Taehyung~
Her bir yandan gelen öğretmen sesleri, birbirinin üzerine atlayan davarların görüntüleri, sevgilisinden ayrıldığı için makyajı yüzünü boka çevirene kadar ağlayıp kankasını tuvalete sürükleyen kızlar...
Sanırım ilk defa okula gidiyor olduğum için mutluydum. Hatta kesinlikle mutluydum. Çünkü okulda çok güzel biri vardı. Onun için okulda her şeyi göze alacak kadar sevdiğim biri.
Her geçen gün 'dün şöyle oldu' diye düşünüp kendimi kaybediyordum. Mesela dün, 'dün Jungkook sarhoştu ve onunla güzel(?) zamanlar yaşadım' diye düşünüyordum. Şimdi ise dün Jungkook ile tuvalette öpüşmemizi düşünüyordum.
Acaba yarın, bugünle ilgili ne düşünecektim?
Tuvaletten çıktıktan sonra zor bela ayrılıp birilerine yakalanmadan sınıflarımıza gittik. Bitmiş durumdaydık. Jungkook'u bilmem ama bizimkiler beni bayağı sorgulamıştı ve bende onları bayağı bir zor ikna etmiştim. Dünkü olaydan beri Jungkook ile tek kelime bile etmemiştik birbirimize. Aslında ben onunla daha çok vakit geçirmeye başlarız diye düşünmüştüm ama o anlamadığım bir şekilde sürekli gözlerini benden kaçırıyor aynı şekilde kendisi de kaçıyordu.
Oysa ona dünü asla unutamadığımı, belini tekrar tekrar sarıp minik dudaklarını tenimde hissetmek istediğimi söylemek istiyordum. Beni sevdiğini ona söylediğim gibi söylesin, aramızdaki bu bilinmezlikte bir netliğe varıp ona göre hareket edelim istiyordum. Ne yalan söyleyeyim dünkü olanlar için Taemin denen yavşağa teşekkür bile edebilirdim.
Bu arada Taemin demişken, hâlâ okulda şerefsiz. Jungkook'un kuzeniymiş meğer. Bana daha tek görüşte ne gibi bi garezi olduğunu çözemedim ama çözerdim, daha yolumuz uzundu. Gerizekalı tayfası da ona inanıyordu artık ne anlattıysa bu saflar her dediğine inanmış, sanki bana bayılıyorlarmış gibi bir de tek tek benden nefret ettiklerini söylemişlerdi ve benimkilerde karşılık verince yine ufak bir kargaşa çıkmıştı ama halledildi. Jungkook'u geçtim arkadaşlarımız bu haldeyken bu durumu nasıl toparlayacağımızı düşünmek yoruyordu beni biraz da.
Şimdi arabayla okula giderken tüm bu düşünceleri camdan dışarı izleyerek geçiriyordum aklımdan. Büyük beyaz bina görüş açıma girdiğinde çantamı aldım hemen. Park yerine bıraktığım arabadan indim hızlıca. Ardımdan Jisoo inince tek düğmesine bastığım kumandayı çantama attım ve girişe doğru ilerledik. Bugünün nasıl geçeceğini o kadar merak ediyordum ki bir an önce bir şeyler olmasını istiyordum. Jungkook ile konuşmak istiyordum. Güzel yüzüne, gülüşüne ve parlayan gözlerine ihtiyaç duymaya başlamıştım artık. Onu kabullenmem 2 senemi aşık olmam sadece birkaç günümü almıştı.
Ama benim için tam da şu an önemliydi. Dün önemliydi. Ondan önceki gün önemliydi. Onunla kavga etmeden geçirdiğim tüm zamanlar önemliydi.
"Dünkü quize nöbetçi olduğun için giremedin ama hoca bugün seni de quiz yapacağını söyledi."
"Selam da söyledi mi?"
Öğretmenler odasına uğrayıp hocayla konuşması bitince saçını düzelte düzelte yanıma gelip benim aksime minik adımlarla yürüyen kız kardeşimin söylediğim şeye yüzüne bakmasam da göz devirdiğine emindim.
"Taehyung bak bu sene çok önemli ve sen bu sene çok boşladın bunun farkındayım. Senin için endişeleniyorum ama sen hiçbir şeyi umursamıyorsun. 3. derse kadar o quize deli gibi çalışacaksın o kadar."
"Üzgünüm, çalışacağım."
Ailemin ve arkadaşlarımın benim için endişelenmesini istemiyordum. Çünkü artık ortada endişelenilecek bir durum yoktu aksine benim götüm atıyordu bir şey çakacaklar diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Opposite Class | Taekook
FanficSon dönemde yaşanan kavgaları yüzünden okuldan uzaklaştırma alan Kim Taehyung ve Jeon Jungkook, birbirlerinden habersiz okula geri döndükten sonra nefretlerinin aşkla sonlanacağını düşünmemişlerdi. *** "Sen beni öyle öpersen benim neye dönüşeceğimi...