3.Bölüm:Kim Bu Kadın?

30 7 4
                                    

Her geçen gün daha da zor oluyor benim için. Her aldığım nefeste ömrümü burada heba edeceğim geliyor aklıma. Ne için, kim için buradayım ben? Yaşayacak tek bir hayatım varken burada yaşamaya devam mı edeceğim? Nasıl dayanacağım buna?

" Günaydın hanımlar." Yine demir kapı açılmıştı. Yeni bir gün, yapacak hiçbir şeyin olmadığı bomboş geçeçek bir gün daha. Yağmur defteri kapatıp yatağının altına koydu.

" Kahvaltı biraz gecikecek, önce bahçeye çıkıyorsunuz bugün. " Kadınlar, tek sıra halinde bahçeye çıkmışlardı.

" Hale, neden Göksun senin yanında değil?" Seda, uzakta birlikte oturan Kadriye ve Göksun'u işaret etmişti.

Hale omuz silkti. " Birileri yeni en iyi arkadaş mı ediniyor yoksa?" Çağla'nın bu imalı sözleri Hale'yi kızdırmıştı.

Hale, kadınların yanından ayrılıp Tuğçe'nin yanına gitti. " Telefon etmek istiyorum. "

" Telefon hakkın yok. " Hale, eğilerek Tuğçe 'nin kulağına bir şeyler fısıldadı. Tuğçe etrafı kolacan ederek başıyla onu takip etmesi gerektiğini işaret etti.

Binaya girdikten sonra, uzun koridorları geçip müdür odasına geldiler. " Çabuk ol iki dakikan var. "

Hale, telefonu çevirirken infaz memuru Tuğçe kapıda bekliyordu. " Alo, Memduh Bey acil konuşmamız gerek, buraya gelebilir misiniz?"

•••

" Hale nereye gitti öyle?" Göksun ve Kadriye diğer kadınların yanına gelmişti.

" Bilmiyoruz. "

" Yaz da ne güzel geldi dimi?" Yağmur, gözlerini kapatıp başını güneşe çevirdi.

" Ya, ne demezsin bu sıcakta on kişi küçücük koğuşta yananacağız yine."

"Aslında bizimki iyi haldeyken, yeni müdür de gelmeden klima mı istesek koğuşa?"

" Ya, kızım ne kliması? Devlet ona bütçe mi verir?"

" Vantilatör isteyelim bari." Seda'nın ağlamaklı sesi herkesi güldürmüştü.

•••

Jülide, büyük demir kapının açılmasıyla cezaevine adım atmıştı.

" Kimlik lütfen."

" Ben Jülide Yaman, yeni cezaevi müdiresi. "

Kapıdaki görevli, Jülide'nin kimlik kartına bakıp " ben size eşlik etmesi için birilerini çağırayım" diyerek telefona sarılmıştı ki Jülide onu durdurdu.

" Lüzumu yok. Ben yolu biliyorum. "

Jülide, büyük binayı es geçip hemen önünden havalandırmaya çıkan yolu takip etti. Önündeki kapıyı açıp adımını attığında, tellerin ardındaki kadınların meraklı bakışlarıyla karşılaştı.

" Bu da kim?" Kadınlar, daha önce burada görmedikleri bu yüzün kim olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Sadece mahkumlar da değil. Cezaevi çalışanları da kendi aralarında konuşuyorlardı.

Jülide, büyük bir özgüven ile adımlarını atarken karşısına Belma çıkmıştı.

Belma, kaşları çatık ellerini arkada birleştirmiş karşısındaki kadına bakıyordu. Jülide ise kendinden emin, omuzları dik çenesi yukarda bir şekilde gözlerini Belma'nın gözlerine kitlemişti.

" Buraya her elini kolunu sallayan böyle girebiliyor mu?" Jülide, prosedürü bildiği için içeri bu kadar kolay girilmeyeceğini biliyordu.

" Bu kadar kolay girebildiğinize göre elini kolunu sallayarak girebilecek birisiniz. "

Demir Duvarlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin