16.Bölüm:Barışmak

10 6 2
                                    

Son bir haftadır cezaevinde sessizlik hakimdi. Kadınlar, müzik dersleri, resim dersleri ve spordan vakit bulup da bir sorun çıkarmıyorlardı.

Jülide ise kendini Hale 'nin aklanması için neler yapabileceğine adamıştı. Onun, buradan çıkması demek Memduh Bey 'in karıştırdığı şeyleri ortaya dökmek demekti. Belki de onları yıllar önceki trajediye götürecekti.

" Müdürüm, beklediğiniz misafirler geldi."

" Tamam, geliyorum. "

Jülide, görüş odasına girdiğinde karşısında son derece heyecanlı olan Hale 'nin ailesini görmüştü. Bir hafta boyunca onlarla sürekli konuşmuştu. Ege'yi bile onların yanına götürmüştü. En sonunda Hale 'nin babası onu görmeye ikna olmuştu.

" Hoşgeldiniz."

" Hoşbulduk kızım."

Jülide, annesinin geleceğini biliyordu fakat bir ihtimal babasının gelmeyeceğini düşünmüştü.

" Geldim çünkü olanları ondan dinlemek istiyorum. Eğer masumluğu kanıtlanırsa, o zaman onu affederim, şimdi değil. "

" Siz bilirsiniz. Gelsin mi?" Melek Hanım, gözleri dolu dolu başını salladı.

" Peki, o zaman size iyi görüşmeler. Söylediklerimi unutmayın olur mu?"

" Tabii kızım, unutur muyuz hiç."

Jülide, görüş odasından çıkıp kapıdaki Ayşin 'e, Hale 'yi getirmesini söylemişti.

Ayşin, bahçenin bir köşesinde tek başına oturan Hale'nin yanına doğru yaklaştığında Hale, zamanın geldiğini anlamıştı.

Jülide, ona iki gün önce ailen en kısa zamanda burada olacak demişti. O günden beri Hale, her sabah erkenden uyanıp hazırlanıp ailesinin gelmesini bekliyordu.

O gün gelmişti. " Hazırsan gidelim. "

Hale, kafasında kurduğu cümleleri tekrar ediyordu. Onlardan özür dileyecek, gerçekleri anlatacaktı.

Bahçeden yürürken derin derin nefes alıyordu. Sanki dizlerinin bağı çözülmüş, yürümeyi unutmuştu. Attığı yavaş adımlar sonrası görüş odasının önüne geldiğinde Jülide 'yi gördü.

" Müdürüm." Çatlayan sesiyle, ağlamaya başlamıştı.

" Şşş. Yapma böyle. Bu senin için büyük bir fırsat Hale. Bütün hafta boyunca onlara ne demek istediğini düşündün, kafanda cümleler kurdun. Şimdi bunları, onlara söylemenin zamanı geldi. "

" Siz.."

" Bunu tahmin etmek zor değil. Az çok tanıdım seni. Hadi bakalım gir. " Jülide, kapının önünden çekildiğinde Hale elini kapının kulpuna atmıştı. Kulpu indirdiğinde içeride anne ve babası, heyecanla kızlarını bekliyorlardı.

Annesi, kapı kulpunun indirildiğini görünce eşinin koluna sarılmıştı destek almak için.

Hale, kapıyı yavaşça araladığında annesi elini ağzına götürüp hıçkırıklarına engel olmaya çalışıyordu. Hale ise az önce hakim olmaya çalıştığı gözyaşlarını daha fazla tutamamıştı.

" Kızım!" Annesi, eşinin kolundan çıkıp titrer vaziyette Hale 'ye doğru yürümeye başlamıştı.

" Anne!"

Hale,içeriye girip kapıyı kapatmıştı.

" Bundan sonrası onlara kaldı. "

" Müdürüm, içeride biri olmaması gerektiğine emin misiniz? Sonra bizim başımız yanmasın. "

Demir Duvarlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin