- Cinq -

366 42 15
                                    

-_Altı yıl önce, çöplük önü, akşam saatleri._-
.part ll

Dönemin sonlarına doğru, cehenneme hoşgeldiniz!

Katsuki okula geleli bir sene dolmasına az kalacaktı ki o sene dolmadan mezun olacaklardı, son sınıf trajedisi.

Bu sene içinde, Iida görmediği her vakit İzuku'nun peşine yapışmış, ona çiçekler alıp dolu dolusuna aşk mektupları ve hediyelere boğmuştu. Nihayetinde çıkmaya başlasalarda, Katsuki'nin babası yüzünden çalkanan ilişkileri toparlanmak bilmiyordu.

Katsuki acı çekiyordu, yarım sene ona aşkını anlatışı, ona kavuşması ve şimdi de babası yüzünden sarsılan ilişkisi. İzuku gibi bir masumun gözünü boyamak kolaydı, Dominant Omegalığı herkese işlese de sadece Katsuki'ye işlememesi de sarışının "Ruh Eşi" olduklarına kanaat getiriyordu.

Okulda ne kimse İzuku'ya yaklaşabiliyordu ne de Katsuki'ye, ikisinin seviyesi tamamıyla ayrı bir sınıftı. Birbirlerini kapatan ikisi şimdi de ayrılık durumuna geldiği için sarsılan bu incelik büyük sıkıntıydı.

İzuku başına tehlike almak istemiyordu, tek istediği bu yetim hayatında ayakta durup düzgün bir kariyer yapmaktı, hayatını aşkının sarsmasından korkuyordu İzuku.

Katsuki ise şimdi, akşamın ikisi gibi, şehrin pis işlerinin döndüğü çöplüğün önünde adamlarından birini bekliyordu.

Sevgili babası için planları vardı.

_____________________

Kaminari herkese birer kahve yapmış, oturma odasına doğru tepsiyle kahveleri dostlarına uzattı.

Iida ve İzuku Kaminari'nin evine gelmişler, maksat İzuku'nun parçalanacak olan ilişkisini konuşmaktı.

Kaminari ortamdaki gerginliği bozmak üzere, koltuğa yayılarak kahvesini eline aldı ve ilk konuşan oldu.

Kami;
"İzuku, kendini fazlaca hırpalamıyor musun sencede? Neden akışına bırakmıyorsun?"

"Anlamıyorsun Denki, ondan ayrılırsam beni kesip biçer, kaburgamı ortadan ikiye ayırıp çorba yapar benden!"

Elini alnına yasladı oğlan, yeşil saçlarının yağları alnına bulaşmıştı. Bitkince kahvesinden çıkan buharı izliyordu.

Iida;
"İzuku... Onun sağlıklı bir insan olmadığını en başından beri biliyordun, niçin onunla birlikte oldun? Aşk bu mu sence? Sevdiğinden korkmak mı?"

İzuku'nun gözleri dolduğunda, Kaminari kaşlarını çatarak döndü Iida'ya.

Kami;
"Sen hiç aşık olmadın mı Iida!? İnsanlar bazen aptalca kör olabilirler... Ama dürüstçe sormak istiyorum İzuku... Onu seviyor musun?"

İzuku'nun gözyaşları yanağından çenesine doğru akın ettiğinde.

"Onun hayatı çok zor D-Denki... Onu sadece ben anlayabilirim, ona aşığım lakin  ona sadece zorluk çıkaracağım. Bu ilişki devam ederse ikimizi de öldürtecek..."

Iida derin bir nefes verdiğinde, Kaminari ayağa kalkarak elindeki kahvesini bıraktı ve sarıldı dostuna.

Kami;
"Biraz ara verin istersen, düşünmek için vaktin olur... Ama kararım, neyin iyi olduğunu düşünüyorsan onu yap İzuku. Çünkü neyle mutlu olacağını en iyi sen bilirsin."

İzuku hıçkırdı ve yüzünü gözyaşlarıyla beraber Kaminari'nin omzuna gömdü.

Iida dostunun acı çekmesini kendine yediremedi.

________________

Koca malikânenin dört bir yanından silah sesleri duyulmuş, Masaru yatağından karısıyla beraber korkuyla uyanarak hızla malikanenin bahçesine doğru çıkmışlardı, çalışanlarına söverek bağırıyordu ağzı pro kokan adam.

Masaru;
"Lanet olasıcalar! Sikeyim sizi! Gece gece kim o ateş etme emrini vermeye cüret edebilir!?"

Karşısına döndüğünde, siyahlar içinde kalmış oğlunun elindeki taarruz tüfeği ve daha da kötüsü oğlunun arkasında doluşmuş adamları. Masaru'nun içini derin bir korku kapladı.

Masaru;
"Ne halt yiyorsun sen? Adamlarım niye senden emir alıyor velet! Size diyorum! Siz niye bir veletten emir alıyorsunuz!"

Bakugou güldü ve elinde ki silahı babasına doğrulttu. Silahın ucundaki süngü adamın boğazına dayanmış, en ufak harekette boynunu koparmak için hazırda bekliyordu.

"Çok yaşadın baba, yönetim biçiminin bokluğundan, bende adamların da bıktı artık."

Devrim, korkunç bir sistem ha?

Katsuki zeki bir oğlandı, çocukluğundan beri çalışanlarla derin bir ilişki kuruyor, doğduğu andan beri babasının ölümünün hayalleri ile uyuyordu ve şimdi bardağı taşıran son damlaydı, bir sevdiğine laf etmediği kalmıştı babasının lakin şimdi oda olduğuna göre ve on sekiz yaşına bastığından o koltuğa oturabileceği gerçeği. Cazipti.

Babasının aptallığı denebilirdi, eğer bir çocuğa beş yaşında bıçak verirsen, oda o bıçağı kitaplar ile biler, tüm oyunu o olur idi.

"Benim tarafımda olanlara yemin ederim ki! Düzgün bir şekilde çalıştırılacak! Bu orospu çocuğunun pis emirlerine maruz kalmayacaksınız! Kimseye boyunu aşacak emir verilmeyecek!"

Adamların hepsi birden bağırdı, Katsuki hepsinin güvenini yıllardır almıştı zaten, babası daha çok kendini zedelerken.

Katsuki'nin annesi bir kahkaha attı.

Mitsuki;
"Tanrı derdi verir dermanını da verirmiş haha!"

"Gel anneciğim, bu adamın pis elleri arasında yorulmuşsundur."

Masaru hepsinin ardından karısının sessizce oğlunun yanına gitmesine şok oldu, ne yani yalan mıydı her şey?

Masaru;
"Mitsuki! Sende mi!?"

Mitsuki yıllar ardından bu günün geleceğini biliyordu, sonuçta biricik zeki oğlunun düşüncelerine oldukça güveniyordu, keyif verircesine sütyeninden sigara paketini çıkararak bir dal yaktırdı adamlardan birine.

Mitsuki;
"Ne sandın? Sürekli beni dövüp! Eziyet eden canım mı canım kocama bağlı kalacağımı mı!? Ölerek kendini bağışlat pis herif. Bıktım senden."

Masaru donup kaldı ve tutmayan dizlerinin üzerine düştüğünde, süngüye sürten boğazı hafifçe kesildi. Yalvarmaya başladı adam çaresizce.

Masaru;
"Y-yalvarırım Katsuki! Tüm miras senin olur! H-her şey! Babana acı! Ben senin babanım! Seni ben yetiştirdi-"

Katsuki sırıttı.

"Yıllarca bana ettiğin eziyetin intikamı için bekledim baba ve şimdi acı çekme sırası sende."

Ve babasının yüzüne sertçe bir tekme geçirerek, onu bayıltana kadar dövdü.

________________


Yorum gelir ins

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum gelir ins

Amoré God | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin