- Six -

357 35 38
                                    

-_Altı yıl önce, malikâne, akşam saatleri._-
.part lll

Masaru uyandığında, bahçenin ortasında buldu kendini... Soğuk hava yaralarını serinletiyor, deli gibi titriyordu. Hem korkudan, hem soğuktan.

Bakışları etrafına döndüğünde, adamların birazı ellerinde havlamaları tüm malikâneyi saran siyah köpekleri tutuyor, oğlu ise annesi ile birlikte birer sandalyeye oturmuşlar, ellerinde sigaraları ile keyif çatıyorlardı. Onlar için hoş olsa gerekti, nefret doldu Masaru.

"Efendim, babanız uyandı."

Katsuki annesine bakarak sırıttı.

"Sana hazırladığım ve benim şerefime olan bu gösteriye hoşgeldin Anneciğim."

Mitsuki kıkırdadı ve tütünü içmeye devam ederek oğluyla beraber Masaru'ya döndüler. Zavallı adamın bakışları ne de yürek yaralayıcı ama.

Tüm adamlar bir çember oluşturmuş, ortada çaresizce kıvranan adama bakıyorlardı. Çığlık bile atamayan adama... Kimse onun yerinde olmak istemezdi.

"Ah babacığım günaydın! Amanın, pardon! Konuşamıyorsun değil mi? O pis çığlıklarını duymamak için dilini kestimde, çok çok! üzgünüm."

Her şey adamın çaresiz bakışları ve çıkmayan çığlıklarından anlaşılıyordu, acıdan kıvranmaya başlaması için henüz erkendi.

Tüm adamlar hoşnuttu. Böyle boktan efendilerinin sadece kendi menfaatini düşünmesi onları da yormuştu, onlara göre Katsuki'nin ideolojisi daha da yüce ve mantıklı idi.

Katsuki planını şu ana kadar kusursuzca getirmiş, şimdi de meyvelerini yemenin keyfini çatacaktı. Uzun zamandır hayatının bu anı için yaşamaya devam etmiş, şimdide bulduğu en küçük sebepten cesedini çıkartacaktı onun buradan. Belki de ceset bile kalmayacaktı ortada ha?

Sabırsızca elini şıklattı Katsuki.

"Köpekleri salın, acıkmışlardır."

Yanındaki asistanı kafasını salladığında, adamları tuttukları köpekleri bıraktılar ve altı köpek anında, şiddetle Masaru'yu parçalamaya başladı.

Şimdi ise adamın can cekişlerini izleyen çalışanlar ile birlikte, Katsuki annesiyle bu anın keyfini çıkararak kahkahalar atıyordu.

Kahkahaları saran herifin çığlıkları gömülür gülüşlere.

Ve bu onun, yalnız kurtun koltuğa nasıl geçtiğiydi.

________________________

_birkaç gün sonra, tatil zamanı, gece vakitleri ıssız bir park, Katsuki ile İzuku'nun genel buluşma noktası_

İzuku donduğu için atkısına iyice sarılıyor, yapacağı konuşma için Katsuki'yi bekliyordu. Zavallı'nın birde çelimsiz vücudu çok da dayanıklı değildi, çabuk hastalanır lakin çabuk da iyileşirdi. Garip bir bağışıklık sistemi vardı.

Onun için zordu böyle konuşmalar yapmak, sonuçta kasiyere bile parayı öderken eli titreyen bir oğlandı o, şimdi ise bu konuşmayı yapacak olması oldukça gülünçtü, daha sonra yorgun beyni düşünceleri ile vedalaşırken gözünü ileriye doğru dikti oğlan.

Karanlığın ortasından, ilerilerden bir genç gördü. Kendisine doğru yaklaşan, yüzü netleştikçe kan içinde kalmış biri. Katsuki'ydi bu.

Hızlıca, telaşla yanına koştu İzuku ve mendilini çıkararak, onu görünce duraksayan sevgilisinin yüzünü temizlemeye başladı hemen. Nefret ettiği kadar da seviyordu onu, İzuku gibi birinin toksik bir ilişkiye sahip olması da oldukça gülünçtü.

Amoré God | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin