Amoré God | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ

- Quinze -

Ne kadar güçlü olursa olsun, yorgunluk nihayetinde Omega'nın üstüne de düşerdi.

Morarmış göz altları, hafif titrer elleri ve bitkin gözüken halleriyle kendi çay odasında bekliyor, bu haliyle bile güzelliğinden ödün vermiyordu.

Sevgili abisini davet etmişti bugün, olayları konuşmak adına lakin Katsuki olayını anlatıp anlatmama arasında kalıyordu.

Boşverdi.

İzuku öylece beklerken abisi Omega'nın adamları ile birlikte içeriye doğru girdi ve Shinsou kardeşinin tam karşısına oturarak gülümseyecekti ki gülümsemesi düştü.

"İzuku, ne bu hâl?"

İida ise onların başında iki adamla birlikte köşe de bekliyordu, oda merak ediyordu... İçi korkuyla kaplandığında, Omega'ya bir şey olmuş hisleri... İyi değildi.

"Boşver beni, Denki konusunu anlat sen..."

"Saçmalama İzuku, adamları dövdüm bitti. Sen söyle noldu sana?"

Shinsou şefkat dolu bakışlarını kardeşinden asla uzaklaştırmayarak, ona huzur vererek soruyordu.

İzuku pes etti.

"Katsuki... Dün evime bir se-seri katil yolladı da..."

Shinsou siniri bozularak güldü.

"Ve sen bunu öylece normal bir şeymiş gibi söylüyorsun ha!?
O kız... Tsuyu-chanın dediği o hasta yatağında ki kız mı!? Üstünde kokun vardı. Kana bulanmışsın İzuku! Seninde kokuyor hâlâ. Kötü bir şeyler olduğunu hissetmiştim."

Shinsou keskin burunlu bir Alfa'ydı, eh onu da küçümsememek gerekirdi.

İzuku elleriyle oynamaya başlayarak, kafasını eğdi. Küçükken de böylelerdi abisi ile... Şirin.

"Burnun ile tüm olayları bile sayabilirsin... Sadece işte hayatta kaldım, katili iyileştirmemin sebebi içimden geldi ne bileyim... Ya o an anladım işte! Biraz planım var!"

"Ne planı İzuku!? Lanet olsun! Şu heriften uzak olmalısın, sen denedikçe sözlerinden cesaret bulup kuduruyor! Piç herif!"

"Ya ben ısırırsam..?"

"Sen... Katsuki'yi işaretlemeyi mi düşünüyorsun...? İ-izuku delirdin mi?! Ah gözünü seveyim vur şu herifi!"

İzuku başını eğdi.

"Saçmalıyorsun İzuku, farkına var artık."

"Biliyorum ama onu vurmak istemiyorum."

"O sana katil yolluyor ve sen ona merhamet mi ediyorsun!?"

"Çünkü lanet olasıca beni tanıyor ve bende onu!"

"O sana zarar verdi!"

Shinsou yumruğunu masaya vurduğunda, İzuku başını kaldırmadı ve sandalyeye daha çok sindi.

"İzuku seni evlendirmenin vakti geldi."

"Ne!?"

"Madem bunun sonu gelmiyor, biriyle evlenip sertçe bir mektup yaz ona. Bunu. Üstüne o pislik kendini öldürmezse şerefsizim!"

"Kimle evlenmesi ne diyorsun!?"

"Bunun üstesinden gelebilecek biriyle! İida ile!"

"Ağabey!"

"Madem sen bir şey yapmıyorsun, ailenin üyesi olarak ben iyiliğini yapacağım!"

Shinsou'nun sinir dolu ve tehtidkâr feromonları Omega'nın üstüne çullandığında, İzuku ilk defa dişlerini çıkarttı ki Shinsou geri çekildi.