Sabah uyandığımda Ryan yanımda değildi. "Ryan ?" diye seslendim. İçeriden , "Buradayım Deniz. Gel kahvaltı yapalım." sesi geldi. Ayağa kalkıp gerindim ve gözüm aynadaki bana takıldı. 2 gündür aynı kıyafetle uyuyordum. Ryan'ın dolabından bir kaç parça kıyafet bulup onları giydim. Bana bol olmuşlardı ama sonuçta olmuşlardı..
Elimi yüzümü yıkayıp salona geçtim. Kahvaltımı salondaki masaya hazırlamıştı. Oturup yemeğimi yerken , "Bana ne olduğunu düzgünce açıklar mısın ?" diye sordum. Ryan camdan ormana bakıyordu. Bana döndü ve , "Bir sorun yok." dedi. "Var. Bunu biliyorum. Ne ameliyatına gireceğim ? Ben çocuk değilim. Hastalığımı bilebilirim." dedim ben de.
Ryan yanıma oturdu ve ," Madem bilmek istiyorsun... Beyin tümörü." dedi. İçimi soğuk ve korkutucu bir his kapladı o an. Gözlerim dolduğunda göz yaşlarımı tuttum ve yemeğime döndüm. "İyi. Ameliyatla geçer." dedim. Ryan , "Evet , geçicek. Bu hafta ameliyata giriyorsun." dedi.
Kahvaltımı ettikten sonra tekrar Ryan'ın odasına gidip telefonumu elime aldım. Selim'e hastalığımı haber vermem gerekiyordu. Tam arayacakken gözüme aynanın önündeki zarf takıldı. Telefonu bırakıp zarfı elime aldım ve merakıma yenik düşüp içini açtım. İçerisinde 100.000 lira vardı. Parayı tekrar zarfa koyup tekrar kendi elbisemi giydim hemen.
Odadan çıkmadan önce son kez zarfa baktım. Yapamadım. Onu almadan çıkamadım. Zarfın içindeki parayı alıp elbisemin cebine gözükmeyecek şekilde koydum. Zarfı da aynı yere boş bir şekilde bıraktım.
Odadan çıkıp hızla Ryan'a acil işimin çıktığını söyledim ve evinden ayrıldım. Ryan arkamdan , "Dur bekle nereye ?" diye sorsa da durmadım. Hızla orman yolunda ilerledim ve adaya vardım. O sırada aklıma geldi. Büyük ihtimalle bu para , benim ameliyat paramdı. Bunu öğrenmenin tek yolu hastaneye sormaktı.
Ryan'ın beni en yakın hastaneye götürceğinden emin olduğum için hemen en yakın hastaneye girdim. Kime sormam gerektiğini bilmez bir şekilde hastanede gezinirken bir doktor elini omzuma koydu ve , "Deniz Hanım ?" diye sordu. "Buyrun ? Beni nereden tanıyorsunuz ?" dedim emin olmak için. Doktor beni dün Ryan'ın getirdiğini söyleyince aradığım kişiyi bulduğumu fark ettim.
Doktora hastalığımı bildiğimi söyleyip ameliyat fiyatını sordum. Doktor , "100.000 lira." dediğinde artık cebimdeki paranın benim ameliyat param olduğunu anlamıştım. Teşekkür ettikten sonra hastane koridorlarında yürürken aklımda binlerce soru vardı.
Sahile gittiğimde düşünmek için zamanım olduğunu varsaydım. Deniz masmavi , çok güzeldi. Bu adaya tatil için gelmiştim ama mutluluktan çok stres kazanmıştım. Kumların üzerine bağdaş kurarak oturdum ve denizin dalgalarının kıyıya vuruşunu izledim. Parmaklarımı kumun altına itip sıcaklığı hissettim. Bu beni rahatlatmıştı. İki elimle kumları kavramaya çalıştım ama illa ki bir boşluk bulup döküldü kumlar ellerimden. Hayat da aynı kumlar gibi uzaklaşıyordu benden. Bunu hissediyordum. Ben hayatı avuçlarımda tutmaya çalıştıkça , o akıp gidiyordu. Ya bu ameliyatı olucaktım tüm risklere karşın , ya da bir kaç aylık bir ömüre mahkum kalacaktım. Çok fazla şey arasında kalmıştım.Denize baktım ve ağzımdan şu sözcükler çıktı , "Sen olsan ne yapardın güzel deniz ?"
Yarım saat kadar sonra ayağa kalktım. Kalbimin sesini dinleyecektim. Bankaya uğrayıp hesabımdaki paranın miktarını sordum. Hesabımda 15.000 lira vardı. O parayı bırakıp , 400.000 lira kredi çektim. Yapmak zorundaydım.
Artık elimde 500.000 lira olduğuna göre Selim'i borçlarından kurtarabilirdim. Evine doğru yola koyulduğumda göz yaşlarımı durduramadım. Ölücektim. Ama değerdi. Selim'in evinin önünde duruyordum işte. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıp zili çaldım. Kapıyı Selim açtı. Yine tüm yakışıklılığıyla önümde duruyordu.
"Hoşgeldin." diyip üzgün bir gülümseme ile bana baktı. "Hoşbuldum." diyerek aldığım zarfı ona uzattım. İçinde 500.000 lira vardı. "Bu nedir ?" diye sordu. "İhtiyacın olan para." diyerek gülümsedim. Selim elindeki zarfı yavaş yavaş açtı ve içindeki parayı görünce başını kaldırıp tekrar bana baktı. "Sen...Sen harikasın." diyerek bana sarıldı. Ona , sanki bir daha sarılamayacakmış gibi sarıldım. Doya doya.
Kollarımı ondan çektiğimde , "Ben gitmeliyim." dedim ve bir öpücük kondurup hızla uzaklaştım. Ormana gidemezdim. Ryan benim için parasını çekmişti. Büyük ihtimal krediydi. Ve ben o parayı Selim için kullanmıştım. Vicdanım hala el vermiyordu. Ama Selim'in ölmesine dayanamazdım. Oysa şimdi de hiç mutlu değildim. Çünkü Ryan gerçekten iyi bir insandı.
Kendi yazlığıma gitmek tek yapabileceğim şeydi. Kapıyı açtım ve içeri "Berk ?" diye seslendim. Ses gelmedi. Kapıyı kapattıktan sonra içeriye göz attım. Elif de , Berk de yoktu. Sahi Elif ve Berk'in yüzünü görmüyordum. Berk'i aramak tek çaremdi. Açmayacak diye çok korkmuştum ama açtı.
-Alo ?
-Alo Berk neredesin ?
-İstanbul.
-Ne !? Bana neden söylemedin !?
-Söylesem de takmazdın.
-Elif yanında mı ?
-Hayır o adada.
-Evde değil.
-Nerede olduğunu bilmiyorum.
-Berk seni kırdıysam üzgünüm.
-Hoşçakal Deniz.Ve telefon kapandı.
Belli ki Berk kızgındı. Elif'in nerede olduğunu öğrenmek için onu da aradım. Büyük ihtimal açmayacak diye düşünürken açtı.
-Alo ?
-Alo Elif neredesin ?
-Sahil Kafedeyim. Selin diye bir arkadaşla tanıştım oturuyoruz.
-Tamam. Merak ettim de.
-Tamam canım hadi bye bye.
-Hoşçakal.Yapabilcek pek bir şeyim yoktu koltuğa uzanıp gözlerimi kapattım. O sırada telefonum çaldı . Arayan Ryan dı. Söze o başladı :
-Sen nasıl bir insansın !? Sana güvenmiştim ! Parayı çaldın ! Selim'e verdin !
-Ryan lütfen beni affet lütfen.Hüngür hüngür ağlıyordum konuşurken. Ryan devam etti :
-Seni affetmem imkansız pislik. Hastalığınla ölüceksin. İşkence çekerek ölüceksin sen. Selim'i kaybediceksin !
-Ryan sus sus ne olursun !
-Hırsız.
-Hayır ben hırsız değilim.
-Hırsız.Telefonu kapattım. Nefes nefese kalmıştım. Yine aynı şey oluyordu işte. Etrafımda ki her şey dönüyor gibiydi. Kapı açıldı. Gelen Ryan'dı. Eline bir yastık aldı. Engelleyemedim. Durduramadım onu. Yüzüme kapanan yastık nefesimi kesiyordu. Son olarak Ryan'ın , "Hırsız." dediğini duydum ve gözlerim kapandı.
Hızla doğruldum ve gözlerimi açtım. Aynı şeyi yaşamıştım . Halüsinasyonlar. "Ölüyorum." dedim kendi kendime. "Ölüyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perdeler
RomanceSizinle bir şeyler düşleyelim. Bunu bir oyun gibi düşünün. Şimdi yazdıklarımı okuyun ve uygulayın. Bir tatile gittiğinizi düşünün. Çok güzel bir adaya , en yakın arkadaşlarınızla beraber. Denize girdiğinizi , bütün yaz eğlendiğinizi düşleyin şimdi...