9

48 12 0
                                    

Deniz'in ağzından

Ses kaydının kesildiğini fark ettiğimden sonraki gün , araştırmaya başladım. O sabah Elif erken uyanmıştı. Salona indiğimde laptopuna bakıyordu. "Ne yapıyorsun ?" Dedim.

Elif bana şaşkınca baktı ve ev aradığını söyledi. Ev mi ? Ne evi ? Elif'e "Niçin ev arıyosun?" Diye sorduğumda gözlerini tekrar bilgisayar ekranına odakladı ve cevap vermeden işine devam etti.

Yanına oturup neye baktığına göz attım. Bir sitedeki ev fiyatlarına bakıyordu. Sonra iki katlı bi ev seçti ve tıkladı. Artık yetmişti , "Elif ! Ne yaptığını söyler misin ? Bizimle beraber yaşıyosun ve ev bakıyosun ! Bilmeye hakkım var öyle deil mi ?" Diye çıkıştım.

Elif sonunda gözlerini laptopundan alabilmişti , "Sana ne! Kendi kararlarım değil mi ? Sen benim arkadaşımsın diye herşeyi söylemek zorunda mıyım ! İstemiyorum söylemek, tamam ? Çok meraklıysan git başka şeylere merak sar bana değil ! "

Elif'in karşısında donakalmıştım. Gözümden akan bir damla yaşı görmezden geldim. Silmedim. Akmasına izin verdim. Ona öylece bakakalmıştım. O ise bana bakmıyordu. Yine bilgisayarına bakıyordu. Ağlamıyordu , gülmüyordu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu. Herşey normalmiş gibiydi onun için. Duygusuzdu. Bana böyle bağırıp , EN İYİ ARKADAŞINA böyle hakaret etmesi hiç mi umrunda değildi ?

Oysa ben ? Yıkılmıştım. Elif bana hayatında böyle davranmamıştı. Aynı evi paylaştığım en iyi arkadaşımın evden ayrılma nedenini öğrenmek istemiştim . Çok mu istemiştim ? Siz ne yapardınız ? Onun evden ayrılmasını öylece izler miydiniz !?

Tam ağzımı açıp bişey söyliycekken Elif , "Yeter ! Kes sesini , dinlemek istemiyorum seni ! Bıktım artık ! " diye bağırdı. Gözlerini bana dikmişti. Öfkeliydi. Mavi gözleri ateş saçıyo gibiydi. O, anlayamadığım şekilde , değişmişti.

Usulca ayağa kalktım. Hala birbirimize bakıyoduk. Gözlerimden yavaş yavaş akan gözyaşlarını elimin tersiyle sildim. Ve ona sessizce fısıldadım , "Sen çok değişmişsin.."

Arkama bakmadan çıkış kapısına koştum ve yazlıktan çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra sırtımı yasladım ve yere doğru çöktüm. Ağladım. Hüngür hüngür hemde. Hayatımda en değer verdiğim insanlardan biriydi Elif . Şimdi ise onu kaybediyordum. Telefonumu elime aldım ve şifremi değiştirdim.

Elif ve benim doğum tarihlerimiz değildi artık. Onun yerine "İhanet" koydum şifreme.

Berk'in ağzından

Elif'i özledim. Onu seviyodum. Şimdi yok. Bense ailemle beraber eski yaşantımdayım yine. Sabah kardeşimin bana yaptığı gıcıklıklar , annemin lezzetli yemekleri , ve babamla oturup maç izlediğimiz günler. Hepsine geri döndüm. Evet , özlemişim bu günlerimi. Ama ben , onlarla olduğum günlerimi dahada çok özlüyorum şimdi.

O gün şöyleydi ,

Sabah kalkıp salona indim. Elif yoktu. Deniz'de yoktu. Salonda laptopun açık olduğunu fark ettim. Kapatmak için başına oturduğumda bi sitenin açık olduğunu gördüm. Ev ilanları vardı. Şaşırmıştım. Kim , ne için ev arıyordu. Bir site daha vardı fakat tam onu açıcakken Elif salona girdi.

"Hey , napıyosun orda ?" Diye sordu ve yanıma gelip beni bilgisayarın başından kovdu. "Ev ilanlarının olduğu bi site gördüm , ev mi arıyosunuz ?" Diye sordum. "Deniz değil ben arıyorum. Ama nedenini söylemek istemiyorum zaten yakında öğrenirsiniz." Dedi.

Bir yandan bilgisayara bakıyo bir yandanda benimle konuşuyodu. O sırada üst taraftaki sekmelerde bir sitenin açık olduğunu gördü ve heyecanlandı. Tam o site ne diye sorucaktımki , iki siteyide aynı anda kapattı.

"Elif , sen iyi misin ? Bu sabah bi farklı davranıyosun ?" Diye sordum. Elif laptopun kapağını indirdi ve cevap vermeden ayağa kalktı. "Bir şey yok , Deniz burda değil bu arada. Ama nerde olduğunu bilmiyorum." Dedi ve çıkış kapısına gitti . Ordan bana , "Ben biraz hava alıcam" diye seslendi ve dışarı çıktı.

Deniz'in ağzından

Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Yazlığın önünden ayrılıp Selim'e gitmeye karar verdim. Selim'in evinin önüne geldiğimde onunda tam dışarı çıkıyo olduğunu gördüm. Beni gördüğünde yanıma geldi ve , "Günaydın melek. Bende sana gelip bişey söyliycektim" dedi.

"Nedir o ?" Dedim gülümseyerek. Kollarını belime sardı. Yine mavi gözlerini bana dikmişti. Öylesine yakışıklıydı ki. Selim'e olan aşkım hiçbişeyle ölçülemezdi. "Bu akşam seninle bi restoranta gidip bişey konuşmak istiyorum" dedi.

Gülümsedim ve onu dudaklarından öptüm. Ayrıldıktan sonra "Tabiki" dedim. Ellerini belimden ayırdıktan sonra yüzümü tuttu ve yanağımdan öpüp , "Akşam görüşürüz , dükkana gitmem lazım" dedi.

O gittikten sonra nereye gideceğime karar verememiştim. Bu ses kaydının sırrını öylesine merak ediyodumki , Selim'i takip etmeye karar verdim. Gizlice arkasından yürüdüm.

Selim , bu adaya ilk geldiğimiz gün geçtiğimiz ağaçlık yola girdi. Bende ağaçların arkasından yürüdüm ve onu takip ettim. Selim yolun tam bitiş noktasında yola devam ediceğine sağa döndü ve ormanın içine girdi. Bende ormanın içine girdim.

Selim kırılmış dalların üzerinden dikkatle geçe geçe ormanın içinde ilerliyodu. Sonunda durduğunda bi kulübenin önündeydi. Tahta ve küçük bi kulübe. Buralara hiç gelmemiştim. Bi ağacın arkasından gizlice Selim'in ne yaptığına baktım.

Selim kulübenin kapısını tıktıkladı. Kimse açmayınca bir kez daha tıktıkladı ve sonunda kulübenin kapısı yavaşca açıldı. Kapıda bi kız vardı. Kim olduğunu anlamak için gözlerimi kısıp dahada dikkatli baktım.

Elif ?

PerdelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin