Bölüm şarkısı :
Berkay Altunyay - Rengarenk Acılar.
-9 ARALIK 2019-
Bir elimde valizim, yanımda en yakın arkadaşım Antalya otogarında otobüsümü beklerken adeta bir sıçanı andırıyordum. Gecenin 12 sinde babamla ettiğim kavga yüzünden evden telefonumu bile almadan kaçmış, ondan sonra da uzun çabalarım ile sessizce tekrar eve girmiş ve ufak bir çanta hazırlayıp, telefonumu da alarak yeniden kaçmıştım.
Gece zaten kaçtığın evden tekrar çıkman demek, tekrar kaçman demek değildir...
Biraz susar mısın iç sesim? Burada gizlice şehri terk etmeye çalışıyorum. Kendime olan sinirimle büyük bir nefes vermiş ve bahçedeki demir kapıyı sessizce açıp tamamen apartmandan çıkmıştım. Sare beni kendi apartmanlarının önünde bekliyordu ve canım arkadaşım araba anahtarını gizlice (ç)almış olmalı ki arkasındaki arabanın kapısı açıktı ve kollarını gögsünde bağlamış zaferle gülümseyerek bana bakıyordu.
''Sare turizm emirlerinize hazırdır Gece hanım..'' Yanına yaklaştığımda kollarını açıp bana sarıldı.
''Sorun olmayacağına eminsin değil mi? bak eğer baban öğrenirse..'' Sare'den ayrılıp kollarının arasından çıktım. ''Öğrenirse belki kızına ettiği o laflardan ve dudağımı patlattığı için kendisinden utanır. Boşversene onları. Asıl sen beni bırakıp geri dönebileceğinden emin misin? Hatırlatırım en son yokuşta arabayı kaydırıp arkadaki arabanın kaportasının içinden geçmiştin..''
Sare ufak bir kahkaha attı. ''Sadece arabanın sahibi yakışıklıydı. Yoksa biliyorsun asfaltları nasıl ağlattığımı, atla hadi.''
Sare benim 5. yaşımda Tanrı tarafından gönderilmiş bir hediyemdi sanki. Yalnız bir çocuk olduğum için hayali bir arkadaşımın olduğu zamanlar babamın birden buraya taşınmamızı söylemesiyle ve apar topar Antalya'ya gelişimizle iyice bozulan psikolojimin üzerine bomba gibi Sare gelmişti. Mahalledeki çoçuklar sürekli grup halinde oyunlar oynarlardı, kızlar barbie bebeklerine kıyafetler falan dikerlerdi fakat ben onlardan bir kaç yaş küçüğüm diye beni yanlarına almazlardı. Hatta bir keresinde saklambaç oynarken beni de yanlarına almışlar ve korkmama rağmen karşı apartmanın arka tarafındaki karanlık depoya kilitlemişlerdi. 2 saat orada bıraktıktan sonra gülerek depodan çıkarmışlar ve beni aileme söylememem konusunda da tehdit etmişlerdi.
İçlerinden birisi de Sare'ydi. Fakat o benim yalnızlığıma dayanamamış, onlar bebek elbiseleri dikerken herkesi karşı kaldırımda bırakmış ve benim yanıma gelerek benimle barbie bebeklerini paylaşmıştı. Yetmemiş en iyi arkadaşı ile de benimle konuştuğu için sorunlar yaşamış ve arkadaşlığını bitirip benimle kan kardeşi olmuştu. Önce dizlerimizdeki yaraların kabuklarını kaldırıp yaralarımıza merhem olurcasına değdirmiş, sonra yetmemiş sokakta bulduğumuz cam parçalarıyla ellerimize kesik atmış ve onları birleştirerek kardeş olmuştuk. Kan kardeşi.
Ufak valizimi arabanın arka koltuğuna atıp yolcu koltuğuna oturdum ve yola çıktık. Beni otogara bırakıyordu. Evden çıkıp önce 2 apartman yanda oturan Sare'ye gitmiş ve bir kaç saat ağlayarak az da olsa kendimi toparlamıştım ve sonra da ani kararla bir plan oluşturup Eskişehir'deki anneanneme gitmeye karar vermiştim. Para konusundaki sıkıntılarımı da sağolsun Sare halletmişti. Üniversitesinden arta kalan zamanlarda kampüsteki bir kafede çalışıp birikim yapıyordu ve bu kararımı duyunca sorgusuz destekleyip ben istemeden tak diye çıkarıp önüme koymuştu. Gittiğimde ilk işim düzgün bir iş bulup borcumu geri vermek olacaktı ama öncesinde halletmem gereken işlerim vardı.
Hiç düşünüyor musun acaba anneannen seni kabul edecek mi Gece? sadece soruyorum.. Sonuçta Gece sadece ait olduğu yerde, gökyüzünde parlar. Sen yabancı olduğun bir yerde ışıksız kalacaksın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ MELODİ
Genç KurguBen Gece Aksoy.. Ailemden kaçtığım bu yolda tek başıma yürüdüğüm yol aslında bir çukurdan ibaretmiş. Huzur dediğim yer hiçte huzurlu değilmiş fakat ben ne görüyor muşum ne de duyuyor muşum... Kulaklarımdaki tiz melodi sesi kesilmeden, kalbimden o g...