Deccal'in Gelişi ve Kudüs

785 20 1
                                    

İlluminati'nin tarihinin çok eskilere dayandığını söylemiştim. Nasıl ki her asrın bir alimi, bir müceddidi varsa her asrında bir Deccal'i kötülükle ismi anılan birileri vardır. Şimdide en büyük Deccal'le karşı karşıyayız. Bu Deccal Kudüs'e hâkim olmaya çalışıyor bu yüzden de hükümetlerin arkasına sığınıyor.

İlluminati her dönem farklı büyük devletlerin arkasına sığınıp her daim faaliyet içinde oldu. Bir süre bir devlet sahibi olamadılar ki bu sürede Dünya'ya hâkim değildiler ama Fransız İhtilalinden sonra güçlenen bu yapı bayrağın İngiltere'ye geçmesini sağladı. Hani şu üstünde güneş batmayan ülke varya işte o İngiltere. Bu devletin gücü çeşitli siyasal sebeplerle ve sömürgelerle dahada arttı sonucunda da savaşları başlatan, sömürgeciliği dahada arttıran insanların kanını emen bir devlet oldu. Tabii bunların yaşanmasında Yahudi lobisininde faaliyetleri etkindi tıpkı ABD'de ki Yahudi lobisinin etkin olması gibi.

İngiltere dünyada söz sahibi olduğu sıralarda ABD'de dünyanın başka bir tarafında yalnızlık politikası güdüyordu. Velhasıl İngiltere 100 yıldan fazla süre bu amaca hizmet etti ve misyonunu tamamladı. 1. Dünya Savaşı sırasında bayrak ABD'ye geçti.

Tamamen mason bir devlet olan ABD durumu çok iyi yöneterek 2. Dünya Savaşı'nda da etkin olarak en önemli nihai amaçlarından biri olan İsrail'in 19 yy. aradan sonra vaadedilmiş topraklarına kavuşmasında başrolü oynadı. Aslında İsrail Devleti'nin kurulması için Osmanlı zamanında 2. Abdülhamit'ten Osmanlı Devleti'nin borçlarının silinmesine karşılık Filistin topraklarında bir Yahudi Devleti'nin kurulmasını Lord Baron De Rotshchild teklif etmişti fakat Halife reddetmişti. Ne yazık ki yaklaşık 50 sene sonra bu proje gerçekleşti.

Şimdi bu durumun önemi kavramak gerek. Yani İsrail Devleti neden inatla bir Yahudi Devletinin o topraklarda kurulmasını istiyordu? İşte bu noktada inanç mevzusunu anlamak gerekli. Sadece Yahudi inancını değil özde aynı fakat uygulamalarda farklı olan ve aynı amaç için gönderilen diğer iki semavi dinide anlamak gerekli.

Kime sorsanız Yahudiler neden Fırat ve Dicle arasında devlet kurmak istiyorlar diye herkesin cevabı çünkü kitaplarında öyle yazıyor olacaktır. Doğru fakat işin aslı öyle olmasına rağmen ne vaadedilmişti ki o kitapta. Gelin bakalım neler olmuş eski tarihten günümüze kadar...

Süleyman Peygamber'den(a.s) sonra Yahudiler tekrar azıtmaya başlamışlardı ve Babil Kralı 2. Nebukadnezar o Yahudi Devletine son vermişti. Çok perişan olan Yahudilere Bir peygamber daha geldi ismi (Daniel)Danyal(a.s)'dır. Kur'anda ismi geçmiyor fakat diğer kaynaklarda ismi geçen bu peygamber Yahudilere tekrar samimi, dürüst olup Allah yoluna girerlerse Kudüs'te tekrar Süleyman Peygamber zamanında olduğu gibi hâkim olacaklarını ve Allah'ın onlara bir mesih göndereceği müjdesini verir. O zamanlarda neler olduğu bilinmez fakat belli bir süre sonra kendilerine müjdeci geldiği zaman(İsa(a.s)) yalanlayıp öldürdüler. Keza aynı şekilde İslâm peygamberini de yalanladılar. Çok ironik değil mi? Kendilerine gönderilen müjdeci ve kendilerinin elinde ki kitabı tasdik edici peygamberler geldiği zaman dahi inkar ediyorlar. İşte bu adamların bugün ki inançlarının temeli -Kudüs'e ve çevresine hâkim oldukları zaman Allah'da zorunlu olarak Danyal(as)'ın müjdelediği Mesih'i gönderecektir- inancı üzerine kurulu olmasıdır. Zira Allah'ın Yahudilere bu vaadi Kur'anda da geçer.

# İsrailoğullarına kitapta (Tevrat'ta), "Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız " diye bildirdik. Ve gerçekten, büyük bir üstünlükle gâlip geleceksiniz.(1)

# Artık ikisinden birincisinin vadesi(zamanı) geldiği zaman, (çok çetin) kuvvet sahibi kullarımızı sizin üzerinize gönderdik. Böylece evlerin aralarına girip(sizi) aradılar ve vaadedilen, yapılmış oldu.(2)

# Sonra sizi, onlara karşı tekrar(yeniden zafere) döndürdük. Mallarla ve oğullarla, size imdat(yardım) ettik. Ve sizi, nefer(cemaat) olarak daha çok kıldık.(3)

# Eğer ahsen davranırsanız, kendi nefsiniz için en iyisi olur. Eğer kötü davranırsanız, artık ona(nefsinize) aittir. Böylece sonrakinin(ikinci fesadınızın) vadesi geldiği zaman yüzünüzü karartsınlar ve mescide ilk defa girdikleri gibi girsinler. Ve üstünlük sağladığınız şeyleri mahvedip, helâk etsinler(diye düşmanları başınıza göndereceğiz)(4)

Bu ayetler gerçektende İsrailoğullarının önce rezil olup sonra selamete erdiğini gösteriyor. Ama ikinci kez bozgunluk çıkaracaklarıda yazıyor belli ki bu büyük fitne henüz çıkmamıştı ta ki 1948'e kadar. Şöyle bir hafızamızı yoklarsak İsrail'in 19 yy. boyunca hiç kimse adını duymadı ve ne zaman Ortadoğu'da devletleri kuruldu işte o zamanda o coğrafya'da kan durmadı. Bakın bunları neden anlattığımı nereye bağlamam gerektiğini merak ediyorsunuz İşte bende tam oraya geldim. İslâm aleminde " Deccal " kavramı oldukça önemli yer tutar. Benim sizlere başından beri anlatmak istediğimde bu " Deccal " kavramının ne kadar önemli bir konu olduğudur.

Öncelikle Deccal dediğimiz şey kıyamete yakın bir zamanda çıkacak ve insanların dini inançlarını etkileyecek, ilahlık ilan edecek ve insanları öldürüp diriltme gibi marifetler sergileyecek tüm insanlık tarihinde ki en büyük fitnedir. Bu " Deccal " in fitnesi o kadar önemlidir ki Peygamberimiz(s.a.v) bu konu üzerinde çok durmuştur ve onun söylediği rivayet edilen sözleri günümüze kadar gelmiştir ve bu rivayetler o kadar ittifak halindedir ki bu hadis-i şerifler mütevatir(oldukça sağlam, reddi mümkün olmayan) derecesine kadar gelmiştir. Bu fitnenin önemini çok iyi bilen medrese hocalarıda derslerinde normal bir şekilde meydana çıkabilecek fitneler yanında özel olarakta " Deccal'in Fitnesi " ninde devamlı önemli olduğunu hatırlatmak ve unutmamak için ayrı derslerde okutuyorlardı.

Bu fitne o kadar büyük ki Nuh(a.s)'dan sonra gelen peygamberlerin hepsi insanları Deccal'e karşı devamlı uyarıyorlardı.

# Adem'in yaratılışından kıyamet kopuncaya kadar Deccal'den daha büyük bir fitne yoktur.(5)

# "Ey insanlar! Allah, Âdem zürriyetini yarattığından beri yeryüzünde Deccal'in fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır! Allah'ın gönderdiği her Nebi, ümmetini Deccal'den sakındırmıştır! Ben Nebilerin sonuncusuyum, siz de son ümmetsiniz. Şüphe yok ki o sizin içinizde çıkacaktır "(6) buyurmuştur.

Sizlere burda bütün hâdisleri yazamam ama elinize hâdis kitaplarını ve Kur'an-ı Kerim'i alıp okuduğunuz zaman neyin ne olduğunu hayatınızda ki bu kadar adeletsizliğin, haksızlığın ve kıyamet alametlerinin ne olduğunu çok net bir şekilde göreceksiniz. Hâdislerde geçen başka bir meselede Deccal'in Kudüs'te bulunacağıdır. İşte yahudilerin beklediği asıl kurtarıcı Deccal'dir. Buna binaen Deccal Kudüs'te krallık kuracağı için şimdi ki Yahudiler ve İlluminati dediğimiz kâfir topluluk sadece ve sadece Deccal'in gelişi için hazırlık yapıyor. Yahudilere göre " Eğer biz Kudüs'ü ele geçirip gerekli hazırlıklarıda yaparsak Allah bizim beklediğimiz kurtarıcıyı zorunlu olarak gönderecektir " inancını taşıyorlar. Zaten hâdis-i şeriflerde de Deccal bir kişilik olarak tasvir ediliyor ve çok çok önemli olarak hâdislerde geçen bir detay vardır o da;

# Size hiçbir şekilde bir peygamberin bahsetmediği şekilde Deccal'den bahsedeyim mi? Onun bir gözü kördür. O beraberinde cennet ve cehennemin timsali bulunduğu halde gelir. Onun cennet dediği aslında cehennemdir. Sizi Nuh(a.s)'ın kavmini sakındırdığı gibi ondan sakındırırım.(7)

# Deccal'in bir gözü kördür. İki gözü arasında " Bu kafirdir " yazılıdır. Bu yazıyı her müslüman okur.(8) buyuruyor.  

Yani efendilerini bekledikleri için her tarafa onun en belirgin özelliği olan tek gözü koyuyorlar. Belki psikolojik alt yapıda hazırlıyor olabilirler. Çünkü Deccal meydana çıktığı zaman Râblik ilan edecektir. Yine hâdislerde geçen Deccal'in özelliklerinden biride yağmur yağdıracak güce sahip olmasıdır. Tanıdık gelebilir, belki ilgisi olabilir belki hiçbir ilgisi yoktur bilemem ama " Rain Man " tabiri modern zamanlarda ki Deccal'in bir başka ismidir. Belki buraya atıf yapılmıştır tam olarak bilemem en doğrusunu Allah bilir.

İsrail devleti kuruldu demiştik. En çok istedikleri şey oldu fakat bundan sonra işleri daha da zor oldu. Çünkü İsrail'in hedeflerini bilen müslümanlar İsrail'i bölgede istemedi. Bu yüzden İsrail ABD'nin ve Batı'nında desteğini alarak kendi güvenliğini sağlamak için yaktı, yıktı. 6 gün savaşlarıda dahil ABD'den çok büyük destek gördü ve zaten Osmanlı'nın yıkılmasından sonra iki yakası biraraya gelmeyen müslümanlar birbirinden gittikçe daha fazla uzaklaşarak birbirlerini kırıp geçirmeye başladılar. Günümüze kadar ve günümüz dâhil İsrail sadece kendi güvenliği için müslümanları birbirine düşürmekten başka yaptığı birşey yok. Mesela El-Kaide örgütü İsrail'e karşı kurulmuş bir örgüt ama kurulduğu günden beri İsrail'e saldırısı bile yok keza aynı şekilde IŞİD'de İsrail fitneye karışmıyor o yüzden bizim onlarla davamız yok diye müslümanları kesiyor.

Siz zannediyor musunuz ki Ortadoğu'nun bu kadar kanlı bir yer olması sadece petrol veya para için olsun. Hayır kardeşlerim hepside ABD'den sonra bayrağı alacak olan ve Deccaliyetin merkezi olacak olan Kudüs'te ki İsrail Devletinin hakimiyetini perçimlemek içindir.

Bekledikleri Kralın gelmesi için yeni bir tapınak yapacaklar ve bunun için Mescid'i Aksa'nın yıkılması gerekli ve bunuda sinsice yapıyorlar. İsrail bugün kendi içinde Süleyman Mabedi'ninde bulunduğu Mescid-i Aksanın altında kazı yapmaktadır. TV'lerde falan gördüğünüzde bizlere hep Mescid-i Aksa lafı geçtiği zaman şu altın kubbeli yapıyı gösterirler. Ama o tamamıyla hedef şaşırtmadır. O altın kubbeli olan yapının ismi Kubbetü-s Sahra'dır. Asıl mescid, Kubbetü-s Sahra'dan biraz ileridedir. Bu yapılan propagandaların hepsi beyin yıkamadır. Böyle yaparak asıl mescid yıkıldığında fazla ses gelmeyecektir. Bu mescidin içinde Musa Peygambere verilen Ahid Sandığı'nında olduğu düşünülüyor.  

UYANIN! Neler yaptıklarını görün söylediklerimde ne kadar haksızım bir düşünün? Dört tarafı müslümanlarla çevrili İsrail'in müslümanlara yaptığı zulmü görmüyor musunuz? Ama bu İsrail'in zulmü elbette kalıcı değildir. Tıpkı ayette belirtildiği gibi İsrail iki sefer bozgunculuk çıkaracak ve ikisinde de rezil rüsva olacaktır. Yeter ki her müslüman üzerine düşeni yapsın peygamberimiz bakın ne diyor; " Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin, buna da güç yetiremiyorsa kalbiyle buğz etsin. Bu imanın en zayıf noktasır "(9) Zaten İsrail'in üzerine her müslüman bir kova su atsa İsrail'i sel götürür işte bunun bilincinde olursak o zaman herşey farklı olacak...

--------------------------------------------------

1-) İsra Suresi 4.ayet

2-) İsra Suresi 5.ayet

3-) İsra Suresi 6.ayet

4-) İsra Suresi 7.ayet

5-) Müslim, fiten 126,127

6-) İbn-i Mace 4077

7-) Buhari, Enbiya 26

8-) Buhari, Tevhid: 17 ; Müslim, Fiten: 100, 103, 105; Ebû Davud, Melahım: 14

9-) Müslim, İman: 78, Ebû Davud, Salât: 232; Melahim: 17; Neseî, Îman: 17; İbni Mâce, İkâme: 155; Fiten: 20; Müsned, 1:2, 3; 3:20, 49, 53  

ANTÍ ÍLLUMÍNATÍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin