SERZENİŞ

49 5 5
                                    

Yıldırımın içinden süzüle süzüle bize doğru ilerlemeye başladı. Üzerimize geldikçe şekil değiştiriyor gittikçe korkunç hale geliyordu en son öyle bir hal aldı ki gözleri yıldırım bembeyaz fakat alevler içerisinde bir haldeydi. Koruma alanına yüz ya da iki yüz metre kala tekrar bir şimşek çaktı ortalık öyle aydınlandı ki Mahzeri'nin yanında binlerce gölge gözüktü.

Meftun bunu görünce asıl formuna döndü ve yeri göğü inletecek bir çağrı yapmaya başladı. El-Vira da Meftunun yanına giderek asıl formuna döndü ve aynı çağrıyı yapmaya başladı. Aslında bu durum benim için büyük bir fırsat olabilirdi. El-Vira ve Meftuna dönerek geri çekilmelerini söyledim ikisi ne kadar öfkeli olup beni dinlemese de öyle yüksek sesle çekilin dedim ki ikisi de iki adım geriye attılar. Mahzeri ile göz göze geldim ve yüzüme şeytanice bir gülümseme takındım. İkinizde kabile üyelerinizi buradan gönderin onlara bir şey olsun istemiyorum ve benim sesimi tekrar yükseltmeyin.

Görmesem de içeride olan yoğunluktan buranın El-vira ve Meftunun kabile üyeleriyle dolduğunu anlamıştım. Tılsım olan bölgenin sınırına geldiğimde Mahzeri hemen tılsımın dibinde bitti.

-אתה שלי (Sen Benimsin)

-מצא האם אתה חושב שהקמע יחזיק אותי (Sence bu tılsım beni tutacak mı?)

Belki tılsım seni dışarıda tutamayacak ama ben seni dışarıda tutacağım dediğimde Mahzeriden yüksek sesli ve kulakları sağır edercesine metalik bir kahkaha geldi. Bir adım daha attım ve Mahzeri ile burun buruna geldik. Meftun biranda dibimde belirip kolumdan tutmaya çalıştı o kadar öfkeliydim ki dönüp Meftuna baktım

-התרחק (Uzaklaş) diye çok değişik bir sesle bağırdım. Meftun çekilince Mahzeri ve ordusuna bakış atarak;

-הו נציגי החסד עלי אדמות, אני מזמין אתכם ומקבל את החסד שאתם מציעים לי ( Ey yeryüzündeki lütfun temsilcileri, sizi davet ediyorum ve bana sunduğunuz lütfu kabul ediyorum.)

- Cümlemi tamamladıktan sonra, hiç beklemediğim bir şey oldu cinnia nın içerisindeki ruhum tutsak kaldığım harabedeki asıl bedenime döndü ve yanımda yüzlerce heybetli siyah şaplara bürünmüş pelerinli varlıklar bulunuyordu arasından birisi öne çıkarak şu sözleri sarf etti.

-Bunun gibi bir hamleyi yapmayı düşünmen bizi çok kızdırdı. Fakat yeteneğinin bu kadar erken farkına varman bunu telafi etti. Bizden kurtulamazsın Lidya biz senin kaderiniz

*

Kargaşa devam ediyordu. Fakat Lidya kelimelerini bitirdikten sonra, kendini dışarı attığında Mahzeri'nin Lidya'nın kafasını bedeninden ayırması saniyelerini almıştı. Fakat o Lidya değildi. Mahzeri bunu anladığında iş işten geçmişti bile çünkü arkasında ağaçları yerinden sökecek derecede bir rüzgârla birlikte karanlık pelerinli bir grup geliyordu aralarında ise Simsiyah bir elbise giymiş bir kadın ama bu torunum Lidya'ydı.

**

Tüm gücün damarlarımda aktığını hissediyorum öyle muazzam bir şey ki bu yeri göğü yok edip tekrardan var edebilecek gibi hissediyorum kendimi. O konuşan varlıktan sonra verdiğim kararın ne kadar yanlış olduğunu anlasam da iş işten geçmişti. O an Bizim evin orada yaşananlar aklıma geldi ve biran orda olmayı istedim ve kendimi ağaçlık alanın girişinde bir yerde buldum. Öfkemi kontrol etmek istemiyor adeta ortalığı yakıp yıkmak istiyorum. İlerlemeye çalıştığımda yanımda bir varlık belirdi ve elinde katlı bir elbise vardı. Üzerimdeki paçavra kıyafetlerden kurtulduktan sonra bir çırpıda elbiseyi üzerime giydim ve pelerini üzerime geçirdim. Yavaş adımlarla birlikte Mahzeri ve ordusunun olduğu yere doğru ilerlemeye başladım her adım attığımda rüzgâr vahşi bir hal alıyor bastığım toprak öfkemin verdiği sıcaklıktan dolayı adım izim boyunda kuruyordu. Topluluğun olduğu yere geldiğimde Mahzeri'nin ordusundan beni görenler hayâsız şekilde çığlıklar atarak üzerime doğru koşuyor fakat bana değmeden hepsi kül olup yok oluyordu bunu gören diğer varlıklar ikiye ayrılıp bana Mahzeriye giden yol açtılar. Mahzeri ile aramda sadece birkaç adım kalmıştı ki Mahzeri beni hissedip aynı suret ve öfkeyle üzerime yürümeye başladı. Kafamdaki pelerin şapkasını çıkardıktan sonra gözlerinin içerisine bakıp ona ufak bir gülümsedikten sonra askerlerime bana saldırırsa hiçbir şey yapmamalarını söyleyerek Mahzeri'nin üzerine yürüdüm, dip dibe geldiğimizde direk üzerime saldırmaya çalıştı. Fakat elini boğazıma atarken eli havada kaldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LidyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin