Lidya

KİMSİN SEN?

Öfkeli ses tonun arkasındaki ses Mahzeri ye aitti. Sesi duyunca kapının önünde dona kaldım ve dış kapıya doğru döndüm. Kapının dışarısında dört varlığın arkasından tüm öfkesiyle beraber bana bakıyor dışarı çıkmam için bana tehditler savuruyordu. Gözden kaybolmadan önce ağzından şu kelimeler döküldü tekrar geleceğim ve seni almadan buradan gitmeyeceğim SEÇİLMİŞ KORKAK. 

Mahzeri'nin ortadan kaybolmasından sonra kafamın içerisinde sürekli aynı kelime tekrar ediyordu, seni almadan gitmeyeceğim. Acaba beni alabilir miydi ya da bu eve girme şansı var mıydı korkuyordum. Buraya geldiğim zamandan bu zamana kadar yaşadıklarımı düşündüm. Beni buraya getirmelerinin nedeni dedem gibi güvenli ve güzel bir hayat yaşayabilmemdi. Fakat ben lütuf dışında başka bir belaya daha bulaşmıştım Mahzeri'nin kabilesinden birisinin canını almıştım. Bu yüzden de Mahzeri bana rahat bir şekilde yaklaşıyor hatta benden intikam almak istiyordu. Evime kadar gelip içeri girmeyi denediğine göre amacı sadece intikam almak değil beni ve bedenimi kölesi olarak kullanmak bana acı çektirerek ölümü tattırmak olacaktı. Git gide cesaretleneceğime git gide daha korkak ve savunmasız hale gelmeye başlamıştım. Yatağımın üzerinde düşüncelere dalmış kendi kendime sayıklarken sabahlamıştım.

Kalktım çayı koydum ve kahvaltıyı hazırladım ben bunlarla uğraşırken babaannem le dedem kalkmıştı. Babaannem ne kadar sıcakkanlı bana iyi davranan birisi olsa da benimle arasında geçen konuşmaları azdı küçüklükten beri böyleydi. Küçükken bunu pek fark etmiyordum ya da etsem bile, küçüklüğün verdiği durumla aklım ermiyordu diyebilirim. Bu gün merakımı yenip babaanneme neden böyle olduğuna dair sorular soracaktım hem biraz kafam dağıtmış olurdum.

Kahvaltı edilirken ara ara göz kapaklarım kapanıyor canım hiç yemek istemiyordu. Kahvaltıdaki hareketlerimi inceleyen dedem söze girdi;

D: Ne oldu kızım yine mi sesler duyuyorsun bana söylemediğin bir şey mi var?

L: Hayır dede bir problemim yok sadece dün akşam uyku tutmadı, lütuf hakkında sabaha kadar düşündüm ama yine kararsızlık içerisinde kaldım, fakat seçme vakti yaklaştığı için gecelerimi artık doğru karar vermek için geçirmeye başladım bu yüzden de uykusuz kaldım.

D: Karar vereme aşamasına gelmen beni sevindirdi ama kendini fazla yorarsan düşüncelerin negatif yönde etkilenebilir

O ara babaannemin dedeme çaktırmadan sinirli bir şekilde baktığını gördüm bu beni ürkütmüştü. Dedem acaba tanışma hikâyelerini bana doğru bir şekilde anlatmış mıydı? Bu durum oldukça şüphe çekiciydi. Babaannemi artık yakından takip edeceğim. Kısa sohbetler içerisinde yemeğimizi bitirdikten toparlama işleri bittikten sonra dedem ufak tefek işleri için köye ineceğini o gelene kadar evden çıkmamam gerektiğini tembihledi.

Dedem cümlelerini bitirdiğinde tepki vermeden kafamla onayladım. Aslında çok sevinmiştim çünkü nenemle baş başa kalacaktık. Dedem hazırlanıp evden çıkmıştı, o sıra nenem ufak ufak içeriyi toparlıyor ve evi süpürmek için hazırlık yapıyordu.

L: Babaanne ne dersin seninle bir kız kıza kahve içip sohbet etsek mi ne zamandır buradayım seninle doya doya sohbet edemiyorum bu konular yüzünden diye söze girdim.

Pekte istemiyor gibi bir tavırla

B: Olur kızım, şuraları bir toparlayalım ondan sonra oturup kahve de içeriz sohbetlerde ederiz.

On beş dakika içerisinde benimde yardımımla evi toparlayıp süpürmüştük kahveleri yapmak için mutfağa girdiğimde evi tamamen bir sessizlik kaplamıştı. Cezveyi ocağa koymadan kafamı uzatarak evin içerisine baktım ama içeride kimse yoktu. Tuvaletin önüne giderek kapıyı tıklattım ama ne ses veren vardı nede kapısı kitliydi. Dedemlerin odasına doğru yöneldim. Tam kapıyı tıklatacakken içeriden kısık sesle konuşma sesleri işitmeye başladım;