Çok Güzelsin Jeongguk '

675 67 37
                                    

Not: Bölümün sonunda diğer bölüm için minicik bir spoiler verdim, isteyen bakabilir.

-

"Ne saçmalıyorsun dedim bence gayet açık."

"Ne saçmalıyormuşum Jeongguk?"

"Yeonjun'u nasıl bir duruma soktuğunun farkında mısın sen?" dedi Jeongguk sinirle. Artık onun bile sabrı taşmıştı.

"Ne yaptım?"

"Taehyung onu çok sıkıyorsun, bırak çocuk hayatı yaşamayı öğrensin. Yarın bir gün evden ayrıldığı zaman veya bir şey olursa ne yapacak? Hiç düşünmüyor musun bunları? Sana daima muhtaç yaşarsa nasıl tek başına ayakları üzerinde duracak Taehyung?" Jeongguk sinirle cümlelerini sıralarken Taehyung onun haklı olduğuna kanaat getirmişti.

"Ben-"

"Sen Yeonjun'u sıkmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsun Taehyung, inan bana."

"Onun üzülmesini istemiyorum Jeongguk. Kimsenin ona zarar vermesini istemiyorum. Bu hayatta ondan başka hiç kimsem yok benim. O benim her şeyim Jeongguk..." derken gözleri doldu Taehyung'un. Her ne kadar Jeongguk'un karşısında ağlamak istemese de kendisini tutamıyordu.

Her zaman Yeonjun'un harika bir çocukluk ve gençlik geçirmesini istemişti. Kendisi gibi olmasını istememişti. Bu zamanlarında mutlu olmasını istemişti. Ona zarar verdiğinin farkında değildi ancak herkes bunu söylediği için birazcık da olsa anlamaya başlamıştı bazı şeyleri.

Taehyung Yeonjun'u korumuyordu, onu kısıtlıyordu.

"Anlıyorum gerçekten anlıyorum. Ama baksana, Yeonjun gerçekten de bu durumdan bunalmış gibi. Ona birazcık izin versen ne kadar mutlu olduğunu göreceksin."

"Öyle mi dersin?"

"Evet, gerçekten."

"Jeongguk."

"Efendim?"

"Sana sarılabilir miyim?" Jeongguk yutkundu ve hafifçe gülümsedi Taehyung'a. Sonrasında yavaşça yerinden doğruldu ve Taehyung'un yanına oturdu. Vücudunu ona doğru çevirdi Taehyung da. İkisi de birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra ilk hamleyi yapan Taehyung oldu. Ellerini Jeongguk'un beline sarıp kendisine çekti. Jeongguk ise ellerini Taehyung'un boynunda dolarken güzel kokusunu içine çekti. Başını yavaşça Taehyung'un omzuna koyarken titrediğini hissetti Taehyung. Heyecanlanıyordu.

Jeongguk ile olan bu temasları, onun heyecanlanmasına sebep olmuştu.

Birkaç dakika ikisi de hiçbir şey söylemeden o şekilde beklediler. İlk ayrılan taraf Jeongguk oldu. Taehyung'a bakarken istemsizce gülümsüyordu.

Taehyung da ondan farksız değildi. Şuan ikisi de birbirlerinin çehrelerini seyrediyorlar ve hayallere dalıyorlardı.

Taehyung'a göre, Jeongguk çok güzeldi. Her zaman bu şekilde düşünmüştü. Kusursuz bir cildi, iri gözleri ve dolgun dudakları onun mükemmel görünümüne epey katkı sağlamıştı. Gülümsediği zaman yanaklarının hemen yanında beliren minik gamzeleri unutmamak gerekirdi. Ayrıca boyu ve kilosu orantılıydı , incecik de bir beli vardı Jeongguk'un. Eskiden Taehyung her zaman Jeongguk'un belinden tutardı ve tek bir koluyla sarabildiği belin sahibi beden bu hareketten çok hoşlanırdı.

Jeongguk'a göre, Taehyung da çok güzeldi. Saçları yumuşacıktı ve çok güzel korkuyordu. Rahatça şekil alabiliyorlardı ayrıca. Yanakları yumuşacıktı, yüzü tertemizdi. Dudakları yere doğru bakarken ne kadar maskulen ise gülümsediği zaman bir o kadar da sevimli ve feminen bir yüze sahipti.

babasının oğlu, taekook & yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin