Korkmak ve Yeonbin'

348 61 26
                                    

Selam
Bölümü yazarken yanlışlıkla yayimladim umarim kimse fark etmemistir :))))
Bölümün bildirimi gitmiyor bölüm atlamanızı istemediğim için defalarca kez yayından kaldırıp yükledim umarım bir an önce bildirim gider tekrar deneyeceğim şimdi
Yeto kacıncı deneyisim olmazsa artik salıcam

2 hafta sonra

Taehyung Soobinlerin dersine girmek üzere hazırlanıyordu. Çantasını koluna taktı ve öğretmenler odasından çıktı. Koridorda yürürken garip ve kötümser bakışlara maruz kalmayı o da herhangi bir insan gibi istemezdi tabii olarak. Ancak kişilik özellikleri onu bu hayatı yaşamaya mahkum ediyordu. Belki bu kadar sinirli olmasa ya da sınavda bu kadar zor sormasa öğrenciler onun aslında eğlenceli birisi olduğunu görebilirdi. Ama Taehyung buna izin vermediği için haliyle kimse de onu sevmiyordu. Aslında pek rahatsız değildi bu durumdan, ama yine de dik dik bakışlar altında yürümek eğlenceli değildi.

Yeonjun'un sınıfının önünden geçerken hafifçe içeriye göz attı. Yeonjun'u sırasında oturmuş kalem çevirirken görünce kötü hissetti. Hata yaptığını düşünüyordu. Yeonjun ve Soobin'i ayırdıktan sonra hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmemeye başlamıştı. Artık sofrada neşeyle konuşup bir şeyler anlatan bir Yeonjun yoktu. Ya da ciddi anlamda oturup saatlerce ders çalışan Yeonjun ve Soobin ikilisi de yoktu. Artık akşam yemeklerini hazırlayıp mükemmel sunumlar sunan kimse de yoktu. Ev tamamen sessizliğe bürünmüştü. Herkes yemeğini yiyor, ardından odalarına çekiliyordu. Jeongguk da bunu fark etmişti ve çocuklarla konuşmaya çalışmıştı ama kimsenin açıklayacağı bir şey yoktu. Jeongguk'a baştan söylemeyerek hata yaptığını düşünüyordu Taehyung. Bir sürü hata yapmıştı. Olmaması gereken hatalar.

Telefonunun çaldığını duyunca cebinden çıkardı. Arayan Jeongguk'tu. Telefonu açıp kulağına doğru götürdü.

"Efendim?" dedi.

"Aşkım ne yapıyorsun?"

"Derse gireceğim şimdi sen?"

"Ben de öyle evde oturuyordum da, ablam akşam yemeğe çağırdı. Dışarıda yiyelim konuşalım falan dedi sana sormadan kabul etmek istemedim bende. Ne dersin?" Taehyung düşündü. Uzun zamandır dışarıda yemek yememişlerdi, fena olmazdı.

"Olur tabi neden olmasın."

"Tamam o zaman, ne zaman gelirsin?"

"3 dersim kaldı çıkacağım sonra."

"Peki akşam görüşürüz."

"Görüşürüz bebeğim." Telefonu kapattıktan sonra sınıf kapısını açarak içeri girdi. Herkes sustu ve ayağa kalktı.

"İyi dersler." dedikten sonra çantasını masaya bıraktı ve otur komutu verdi öğrencilere. Gözü hemen Soobin'i aradı. En arka sırada oturmuş, dalmıştı. Ona da üzülüyordu Taehyung.

"Nasılsınız?" diye sordu normalin dışında.

"İyiyiz hocam sağolun." dedi Chris.

"Dersler nasıl Chris?"

"İdare eder hocam ya, yapıyoruz işte bir şeyler."

"Tamam, böyle devam et. Senden güzel bir üniversite bekliyorum bilmiş ol." Chris gülümseyerek onayladı Taehyung'u.

"Ya ben ya ben?" diye atladı Changbin.

"Sen de yaparsın bir şeyler." dedi Taehyung. Tüm sınıf Changbin'e gülerken o "bugün başlıyorum" moduna girerek ders çalışma kararı aldı.

babasının oğlu, taekook & yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin