babasının oğlu, taekook & yeonbin

Her şey bitti. '

Kaos dolu bir bölüme hoş geldiniz:)
İyi ve sabırlı okumalar dilerim.

1,5 ay sonra

Yeonjun elindeki cips paketini masasına bıraktıktan sonra ayağa kalktı. Felix'i çağırmak için sınıf penceresinin camına doğru yürüdü.

"Felix!' diye bağırdı aşağıda top oynayan çocuğa doğru bakarken. Duymamıştı onu. Tekrar bağırdı, ancak yine de duymadı. Daha fazla bağırmak istemedi  çünkü insanları rahatsız edebilirdi. Birkaç kişi Yeonjun'un bulunduğu cama bakmıştı bile.Bu yüzden Hyunjin'e döndü ve:

"Duymuyor." dedi. Hyunjin ise oflayarak konuştu:

"Futbol oynarken kendisinden geçiyor."

"Zil ne zaman çalacak?" diye sordu Yeonjun yerine geçerken.

"Bilmem, çalar şimdi."

"Tamam o zaman. Çıkışta gidiyor muyuz bir yerlere?" dedi.

"Soobin ile buluşacaktın hani?" dedi Hyunjin.

"Hass, doğru unuttum ben onu."

"Şu sıralar Soobin hakkında her şeyi unutuyorsun."

"Unutmak istiyorum diyeyim." dedi Yeonjun sıraya otururken. Hyunjin'in garip bakışlarına maruz kalmıştı çoktan.

"Nasıl?" diye sordu Hyunjin.

"Babam anlıyor sanırım Hyunjin, ne yapacağımı bilmiyorum." dedi Yeonjun saçlarını karıştırırken. Kafası allak bullaktı şu sıralar. Nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Taşınmışlardı. Jeongguk'un evine taşınmışlardı ve her şey olması gerektiğinin tam tersinde ilerliyordu. Taehyung şüphelenmeye başlamıştı Yeonjun ve Soobin arasındaki ilişkiden. Hepsi de Soobin'in suçuydu. Hem söylemek istemiyor hem de sürekli olarak açık veriyordu. En kötü yakalanma anları ise Yeonjun'un Soobin'i gıdıklarken bir anda üstüne düşmesi ve o sırada Taehyung'un içeri girmesi olmuştu. Çocukların eli ayağı birbirine dolanmıştı resmen. Söyleyecek bir şey bulamamışlardı ama Taehyung da bir açıklama istemeden "Yemek hazır." deyip çıkıp gitmişti odadan. Bu şekilde yapıp çocukları da iyice korkutuyordu.

"Ne yapacaksınız?" diye sordu Hyunjin. Omuz silkmekle yetindi Yeonjun. Bilmiyordu ki. Hiçbir şey bilmiyordu. Soobin'e kızıyordu sadece.

"Bence kızacaklar, çünkü bu kadar geç söylediniz. Neredeyse 3 ay olacak." dedi Hyunjin.

"Napalım ama korkuyorduk. Gerçi ben söylemek istedim ama Soobin korktu." diyerek kendini savundu Yeonjun. Hyunjin:

"Eh orası öyle." dediği sırada Soobin sınıf kapısının önüne geldi.

"Yeonjun!" diye bağırdı. Yeonjun hızla başını kaldırdı ve hızlı adımlarla Soobin'in yanına gitti. Sırtını sınıf kapısına yasladı.

"Noldu?" diye sordu. Fazla soğuk bir ses tonuydu ve Soobin hemen fark etmişti.

"Ne yapıyorsun?" dedi Soobin.

"Sınıftayım."dedi Yeonjun.

"Onu görüyorum zaten."