babasının oğlu, taekook & yeonbin

Tekrardan aşık mı olacağım?'

"Çekil şuradan, önde ben duracağım." dedi Taehyung Jeongguk'u omzundan hafifçe iterek. Fakat Jeongguk ondan geri kalmadı.

"Olmaz ben duracağım, hem senden daha yakışıklı olduğum için eminim ki daha fazla ilgi çekeceğim." Jeongguk kibirle konuşurken Taehyung ise söylediklerine kahkaha atmış, ardından da yakınmaya başlamıştı:

"Kahretsin gerçekten, eğer bize kitap satacağımızı söyleseler gelir miydim buraya?" diye sızlanıyordu.

"Tabii ki gelecektin, müdüre yaranmak için her şeyi yaparsın sen." dedi Jeongguk imayla. Taehyung ise tek kaşını havaya kaldırarak baktı Jeongguk'a.

"Ne alakası var Jeongguk? Ne yaptığımı gördün "yaranmak" için?" dedi.

"Bir düşüneyim, ah hatırladım... Mesela bir keresinde gece okulda kalıp karışmış karne notlarını düzeltmiştin. Ha şey de var, sırf müdür benden nefret etsin diye ders işlemediğimi söylemiştin. Bir şey daha hatırladım, sırf müdür beğensin diye okula şortla gelmiştin Taehyung!" diye bağırdı Jeongguk sitemle karışık. Taehyung'u birazcık kıskanmış olabilirdi.

"Bağırmasana gerizekalı, hem müdür beğensin diye değildi o. Hava çok sıcaktı o kadar..." diye saçma bir bahanenin arkasına sığınmaya çalışan Taehyung başarılı olamamıştı haliyle. Onun amacı Seokjin'i baştan çıkarmak vs. değildi. Sadece o zamanlar yalnızdı ve hem zengin hem de yakışıklı olan iş arkadaşı Seokjin biraz ilgisini çekmişti.

"Ulan adam sandalyede otururken kucağına düşmeye çalışıyordun Taehyung dalga mı geçiyorsun?"

"Ama Seokjin zengin ve yakışıklı. Daha ne ister dul bir baba?" dedi Taehyung.

"İyi Taehyung orospuyum de bir de." diye atıldığında Taehyung sinirle:

"Terbiyeni takın Jeongguk." demişti.

"Tamam sinirlenme." dedikten sonra aniden elini Taehyung'un omzuna atıp kendisine çektiğinde Taehyung şaşkınlıkla ona bakmıştı.Yüzleri arasında 1,5 karışlık bir mesafe vardı ve Taehyung uzun zamandır hiç yakından görmediği çehreyi dikkatle incelemeye başladı. Jeongguk ise bembeyaz dişlerini göstererek kocaman bir tebessüm ile karşısına doğru bakıyordu. Taehyung'un gözleri tüm yüzünde yavaşça dolanıyor ve her bir noktayı dikkatlice süzüyordu. Yanakları çok tatlı gelmişti Taehyung'a. Minik bir çocuk gibi sıkmak istedi.

Birkaç saniye sonra Jeongguk da gözlerini Taehyung'un gözleri ile buluşturdu. Bir şeyler ima etmeye çalışıyordu kahverengiler. Taehyung Jeonggu'un keskin bakışlarında kaybolduğunu hissediyordu. Daha önce de bu şekilde duygular hissediyordu Jungkook'a bakarken. Özellikle 15-16 yaşlarındayken sürekli ama sürekli olarak Jeongguk'u seyrederdi.

Evet, Taehyung Jeongguktan hoşlanıyordu o zamanlar. Fakat 2 yıl gibi bir süre sonra unutmaya başlamıştı Jeongguk'u. Çünkü biliyordu birlikte olamayacaklarını. Kendisi bile bunu beklemiyordu ancak Jeongguk başkalarıyla çıkmaya başladıkça ona hem sinirleniyor hem de kırılıyordu. Sonraları daha da az görüşmeye başladılar. Aslında bunu daha çok Taehyung istiyordu. Jeongguk görüşmeyi istese bile o kabul etmiyordu. Üniversitede Jihyo ile tanıştı ve hayatı tamamen değişti. İlk başlarda ona bakarken aklına Jeongguk geliyordu fakat onu unutması gerektiğini, ikisinin bir imkansız olduğunu biliyordu. Bu yüzden ne olursa olsun Jihyo'yu sevmek zorunda hissetmişti kendisini. Sonraları sevmeye başlamıştı zaten, o ayrı. Ama içinde her zaman bir uhde olarak kalmıştı Jeongguk. Jihyo da aslında seviyordu Taehyung'u. Ama bir zaman sonra sevgisi tükenmişti. Sıkılmıştı Taehyung'tan. O çalışacak, eve gelince çocuğuna bakacak türden birisi değildi. Özgürlüğüne çok düşkündü. Bu yüzden aldattı Taehyung'u. Barda tanıştığı bir kadınla...