Özür ve Gerginlik

560 61 43
                                    

Hyunjin Yeonjun'dan özür dilemek istiyordu. Nasıl yapacaktı bilmiyordu, ama yapmalıydı. Onu kırmıştı, evet söylediği şeyler kendi düşünceleriydi ama çok yanlış bir şekilde ifade etmişti. Her zaman böyle yapıyordu ve sonrasında çok pişmanlık duyuyordu Hyunjin. Biraz açık sözlü birisiydi. Ayrıca sinirlerine hakim olmakta pek de yetenekli olmadığı için sürekli arkadaşları ile tartışır ama sonrasında sorunlarını bir şekilde hallederdi. Şimdi de aynısı yapacaktı.

Teneffüs zili çaldığında Yeonjun ayağa kalktı. Bundan sonraki dersleri bedendi, ve her ne kadar Soobin ile barışmış olsa da özgüvensizdi. Gitmek istemiyordu ama mecburdu işte.

Taehyun'un yanına gitmek için ayağa kalkmıştı ki Hyunjin tarafından geri oturtuldu. Başını kaldırıp ona bakmak istemedi. Ona kırgındı ve sinirliydi. Trip atmakta haklı olduğunu düşünüyordu.

"Selam Yeonjun." dedi Hyunjin.

"Selam." Yüzüne bakmaya utanıyordu Yeonjun. Hyunjin söylediği çoğu şeyde haklıydı ve bu Yeonjun'u utandırmaya yetiyordu.

"Nasılsın?"

"İyiyim." Yaklaşık 1 dakika boyunca ikisi de birbirlerinin yüzlerine bakmamışlardı. Garip bir sessizlik sürüp gidiyordu. Hyunjin lafa nereden başlaması gerektiğini bilmiyordu. Direkt özür dilese saçma olur muydu ki?

"Yeonjun, özür dilerim." diyecek hiçbir şey bulamadığı için söze hemen özürle başladı. Yeonjun şaşkınlıkla ağzından çıkan "Ha?" nidasına engel olamadı.

"Duydun işte özür dilerim. Hatalıyım." Yeonjun şaşkınlıkla Hyunjin'e bakıyordu. Hatasını bu şekilde kolayca kabul edeceğini açıkçası düşünmezdi. Dudaklarını birbirine bastırdı ve Hyunjin'in gözlerine bakmaya devam etti. Minik bir tebessümle karşılık verdi Hyunjin de. Yerinden doğruldu ve karşısındaki çocuğa sarıldı Yeonjun.Onu çok seviyordu, her ne kadar kavga etseler ve birbirlerini kırsalar da Hyunjin ile Yeonjun arasındaki bağ bambaşkaydı.

"Ben de özür dilerim, sen haklıydın." dedi Yeonjun.

"Soobin konusunu biraz abarttım sanırım. Ama sadece senin üzülmemeni istiyorum, anlıyorsun değil mi?" Yeonjun başını salladı. Hyunjin'in onu düşündüğünü biliyordu. Ancak Soobin'den vazgeçmek istemiyordu.

Soobin onun için özeldi.

Eskiden olsa bu şekilde düşünmez, siktiri çekerdi hemen. Ancak Soobin ile barıştıklarından bu yana aralarındaki ilişki hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. İkisi de birbirlerine karşı daha samimi davranıyorlardı. Yeonjun bunun nedenini bilmiyordu, ancak bu yeni Soobin'e bayılmıştı.

"Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum Yeonjun." ikili birbirlerinden ayrıldıkları sırada Jeongin sınıf kapısında görülmüştü. Hyunjin'i bekliyordu.

"Geliyorum Jeongin! Görüşürüz Yeonjun."

"Görüşürüz." Hyunjin uzaklaşırken yerine oturdu ve arkasından ona baktı. Jeongin'le konuşmayı zar zor kabul eden çocuk şimdi peşinden ayrılmıyordu. Ama onu böyle mutlu görmek Yeonjun'u iyi hissettiriyordu.

Sırasında otururken ne yapacağını tamamen unutmuştu.Hızla yerinden doğruldu ve sınıftan çıktı. Taehyun'un yanına doğru gidiyordu. Koridorun sonundaki sınıfa geldiğinde içeriye hızlıca göz atınca herkesin Taehyun'un etrafında olduğunu gördü. İçindeki kıskançlık dürtüleri hareket edince sınıfın içine daldı ve masanın etrafında oluşan topluluğu yok sayarak Taehyun'un yanına doğru geçmek için hamlede bulundu. Diğerleri ise ezildikleri için sinirle söyleniyorlardı.

babasının oğlu, taekook & yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin