11: Son Hazırlıklardan Önce

10 2 0
                                    

(Bölüm başlığı bulurken çok sıkıntı çektim slm <3)

Bana bunu söyleyip önden yürüyünce şaşkınca arkasından takip ettim. Otoparka gittik ve şoför koltuğunun yanındaki kapıyı benim için açtı.

-Bin hadi. Bugün benim misafirimsin, dediğinde hala şaşkınlığımı atamayıp arabaya bindim. Üzerimde geceliğim vardı. Bacağımdaki alçı yüzünden pijama takımı giyinemeyince annem geceliğimi getirmişti ve bu yüzden geceliğimle dolaşıyordum. Geceliğin eteğini çekiştirdim ve o da arabayı kapıya getirdi. Hemşire arabanın penceresinden içeriye hırkamı ve telefonumu uzatınca teşekkür edip elinden aldım. Sonra arabayı tekrar sürdü ve hastane bahçesinden çıktığı gibi yakasındaki iki düğmeyi açıp gömleğini genişletti.

-Gitmek istediğin bir yer var mı?

-Ya-yani...babamla lunaparka gitmeyi severiz ama siz-yani sen, sever misin bilmiyorum.

-Pek gitme fırsatım olmadı.

-Hmmm...o zaman kitapçıya mı gitsek?

-Bu saatte açık mıdır?

-Gece açık olan sahaflar var.

-Peki...önce sahafa gidelim o zaman. Sonra da lunaparka gideriz.

-Sen...eve gitmeyecek misin? Annen kızmıyor mu?

-Annemi ve babamı ilkokuldayken kaybettim.

-Ah...özür dilerim.

-Sorun değil, insan alışıyor.

-Sen kimle büyüdün peki.

-Büyükbabamla.

-Ah büyükbabaları severim! Çok tontiş olurlar. Annemin babası annem daha çok küçükken ölmüş ama babamın babası da ablam doğduğunda varmış . Ben doğduğumda o da ölmüştü. Büyükbabam hiç olmadı yani.

-Anlıyorum. Onu da kaybettim ama.

-K-kötü olmuş.

-Fazla olmadı ama beni iyi yetiştirdi.

-Bence de. İyi birisiniz. Sizi güzel terbiye etmiş. Seni yani...

-Teşekkür ederim, dediği zaman gülümsedi ve yine o derin gamzesiyle karşılaştım.

-Gamzen çok güzel, dediğimde aniden bana ve yola baktı.

-Pardon. Ortamdaki ağır hava dağılsın istedim. Yanlış oldu sanırım.

-Ha-hayır teşekkür ederim, diyerek elini yanağına götürdü ve gamzesiyle oynadı.

-Gece açık olan bir sahaf biliyor musun? Böyle yerleri gezmeye vaktim olmuyor internetten istetiyorum ben.

-Ha evet biliyorum. Sana konum açacağım, dedim ve hızla konumu açıp telefonu yerleştirdim. Sonra biraz sessizlik oldu ve ardından ben konuştum.

-Şey...eğer senin için de bir mahsuru yoksa pencereyi açabilir miyim?

-Tabi tabi, açalım, diyerek penceremi açtı. Başımı biraz dışarı çıkarıp nehrin havasını aldım ve kalam yolu öyle geçirdikten sonra sahafa vardık. Arabadan inip ikinci el kitapların olduğu sahafa girdiğimizde Daehwi etrafınd hayranlıkla bakmıştı.

-Çok fazla kitap var.

-Hepsinin sayfalarına daha önce en az bir kişinin elleri değmiş. Hepsinde başkasının izleri var.

-Anlamlı ve hoş.

-Öyleler, dedim ve kitaplara baktık uzunca. İkimiz de kitap alışverişi yaptık ve sonra arabaya geri bindik.

HEARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin