20: Olumlu Gelişme

7 2 3
                                    

(Anne baba geldiğine göreee?)

-Anne, diye fısıldadıktan sonra gözümden bir kaç damla yaş aktı. Annem koşarak geldi ve bana sarıldı. Gözlerimi sımsıkı kapatıp bunun bir rüya olmaması için içimden defalarca dua ettim. Gözlerimi geri açtığımda babam da ağlamaktan kızarmış gözleri ile yanıma oturdu.

-Küçük prensesim benim, dedi ve onu da kendime çekip sımsıkı sarıldım.

-Baba bu gerçek mi, diye fısıldadım kulağına.

-Gerçek bebeğim, gerçek, dedi ve saçlarımı okşadı.

-Geçmiş olsun, diyen Woong'a baktım. Gülümsüyordu.

-Ablam...ablamla Hyeop nerede?

-Buradayız, dedi ve onlar da yanıbaşımda durdu. İkisine de sımsıkı sarıldıktan sonra ablamın telsizinden hışırtılar gelmeye başladı.

-İşinin başına dön, dedim.

-Akşam gelirim, dedi ve son kez bana sarıldıktan sonra çıktı.

-Sanırım önemli bir şey olmuş. Yoksa raporlu gününde telsizden çağırmazlar.

-Herhalde, dedim ve Hyeop'un saçlarına bir öpücük bıraktım. Birbirimize sımsıkı sarıldığımızda başımı çevirip Daehwi'ye baktım.

-Artık bana biraz vakit ayırabilirsin değil mi?

-Evet. Tabi ki.

-Anne, baba. Gelin biz kantine inelim. Ablam da dinlenip doktoru ile konuşsun, dedi Hyeop ve annemleri de alıp kantine indiler. Daehwi'de arkasına dönüp ekiptekileri dışarı çıkardı. Odada başbaşa kalınca gelip yanıma oturdu yeniden.

-Nasıl hissediyorsun? Ağrın var mı?

-Hayır. Sadece mutluluğumu hissediyorum. Sadece çok mutluyum.

-Fark ettim. Ben de öyleyim. Çocuklar bazen çalışma odamızda sabahladı. Çok emek harcandı ve şimdi yarısına geldik. Başardık.

-Size sarılabilir miyim, dediğimde bir süre susup yüzüme baktı. Sonra elindeki steteskobu boynuna asıp kollarını açtı. Ona sarılıp elimle başımdan arkasına destek vererek iyice kendime sardım. Ona öyle minnettardım ki naaıl ifade edeceğimi bilmiyordum.

-Artık kurtuluyor muyum?

-Evet.

-Bana verdiğiniz sözünüzü tuttunuz.

-Henüz değil, diyerek benden ayrıldı.

-Kulakların bu çileden tamamen kurtulunca sözümü tuttuğuma emin olurum, diyerek kulaklarımı tuttu ve güldü. Ben de güldüm ve ellerini tutup kulaklarımdan çektim.

-Peki o zaman. Kulaklarımın bu çileden kurtulacağı günü sabırsızlıkla bekleyeceğim.

-Şimdi çalışmaya devam edeyim o zaman. Sonra görüşürüz. Sana güzel haberler getireceğim.

-Görüşürüz, dediğimde ayağa kalktı ve tuttuğum ellerimi sıkarak bana gülümsedi.

-Görüşürüz, dedi ve sonra ellerimi bırakıp cebine koyarak odadan çıktı. Arkasından bakıp gülümsedim. Onu seviyordum. Evet...bana iyi geliyordu. Ama ona tutulmamak iyi olurdu çünkü yakın zamanda ayrılacaktık. Derince nefes verip arkama yaslandım. O sırada annem ve babam geldi.

-Hyeop nerede?

-Aerin Hanım ile senin durumun hakkında konuşacaktı.

-Woong ile Harang'ı biliyor musunuz?

HEARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin