Değişim (III)

144 44 63
                                    

Taş ocağındaki binayı düzenleme kargaşası ortasında kalan 9 ve 8, etraftakilerin şaşkın bakışları altında oldukça rahatsız hissetmekteydi. Soru sormaya ve göz temasından çekinen herkes, buldukları ilk fırsatta meraklı bakışlarını üstlerine dikiyordu.

              Diğerlerine nazaran daha meraklı olan Dinçer, koli taşıma bahanesiyle 9 ve 8'in yakınlarında dolaşıyor, aralarında konuştuklarını yarım yamalak Japoncasıyla anlamaya çalışıyordu.

             "Tedarikçimin bilgilerini nasıl buldun?" diye sordu 9, göz ucuyla Dinçer'i takip ederken.

            "Uydu telefonu." diye yanıtladı 8. "Fakat sadece Türkiye'de iletişim kurduğun yerlere kadar bulabildim."

           "Ben de aynı yolu izlemeyi düşünüyorum." 9, tam karşılarındaki oda da olan ikizlere baktı "İkisi bir arabanın yazılımını değiştirdiler ve patlayıcı bir düzeneğe bağlayıp tek bir komutla kendini imha etmesini sağladılar."

            "Uyduyu bulup ana telefona bağlanabileceklerini düşünüyorsun." 8, oda duvarının dibine yığılmış kolilerden birini alan Dinçer'i donuk bakışlarla seyretti. Artık fazlaca gözüne batmıştı.

           "Bir Doragonkurō daha olduğunu düşünüyorum," dedi 9 bir süre sessizlikten sonra. "Birbirimizle karşılaştığımız ilk gün kulübün deniz tarafına çıktığımızda, üstümüze iki el ateş edildi. Eğer ikimizde uydu telefonu varsa, kesinlikle onda da vardır."

          8 başıyla onayladı. Dinçer kucağında sıkıca tuttuğu üst üste iki koliyle yanından geçerken, bir anda bacağını uzattı ve takılıp düşmesini sağladı. "Şuna bak," dedi iki ayrı yöne düşmüş içi boş kolileri göstererek. "Etrafımızda dolanmaktan başka bir amacı yok." Sandalyeden kalktı ve Dinçer'in diz içindeki hassas noktaya ayakkabısının sert topuğuyla bastırıp yerde kalmasını sağladı. Dinçer'in can acısıyla attığı çığlık ortama yayıldı.

         "Dokuz!"

          9, diğer odadan koşarak gelen ve kapı ağzında duran Sinem'e baktı.

          "Lütfen, ona durmasını söyle."

           "Dilinizi biliyorum." dedi 8, gözlerini Dinçer'den bir an bile ayırmadan.

           9, diğerinin üstünde duran bacağını indirdi ve sandalyeden kalktı. 8'in amacı sadece korkutmaktı. Yan yana geldiklerinde durdu ve kapıyı işaret etti. 8, Dinçer'e bakmaya devam ederken diz içindeki baskıyı kesti. Bu haliyle fazlaca aptal ve zararsız görünüyordu. Adımlarını hızlandırdı ve 9'un ardından ilerlemeye başladı.

            9 durdu ve geçmesi için önünden çekilen Sinem'e baktı. Sesini oldukça katı tutmaya özen göstererek, "8'in vereceği telefondan ulaşman gereken başka iki telefon var."

            8, ceketinin iç cebindeki uydu telefonunu çıkartıp Sinem'e uzattı.

           "Rica etmen yeterli." dedi Sinem ve gözlerinin içine cansız bir manken gibi bakan 9'a bir süre karşılık verdi. Fakat göz temasında ilk pes eden kendisi oldu ve 8'in elindeki telefonu alıp birkaç adım daha geri çekildi.

       "Bu iş bitince onları ortadan kaldırmalıyız." dedi 8, çıkış kapısına yaklaşırken.

         9 anlık olarak duraksasa da kapıyı iteledi ve yürümeye devam etti. Dışarı çıktıklarında Nova'yı Supra'nın kaputunda oturmuş, Tuna ile konuşurken buldular.

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin