Tepkisiz Esirler (I)

145 31 12
                                    

Telefonu cebine koyan Hilal, salon merdivenlerini yavaş ve temkinli adımlarla inerken yüzüne endişeli bir gülümseme yerleştirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Telefonu cebine koyan Hilal, salon merdivenlerini yavaş ve temkinli adımlarla inerken yüzüne endişeli bir gülümseme yerleştirdi. "Ne hoş bir sürpriz bu böyle?" Göz ucuyla annesinin vücudunu süzdü ve herhangi bir yaralanma belirtisi olmadığını anlayınca rahatladı. Fakat başından aşağı kaynar su dökülmüş hissini üzerinden atmaya yetmemişti bu. 

           "Sürpriz mi?" diye afalladı Hilal'in annesi. 

           Koltuktan kalkan Nova, 9'un kucağında duran metal çantanın kulpunu tuttuğu gibi havaya kaldırdı ve "Sürpriz!" dedi. 

            Hilal, annesinin önüne geçti ve kaş göz işaretleriyle Nova'ya birtakım sitemler etti. "Ah, ne güzel ne kadar güzel bir..." bakışları çantaya indi ve "çantaymış." diye gevelemeye devam etti. 

            9, Hilal'in solundan eğilip olan biteni görmeye çalışan annesiyle göz göze gelince bakışlarını ayakkabılarının burnuna indirdi. Çünkü Nova göz teması kurmamasını söylemişti. 

           "Neden hediyeni odanda açmıyoruz?" dedi Nova aceleyle ve 9'un kolundan tutup çekiştirdi.

           "Üçünüz birden mi?" diye sordu Hilal'in annesi. Üzerine dönen üç çift göze -9 göz teması kurmamak için ellerine bakıyordu- sırasıyla bakıp cevap bekledi. 

           "Aslında hediyemiz biraz tuhaf bir hediye ve kullanımını uygulamalı öğrenmek gerekiyor." 

            İç çeken Hilal Nova'nın elindeki çantayı çekiştirdi ve "Haklısın haydi odama çıkalım artık," diye geçiştirdi. 

              Kadının kaşları şaşkınlıkla kalktı ve merdivenlerden çıkarken 9'un kolunu tutmaya devam eden Nova'nın elindeki metal çantanın bir ucundan çekiştiren Hilal'in ardından bakakaldı. Olan bitene şimdilik anlam verememiş, Hilal'i arkadaşlarının yanında sorularla sıkboğaz etmek istememişti. Ama ilginç saç boyalı kız ile tuhaf Asya'lı evden gittikten sonra, sağlam bir açıklama talebi olacaktı. 

          Hilal oda kapısını açıp Nova ve 9'un içeri girmesini bekledi, hemen ardından da hızla kapattı. "Siz kafayı mı yediniz? Ne işiniz var burada?" diye çıkıştı. 

          "Sakin ol," dedi Nova ve elindeki çantayı kaldırdı. "Bunu elden teslim etmek zorundaydım." 

           Hilal dişlerini sıkınca şakakları dalgalandı. Hızlı adımlarla oda penceresine ilerledi ve perdenin köşesinden ön bahçeyi kolaçan etti. "Umarım takip edilmemişsinizdir." 

           "O konuda şüphen olmasın," dedi Nova ve etrafa bakındı. Klasik bir inek odası, diye geçirdi içinden. Birkaç rafına birkaç çerçeve ve süs yerleştirilmiş, geneli hukuk ve yasalarla ilgili kitaplar barındıran genişçe bir kitaplık, antik Yunan tanrılarının minyatür heykel başlarını andıran alçı saksılarda -çoğunluğu Echeveria cinsi olan- sukulentler vardı. Çalışma masasının üzerinde dahi küçük saksılar vardı ve odanın bir bölümü, ev bahçeciliği hobisine ayrılmış gibiydi. Odanın uç tarafı yarım bir duvarla ayrılmış, giyinme odası ve banyo kapısı da bu duvarın ardına gizlenmişti.

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin