Arı Kovanı ve Çomak (II)

135 41 42
                                    

9 ve Nova otoparka yaklaştıkça, dışı sprey boyayla doldurulmuş çizimlerle kaplı karavana bakakaldılar. Otoparktan girip görevliye hatırı sayılır bir bahşiş bıraktıktan sonra karavanı aldılar. Eylem ve Serhan, Nova'nın evinde kalmaktan vazgeçtiklerini ve başka bir arkadaşlarının evinde kalacaklarını belirterek yanlarından ayrıldılar. 

       Karavanın dışına bıkkın bir yüz ifadesiyle göz atan Nova, mırıltılarla söylendi. 9 ise gözlerini karavana dikmiş, daha şimdiden çektiği dikkati hesaplamaya çalışıyordu. 

       "Bize aseton dolu koca bir havuz lazım," 

          9, Nova'nın dediğinde ne kadar ciddi olduğunu anlamak için döndü ve yüzünü inceledi. Hemen ardından karavanın boyunu ve enini, içine sığabileceği havuzun ebatlarını ve aseton litresini hesapladı. "Yedi metre uzunluk, üç metre genişlik, üç metre yükseklik," 

          Bu kez ne kadar ciddi olduğunu öğrenmek için yüze bakma sırası Nova'daydı. 

         "Ve..." 9'un gözleri sessiz kaldığı saniyeler boyunca kısık kaldı ve aseton litresi hesaplamasında bir yanlışlık payı aradı. "Kütle ile hazne arasındaki boşluğa uygun olarak,"

        "Sen ciddi misin?" 

         9 susup Nova'ya döndü ve başıyla onayladı. Nova'nın şaşkınlık ve şüphe barındıran düşüncelerini yansıtan bir gülüşle başını iki yana sallayıp önünden geçişini, karavanın kapısını açıp içeri girişini sessizlikle izledi. Tekrar karavana göz atıp ölçülerin hangi kısmında hata yaptığını anlamaya çalıştı.  Saç diplerinden doğrudan gözüne inen ve oldukça rahatsız edici bir his yaratan damla yolunu başını iki yana sallayarak bozmaya çalıştı. Karavanın kapısı tekrar açılınca, Nova'nın direkt olarak gözlerine dikilen gözleriyle karşı karşıya kaldı. 

        "Havuz falan yok, içeri gel." 

       9 tekrar başını salladı ve etrafa ufak bir damla ordusu savurdu. Karavana girip kapıyı ardından kapattı ve etrafa bakındı. Karavanın içi kısıtlı bir hareket alanından şikâyet etmeyecek kişiler için yaşam alanı sunabilecek genişliğe ve donanıma sahipti. 

        Nova'nın ilk işi kontağı açmak ve ısıtıcıyı çalıştırmak oldu. Karavanın içine göz atıp kıyafetlerin olduğunu tahmin ettiği dolaba yöneldi ve kapağını açtı. Neyse ki Eylem'in bedeni kendinden bir beden büyüktü. Üzerine yapışan ıslak hoodieyi çıkarttı ve arkasındaki masaya bıraktı. 9'dan çekinmemesi gerektiğini düşünmüş, onun çıplaklık konusunu da pek umursamadığını görmüştü. Pişman olması uzun sürmedi: gözleri anlık olarak 9'a kaydı ve vücudundaki yanık izlerine odaklandığını gördü. Bu izlerden hiç rahatsız olmaz, rahatsız olan birini görünce de inadına daha net sergilemeye çalışırdı. Fakat 9'un bu kadar dikkatli bakması işleri tuhaf bir hale soktu. "Rahatsız mı oldun?" 

         9, Nova'nın donuk ses tonunu duyar duymaz bakışlarını belinin yanındaki buruşuk izden çekti ve yüzüne çıkarttı. Yüzü hissizliğini korurken başını iki yana salladı.

         "Peki." Nova üzerine geçirdiği siyah tişörtün belini düzeltti ve ıslak pantolonunu çıkartmaya koyuldu. "Kıyafetlerini değiştirmen iyi olur." 

           "Gerek yok." 9, karavanın ön tarafına doğru yürüdü ve küçük nehirlerle bulanıklaşmış ön camdan dışarı baktı. Otopark görevlisi küçük kulübesinin kapısına yaslanmış, derin nefesler aldığı sigarasını dudaklarına sık aralıklarla değdirip havaya doğru gri ve ufak bulutlar yükseltiyordu. "Şu adama güvenmedim." 

             "Ağızların kapanması için para yeterli bir sebep," 

            "Açılmaları içinde yeterli." 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin