10,10,1 (VI Final)

265 32 30
                                    

"Sen ne dediğinin farkında mısın?" diye sordu Sinem. Sesi, gergin sessizliği bozmuştu.

          Akari dönüp Sinem'e baktı. "Çift yumurta ikizi falan değilsiniz. Bana geldiğinizde, sadece aynı gün doğmuş talihsiz bebeklerdiniz." Gözlerini kısıp o günü düşündü. "Hatta, Nildem'le sen ayrı hastanelerden alındınız." 

          Dinçer şoka girmiş ifadesiyle Akari'nin yüzüne baktı. Gömlek yakalarını sıkıca tutan parmakları gevşemiş, farkında olmadan birkaç geri adım atmıştı.

          Nova gözlerini sıkıca yumdu ve başını eğdi. Daha fazlasını kaldıramazdı artık. Sıktığı yumrukları titriyordu. 9'un dokunuşlarıyla az da olsa sakinleşti fakat sinirini dindirmek istemiyordu. Akari'ye doğru yürüyüp tam önünde dikildi ve ona tepeden baktı. 

         "Hadsiz." diye fısıldadı Akari. Ona tepeden bakılmaması, kendinin tepeden bakması için hayatında sağlam bedeller ödemişti. Şimdiyse büyüttüğü ve merhamet ettiği çocuk ona tepeden bakıyordu. 

        Nova'nın kırptığı göz kapakları arasından yeni yaşlar süzüldü. "Ailelerimiz... yaşıyorlar mı?" Tırtıklı çıkan sesi yüzünden Akari'ye zayıf görünmesi umurunda değildi.  

        "Ne o? Onları bulaca-" 

         Nova yumruğunu sıktı ve Akari'nin yüzüne indirdi. Parmaklarını fazla sıktığı için eli acımış, kaburgaları da bu hareketine isyan etmişti. Akari'nin ona bakışı, canını daha da yakmıştı. Ne yaptığının farkına varınca pişmanlık benliğini ele geçirdi. O an özür dahi dilemeyi düşündü fakat hemen sonra vaz geçti. "Lütfen," dedi dizleri üzerine çöküp. "Lütfen söyle," 

          Akari'nin alt dudağı sinir ve üzüntüyle titredi. Başını evet anlamında salladıktan sonra, "Bildiğim kadarıyla yaşıyorlar." diye mırıldandı. Gözlerini Nova'dan kaçırdı ve göz pınarlarından akan birer damla yaş, kirli sakalı arasına karışıp gözden kayboldu. 

         Nova hıçkırığına hâkim olamadı. Bir kızın babasına beklentiyle bakması gibi Akari'ye baktı. Hemen ardından içindeki öfke taştı ve gözlerine yeni yaşlar hücum etti. Akari'den nefret ettiği kadar onu seviyordu; o, bildiği ve sevgi gördüğü tek babasıydı. "Ne-neredeler?" diye kekeledi. Hıçkırıkları konuşmasına izin vermiyordu. 

        Bir anda yüzü değişen Akari başını iki yana salladı. Nova'ya ve diğerlerine çevirdiği gözlerinde kin vardı. "Bu kadar kolay mı sandınız? Beni bu hale düşürecek ve size yardım etmemi bekleyeceksiniz, öyle mi?" 

        "Akari..." diye fısıldadı Nova. 

       "Hayır!" Kollarını aniden uzatıp Nova'nın omuzlarını tuttu ve sarstı. "Onlara ulaşamayacaksınız. Bu, sizin cezanız olacak!" 

         Akari'nin ani hareketini gördüğü an hızlı adımlarla ikisine doğru yaklaşan 9, Akari'nin göğsüne el ayasıyla vurdu ve nefesini kesti. Nova'nın omuzlarından çekilen ellerin yerini kendi elleri aldı ve Nova'yı kendine çekip dikkatle sarıldı. Hıçkırıklarını bastırmaya çalıştığının farkındaydı. 

         "Etrafa bakarsak belki bir şeyler bulabiliriz." dedi Dinçer. Sinem ve Nildem'i teselli ediyor gibi görünse de asıl ikisine yakın durarak kendini teselli ediyordu. 

         Toparlayamadığı nefesi yüzünden kahkaha benzeri kesik ve tuhaf sesler çıkartan Akari, "Bilgileri sizin ulaşabileceğiniz yerde tutacak kadar aptal olduğumu mu sanıyorsunuz?" Öksürdü ve dirseği üzerinde doğrulup yere tükürdü; sıvıyla karışmış bir miktar kan, beyaz halıyı lekeledi. "Bilgilere ulaşmak için önce Kasumi'yi ikna etmeniz gerek." Omuzunun üzerinden Nova'ya dönüp sırıtınca, kan kaplı beyaz dişleri açığa çıktı. Nova'nın yumruğu kendi canını acıttığına değmişti. "Bu da pek mümkün gibi durmuyor." 

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin