Şiddet ve vahşet içerikli bölümler vardır. Midesi ve psikolojisi hassas olanlar lütfen okumasın. Uyarıya rağmen okumanızdan ve rahatsızlık hissetmenizden ben sorumlu değilim.
Japon mafyası Yakuza'nın kendi içinde bölünmesi ardından yeni aileler ort...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Kod Adı
Akari'nin kargosunu taşıyan gemi boğaza demirlemiş, limana yanaşmak için sırasını bekliyordu. Bu sırada Aylin ve Hilal, Nova'nın belirlediği şartlar altında -üzerlerine doğrultulmuş iki keskin nişancı tüfeğinden ibaretti şartlar- tepede toplantı yapmış ve eylem günü planlarını belirlemek için buluşmuşlardı.
"Rulsomnia'daki ekip çekildi."
"İkinci aşama," dedi, gözlerini Aylin'de sabitlemiş Nova ve Nidem'e bakmadan ekledi: "Telsizi ve telefonu ver,"
Nildem ters bakışlarını Aylin'in yüzünden ayırmadan, "Eğer açığa çıkarsan, bunu ne yap et yok et." dedi ve elinde üst üste duran telsiz ile tuşlu telefonu uzattı.
Ara sıra ihbar anonsu yapılan telsizi alan Aylin, aletin üzerindeki tuşlarla oynadı ve sesin daha da netleşmesini sağladı. "Sağ ol,"
"Gereksiz," diye mırıldandı Nildem ve arkasını dönüp uzaklaştı. Nova ve 9'un yanından geçip, GT-R'ına yaslanmış, düşmanca Aylin ve Hilal'e bakan Sinem'in yanında beklemeye başladı.
"Onun sorunu ne?" diye mırıldandı, Hilal.
"Aynasızlara alerjimiz var," diye hoşnutsuz bir sesle cevapladı Nova.
Dudak kenarı küçümsemeyle kıvrılan ve gözlerini kısan Hilal alaycı bir ses çıkarttı. "Ne mutlu o zaman bana."
Nova başını hafifçe yana yatırdı ve Hilal'e küçümser bir bakış attı. "Savcıları da alerji kontenjanına koymamız an meselesi,"
"Pekâlâ, bu kadar yeter." diye araya girdi Aylin ve bir adım atıp Nova'nın tam karşısında durdu.
"Az önceki cümlemle zaten noktayı koymuştum." dedi Nova ve Hilal'e son bir küçümser bakış attıktan sonra Aylin'e döndü. "İş yapıyor olmamız sizi koruyacağımız anlamına gelmiyor. Sadece ortak çıkara daha kolay ulaşmak için biz direksiyonu çeviriyoruz, siz de vites atlatıyorsunuz,"
"Gaza kim basıyor peki?" diye sordu Aylin, alaycı bir tavırla.
Nova'nın gözleri Hilal ve Aylin'in üzerindeki kırmızı nişangah ışıkları arasında gidip geldi ve başıyla yanında kıpırtısız duran 9'u gösterdi. "Gaz için daha iyileri yok, güven bana."
Aylin, elindeki telsizin antenini Nova'nın yüzüne doğru salladı. "İşte onu benden hiç bekleme; sana en son güvendiğimde bana işime mal oldu."
"Sorun senin iş bilmezliğindi,"
"Öyle mi?"
"Doğru düzgün araba kullanamadığın halde peşime düştün?"
