Tarihe dikkat ve iyi okumalar :)Multimedyadaki kişiyi de hiç tanımıyorsunuz zaten *-*
------------------
13 Mayıs 2008 - Yongsang Lisesi Yemekhanesi
Patates, kimchi, patates, kimchi, patates, havuç.
Chopstick'imin ucuyla tabledotumdaki yemekleri eşelerken evde annemin bile yediremediği sebzeleri kenara ayıklıyordum. Havuç ve patatesle asla iyi bir ilişkimiz olmamıştı, bu yüzden onları dışarı doğru itelerken itaat edip çubuğumun ucundan kaçmamalılardı.
Birkaç aydır 2. dönem öğrencilerinden biri olarak kendimi hala ezik farz ediyordum, bu okulda diğerleriyle kaynaşmamı engellemişti.Ben de tenefüslerimi bol bol resim yapıp yeni çıkış yapacak SHINee grubunun videosunu izleyerek geçiriyordum.
Patates, havuç, hayır, havuç sağa, patates-
"Beklettim mi?"
Kafamı kaldırıp konuşan kişiye bakamadan, o önümdeki sıraya oturdu ve suratındaki yaramaz gülümsemeyle bana baktı.
Huh? Tanıyor muydum?
Çubuğumu tabledottan kayan patatesin üzerinde oynatmayı bıraktım ve gözlerimi ona diktim.İri gözlü, sevimli ama kesinlikle 'ben senden küçüğüm' diye haykıran bir tipi vardı.Bebek yüzlüydü.
Onu tanımıyordum.
"Karıştırdın herhalde." dedim onun benim sunbaem olma ihtimalini yok sayıp resmi olmayan şekilde konuşarak.Bu tiple, o kadar az bir ihtimaldi ki zaten... "Tanımadığın insanları bekletemezsin."
"Hayır , seni tanıyorum Areum." Saçma sapan gülünce sesinin tipine uyuşmayan şekilde derin bir tınıya sahip olduğunu fark ettim.
Beni nerden tanıyordu, hiçbir fikrim yoktu.Sınıf listesinden mi bulmuştu?Öyleydi sanırım.Sonuçta asosyalin dik alasıydım, beni başka nereden bulacaktı?
"Peki,beni tanıyorsun." dedim sakin bir sesle."Ama ben seni tanımıyorum.Tanımadığım insanları beklemek gibi bir alışkanlığım yoktur."
"Nasıl yok?" dedi gülmeye başlamadan hemen önce."Beyaz atlı prensini beklemiyor musun yoksa?"
O an neden burada benimle oturduğunu ve neden konuştuğunu anladım.Asılıyor muydu bu?
Hem de bu bücür boyuyla ?
Elimdeki tabledotu masanın üzerinden hızla ona doğru ittim ve tabledotun, içindeki yemeklerle birlikte, masaya yapışık olan göğsüne çarpmasına neden oldum.
"Beyaz atlı prens derken kendinden bahsetmiyorsun herhalde." dedim gözlerimi devirip. Ayağa kalktım. "Mümkünse kendimden uzun bir prens istiyorum.Senden ancak prensin kardeşi olur."
Yemekhaneden çıkarken hayıflandığım tek konu neden tabledotumu orada bıraktığımdı.Şimdi, gireceğim son beş derste beni elem bir karın ağrısı bekliyordu.
"Adım Kyungsoo !!" diye bağırdığını duydum merdivenleri çıkarken. "Ve benim bir ağabeyim yok !!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Choose Him ! √
FanfictionHatırlıyor muydu ? Peşimden ne kadar koştuğunu ? @haybinekso'ya -Usman'a- Not : Yaoi değildir. 10 Mayıs 2015