Olum beni takip etsenize
Bölümleri telefondan yazmıyorum... Bu yüzden sürekli yazım hataları yapıyorum... Çünkü yazdığım teknolojik aletleri sürekli hepsinin otomatik düzelmesi açık ve benim de yazdığım yazıyı tekrar dönüp düzeltmeye vaktim yok ancak yazıp paylaşabiliyorum bkfkbdekje geçen bölüm ki tavanda kelimesi o kadar kaliteli dalga geçmişsiniz ki bayıldım gülmekten gözümden yaş geldi bu yüzden hepinizi tebrik ediyorum
Ateyist bay ke mal
Sarı pipi ebu sıddık
Sinemadan çıkmış geçen sefer ağlayarak ayrıldım bankta oturuyorduk. Yine karşımızdaki ışıltılı mağazayı izliyorduk. Sebebini bilmediğim bir şekilde uyandımdan beri kendimi inanılmaz enerjik hissediyordum. Belki de sebebini biliyordum ama içimde bir yerlerde kendime bunu söyleyip bir ümit fidanı dikmek istemiyordum. Anladım ki Sıddık ve ben hiçbir zaman olamayacaktık.Dümdüz heteroydu...
Tanrı eğer varsan Sıddık beni sevsin. Söz veriyorum o zaman sana inanacağım...
"Kemal?"
"Hı?" Karşındaki mağazaya bırakmayı kesip Sıddık'a döndüğümde elindeki tuzu çubuk krakeri yiyordu. "Sen evinin doğalgazını açtırdın mı?"
Sorduğu soru karşısında bir müddet düşündüm. "Açtırmam mı gerekiyordu?"
Gözü karşıdaki vitrine dalmışken başına salladı. "Tabiki de. Suyu da aynı şekilde." Dediğinde "Su zaten akıyordu hiçbir şey yapmadım açtırmak için." Dedim. Bu ne saçma sistemdi?
Elindeki Çubuk krakere bildirdikten sonra bana döndü. "Öyleyse senin ev için gerek yoktur. Biz geldiğimiz ilk hafta bayağı uğraşmıştık bu konuyla ilgili." Dedi.
"Neden?"
"İşte biz eve çıktığımızda bizden önceki kiracının borçları varmış. Bu yüzden eski kiracının borçlarını ödemesini bekledik vesaire ama sonunda açtırdık. Yani biraz eski ve saçma bir sistem. Eskişehir'de hala devam ediyor."
"Hımm..." Başımı salladım. Doğma büyüme İstanbul'lu olduğum için böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum.
"Neyse ben acıktım sen de acıktıysan yemek yiyelim." Dedi ayaklanırken "Tamam ne yiyelim?" Dedim. Ayağa kalktıktan sonra banktaki biraz olsa aramızdaki boy fark kapansa da şu an ciddi bir boy farkımız vardı. Umuduma zar zor ulaşan sarı saçlarına baktım. Cevap vermeyip öylece düşünür gibi etrafına bakılırken "Hamburger okay mi sana?" Dedi.
Başını kaldırıp yüzüme baktı kısaca sonra önüne döndü. "Olur tamam." Dedim.
Sabahki mağara adamı kişiliğimi kenara bırakıp yaptığım romantik cümleye sadece güldüğü için bayağı bir bozulmuştum. Gerçekten ona olan aşkımı şaka sanıyordu ya da gelip geçici bir heves.
Ona şimdilik hiçbir şey söylemeyecektim. Geldiğim gün ki yalana devam edecektim. Çünkü ondan uzak kalmanın ne denli zor olduğunu biliyorum artık.
Sıddık kolumu tuttuğunda ona döndüm. "Biraz yavaş yürü. Koşacağım neredeyse." Dedi. Büyük adımlar atarken gülmeme sebep oldu bu hali. "Komik mi ya! Yavaş yürü."
Adımlarım yavaşlatırken "Emredersiniz." Dedim. Gerçekten emrederek konuşurken tek zoruma gitmeyen insan olabilirsin Ebu Sıddık.
Sıddık başınız sağ sola salladıktan sonra önüme geçip elini göğsüne yaslayıp yürümemi engelledi. "Dur! Yavaş dedikçe daha yürüyorsun." Göğsümde ki elini beline indirip tam gözlerimin içine baktı. Oy yeşillerine ölürüm. "Sen yine başladın bu uyuz uyuz hareketlerine. Hiç bir masaya otur ben yemekleri alıp gelirim." Çenesi ile arkamızda kalan masaları gösterdiğinde gülmemi engelleyemeyerek "sen bu 30 santim adımlarınla on günde gelemezsin geç sen otur ben getiririm." Dedim. Yeşil gözleri şaşkınlıkla sonuna kadar aralandığında kahkahamı tutamayarak AVM'nin içerisinde güldüm.
"İnanamıyorum sana terbiyesiz insan." Elindeki ellerini göğsünde bağlayıp gözlerini gözlerimden kaçırdı.
"Oy benim Ebu Sıddık'ım alındı mı?" Ona yaklaşıp yüzünü avuçlarımın arasına almayı planlarken bir adım geriye kaçtı. Sikeyim ya!
"Git Ke-mal. Ben şimdi 30 santim adımlarımla masaya gidene kadar sen yemeği alıp gelirsin. Bay!"
Omzunu koluma vurup -anca oraya yetiştiği için- yemek masaların olduğu alana ilerlerken sert içine ayaklarını yere vurduğu için havalanan sarı saçlarına baktım. İç çekip "Sarı saçlarına da ölürüm."
Haftaya kadar yb atamam tablet elime geçmeyecek bilginize öpüom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİNCİ'NİN OĞLU -GAY | TAMAMLANDI
Ficção AdolescenteKemal: Almancadan 100 almışsın Sıddık: ?? Sıddık: Sorun mu var keMAL Kemal: Evet sorun var Ebu sıddık Kemal: Babandan alıyorsun soruları tüm derslerden geçiyorsun Kemal: Hak mı adalet mi lan bu