1

2.4K 139 98
                                    

Yeni kurguma hoşgeldiniz!

Plans and my hero 20k olunca yeni kurgu yayınlayacağım diye bir söz vermiştim kendime, anam cara ile sözümü tutuyorum.

Öncelikle bir uyarı!

Kitap düşündüğünüzden daha karmaşıktır ve kaos içermektedir. Başta sakin gitsek de sonrasında birçok olay olacağını göreceksiniz. Soft ve sakin giden bir kitap arıyorsanız size uygun değildir.

Edit: GERÇEKTEN ÇOK KAOS VAR!

Eğer hala okumak istiyorsanız tekrar hoşgeldinizz.

İsterseniz buraya okumaya başlama tarihinizi yazabilirsiniz.

Şimdi kurguya geçelim.

18.11.2022 (yazılma tarihi)

İyi okumalar

Jimin'in ağzından

Mezarın başında ağlarken gözlerimden akan yaşları silmeye tenezzül etmedim. Yanağımdan süzülüp toprağa karışan damlalar şimdi ektiğim çiçekleri suluyordu. Yorgunca elime bir avuç toprak aldım. Suga'nın yattığı mezardaki toprak şimdi elimdeydi ama onun kokusu yoktu. Burada cansız yatan adam benim sevdiğimdi. Kalbimi açtığım ilk ve tek kişiydi. Gözümden bile sakındığım adam ölmüştü şimdi ve ben hiçbir şey yapamamıştım. Kalbimde bir ağrı baş gösterdiğinde ağrımın kaynağının sevdiğim adam olduğunu biliyordum. Gözlerim onun mezar başındaki mermere kazınmış isminde takılı kalırken burukça tebessüm ettim.

23 yıllık hayatımda bir yılımı vermiştim ona ama istese tüm yıllarımı önüne sererdim. Geriye kalan yıllarım onun yollarında olurdu o zaman. Kalbim onun adıyla bile ritmini değiştirirken onun ilk ve son aşkım olacağını biliyordum. Kurdum da ben de sevdiğimiz ve seveceğimiz tek adamı seçmiştik sanırım. Ruh eşi değildik ama ruh eşliğinden başka daha özel bir bağdı bu. O yoksa benim olmamın bir anlamı yoktu eğer onun bir parçası bende olmasaydı. O öldükten bir hafta sonra öğrendiğim canla intihar etmekten vazgeçmiştim.

Birkaç fotoğrafımız ve ona aldığım eşyalar vardı sadece elimde, bir de bebek.

Bir an içimdeki tohumu bile unutup ölmek için yalvardım. Kurdum gözyaşlarını içime akıtırken acımız birbirine karıştı.

Biraz önce acıyan kalbimin ağrısı artarken belki bugün ölürüm diye geçirdim içimden. Ona kavuşmak için yanan bedenimi yere serip gözyaşları içinde ölümü beklemeye başladım.

En büyük korkum ölmek derdim ama asıl korkum onu kaybetmekti. Onun kaybıyla bitap düşmüşken teslimiyetle ölüme kollarımı açtım.

.

Gözlerimi yavaşça açarken önümde duran iplere baktım bir süre. Ne olduğunu anlamazken gözlerimi ovuşturmak istedim ama bir şey buna engel oldu. Ellerimi çekmeye çalışırken acıyan ellerimle bağlı olduğumu anladım da neden bağlıydım? Bence tek sorun bu değildi, beni yuhlayan eski giyimli halkı gördüğümde kdramalardan birine fırladığımı düşündüm. Acıdan delirmiş olduğumu düşünerek gözlerimi kapatıp biraz bekledim, geri açtığımda her şey hâla aynıydı.

Kdramalardan birine düşmemiştim sanırım, o izlediğim fantastik dizilerden birini gerçekten yaşıyor olmalıydım. Ne? İhtimali bile çok saçmaydı. Ben ölmemiş miydim? Neyse bunun cevabı çok da önemli değildi, birazdan birçok kişinin önünde infazım gerçekleşecekti zaten.

Olayları çabuk kavrayışımla ben bile şok olurken bana doğru gelen adama baktım. İnsanlar onu gördüğü an eğildiğinde önemli biri olduğunu anlamıştım. Parlayan taç düşüncemi doğrularken gözlerimi kısıp bana doğru gelen adama baktım.

Suga'ya benzeyen, daha doğrusu onun tıpa tıp aynısı olan adam da neyin nesiydi? Rüya görüyor olmalıydım. Evet evet rüyaydı birazdan uyanacaktım nasıl olsa. Biraz sabretmem gerekiyordu sadece. Hem onun yüzünü az da olsa görecek olmak şu anki konumumu bile unutturmuştu. Hızlanan kalbimle beraber ona baktım. Göz göze geldiğimizde bana sinirle bakan adamla dumura uğradım. Ne olmuş olabilirdi ki? Ben bu rüyadan uyanmadan aşık olduğum gülüşünü sergilese olmaz mıydı?

Çok yakınıma gelen adam sinirli ifadesini bozmazken birkaç kişiye emir verdi.

Bağlı ellerimi yüzündeki tiksintiyle çözen kişi beni yavaşça ipin tam önüne getirdi. Ben anlamaz gözlerle ipe bakıyordum sadece.

"Asın onu." Gözlerindeki soğuk içimi titretirken sesine de yansıyan soğuklukla konuştu, benim sevdiğim adamın tam zıttı olan krala baktım. Ona benziyordu evet ama o Suga olamazdı. Rüyalarımda bile bana uğramıyordu artık, yaşadığım üzüntüyle beraber omuzlarımı düşürdüm.

Gözlerimden yine akan yaşlara dokunmadım. İçimde bir anda oluşan hisle elim karnıma gitti, bir elim karnımdayken sevgilime benzeyen soğuk krala baktım. Gözlerimiz birbirinden ayrılmazken bir anda dumura uğrayan ifadesiyle karşılaştım ama geride durmadan boynuma yavaşça asılan iple gözlerimi kapattım. Rüya ya da değil ölmeyi bekliyordum.

İp tamamen boynuma geçtiğinde biraz önce çıktığım basamak birazdan ayağımın altından alınacaktı. Öylece olacakları beklerken buldum kendimi, hâla ne olduğunu anlamıyor, hayal mi gerçek mi bilmeden öylece olanları izliyordum.

Ben ölümün kıyısına bu kadar yaklaşmış ölmeyi beklerken duyduğum sesle afalladım ve tek afallayan ben değildim.

"Durun." Buz kralının ağzından çıkan kelime herkesi şok ederken insanlar kızgınlıkla bakmıştı şimdi krala. Daha doğrusu başları eğikken bu hallerini gizlediklerini sanıyorlardı.

Neden durduklarını anlamamıştım, biraz önce boynuma ipleri dolayan adam şimdi ipleri çıkarmıştı ve bana bakıyordu.

Gözlerimi krala diktim. Sarsılmaz sandığım ifadesi tam anlamıyla yok olmuştu ve o ifadeyle bana bakıyordu. Gizlemeye çalıştığı şaşkın  ifadesi düzelip geri eski soğukluğuna bürünürken benim idamım için bekleyen halkına şu sözleri söyledi.

"Kendisi ruh eşim ve veliahtımı o taşıyor."

Dediklerine gülebilirdim boynumda hissetttiğim acı olmasaydı ya da o acı yeni açan çiçeklerimden kaynaklanmasaydı.

Biraz önce ölümüm için bakan insanlar şimdi boynumdan yavaş yavaş açan çiçeklere bakıyordu.

Bu çiçeklerin açması için normalde temas etmemiz gerekirdi ama ben onu ilk defa görüyordum. Sevgilime benzeyen adam ruh eşi olduğumuzu ve bebeğimin de ona  ait olduğunu söylüyordu. Gözlerim kararıp yere düşmeden önce mezar başına dönmeyi diledim.

Bu bölümü yazalı aylar olmuş, şimdi yayınladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu bölümü yazalı aylar olmuş, şimdi yayınladım.

Gerçekten karmaşık bir kurgu ve bu işin altından kalkabilecek miyim bilmiyorum ama deneyeceğim. En azından plans and my hero sayesinde kazandığım deneyimim var.

Oy ve yorum istediğimi söyleyeceğim  ama verilmeyecek. Plans and my hero'da 20k okunma varken oy 2k bile değil. Bakın vermek zorunda değilsiniz okuyup geçersiniz ama verirseniz bir kaybınız yok. Ücretsiz okuma gibi bir hakkınız var ve biz kitapları yazarken kendi dinlenme süremizden kısıyoruz, oy ya da yorum birini yapıp yazara destek olmak zor değil. Beni bırakın diğer yazarlara da yapmayın şunu. Oy, yorum sınırı yok buna rağmen. Haftada en az bir bölüm atabilirim çünkü hazırda bölümler var.

17.01.2023 (yayınlanma tarihi)

Anam Cara-[YOONMİN] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin