Anam Cara-[YOONMİN]

46

23.01.2204

İyi okumalar

Jimin birkaç gün sonunda artık eksik parçaları bulmak için hemen Hoseok'un çağrımasını istedi. Artık her şeyi tamamen öğrenmek ve Yoongi ile hiçbir şey düşünmeden yaşamak istiyordu. Kapısı çalındığında "Gir." dedi sabırsızca. Bir eliyle diğer elini tutuyor, eline yara olacak şekilde tırnaklarını batırıyordu.

Hoseok içeri girdiğinde her şeyden haberdar bir şekilde omeganın tam karşısına geçti.

"Beni çağırmışsınız."

"Evet ve sanırım ne hakkında konuşacağımızı biliyorsun."

Hoseok başını salladı. Zaten kızının Yoongi ve Jimin'le buluştuğunu ve artık ikilinin her şeyi öğrendiğini biliyordu.

"Önce otur. Konuşmanın uzun süreceği düşüncesindeyim."

Hoseok yatağın kenarına oturup bir çekincesi olmadan Jimin'e bakmaya devam edip konuştu.

" Ne istersen sorabilirsin Jimin. "

" Artık sizi bıraktık o zaman. "

" Gerek kalmadı. "

"Eşinle senin hikayeni yani o parıldayan gözlerle anlattığın ay ve güneşin hikayesinin aslını öğrenmek istiyorum."

"Unutmamışsın."

"O zamanlar teşekkür etmen bana garip gitmişti. Ama sen anlatmadan bile nedenini biliyor gibiyim. Şimdi ise tamamını dinlemek istiyorum."

"Öyleyse seni merakta bırakmayayım."

Hoseok boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Ben bundan yüzyıllar önce bir kahindim. Daha doğrusu ruh eşlerinin geleceğine bakar, hayatlarının hüzünle mi mutlulukla mı biteceğini söylerdim. Aslında aşk kahini desem daha doğru olır. Uzun süre çiftlerin geleceğine baktım, onlara siyah ve beyazı söyledim. Sonra bir gün bir çifte baktım ve her şey o zaman değişti. "

" Heyecan yaratmama gerek yok, o çiftin siz olduğunu biliyorsun zaten Jimin. Ben sizin kararan hayatınızı görmüştüm ve bunu da size söyledim. Buna rağmen ayrılmadınız, hiçbir şey olmamış gibi davrandınız. Çünkü ne yaşarsanız yaşayın ayrılığın sizin için her şeyden daha kötü olacağından emindiniz. "

Jimin heyecanla kıpırdanıp Hoseok'u can kulağıyla dinlemeye devam etti. Şaşırsa da merakı öyle ağır basıyordu ki tek laf edip araya girmek istemiyordu.

" Sizinle yakındık, hem ev olarak hem de arkadaşlık olarak. Ve size ne olursa olsun imreniyordum, o karanlığı görsem de her şeye rağmen el ele tutuşmanız, normalde en ufak söylediğim şeylere karşı ayrılmaya çalışan çiftlerden çok farklıydı. Sizi çok benimsedim Jimin, kardeşim olarak gördüm seni ama geleceğe dokunacak gücümün olmaması üzüyordu beni. "

Hoseok sözünü bitirdi, acıyla baktı omegaya ama sanki o gün hiç acı çekmemiş gibi alayla konuştu.

" Ahh sonra siz öldürüldüniz ve ben Tanrı'ya isyan etmeye başladım. Tanrı' ya her daim şükür eden ben onunla alay ediyordum artık. Dindardan günahkara döndüm yavaşça, sonra özelliğim gitti. Bir anda ilişkiler hakkında hiçbir şey görememeye başladım. Beni zamanında bu gücüm yüzünden göklere çıkaran insanlar ise önce bana tekrar eskisi gibi olmam için yalvarıp ardından alay etti. "

"Yine bir gün Tanrı'ya yakarırken bir anda bayıldım. Ve kendimi güzel bir kadının tam karşısında buldum. Aşk Tanrısı Sagapo karşımdaydı."

"Ondan her şeye rağmen güçlerimi vermesi için rica ettim ama o yapamayacağını söyledi. Meğerse o gücünden bir parçayı bana verirken hiç ona şükredilmediğini görünce alınmış ve kendi tüm gücünü geri çekmiş. Tekrar almak istediğinde ise o kutsal güce tekrar kavuşamamış. Bu yüzden bana yardımcı olamayacağını söyledi."