24

481 54 17
                                    

28.03.2023

İyi okumalar

Jimin bir zamanlar nefret ettiği alfanın odasında onun gelmesini bekliyordu günlerdir. Her gün takvimden birer birer eksilse de bu eksiklik Jimin'i Yoongi'ye kavuşturmaya yetmiyordu.

Jimin'in kurdu alfasının özleminden öyle acı çekiyordu ki bu acıdan Jimin de nasibini alıyordu. Kurdu günlük olarak ağlama seanslarına giriyor, pençelerini Jimin'e batırmaktan çekinmiyordu. Jimin'in bebeği de onun hormonlarını alt üst ediyor, bir kusmasını sağlıyor, bir ağlatıyor, bir güldürüyordu.

Jimin şu ana kadar yaşadıkları yüzünden delirmese de şimdi delirebilirdi. Kimse ona yardımcı olmuyordu. Omegası bile ona sırt çevirmişti. Bir de hâla alfaya sarılmadı diye omegası trip atıyordu.

Jimin "Yetti be." diye bağırırken buldu kendisini. Eli gittikçe daha da büyüyen karnına gidip orayı okşadı.
"Bana yardımcı olmuyorsunuz hiç."

Jimin gidebileceği sınırlı yerleri aklından geçirdi. Göle gitse? Hayır alfa istememişti bunu. Burnunun dikine de gitmek istemiyordu. Alfanın onların iyiliği için bunu söylediğini bilmeyecek kadar aptal değildi. Başka neresi olabilirdi? Kütüphane tabi ya. Yoongi oranın düzenlenmesini talimat verecekti, belki de şimdi hazırdı orası. Gidip bakmak için istekli olduğundan hızla yataktan kalktı.

Kendisine süt hazırlamaya giden Hoseok'u beklemeden odasından çıkıp kütüphanenin yolunu tuttu.

Yanından geçen cariyeler karnına bakıp dururken koruma iç güdüsüyle ellerini karnına sardı. Yoongi'nin dediği gibi dikkatli olmalıydı, kimin ne yapacağı belli olmazdı.

Adeta röntgenini çeken bakışlar eşliğinde kütüphanenin kapısına geldiğinde bekletmeden kapıyı açtı. Kendisini bu sefer toz değil, daha temiz bir oda karşıladı. Demek ki Yoongi dediği gibi düzenletmişti burayı.

Daha ferah olan kütüphaneye doğru ilerleyip kitapları karıştırmaya başladı. Öyle gözüne çarpan bir şey de olmamıştı ama yine de vakit geçirmelik bir iki kitabı sağ eline alıp diğer eliyle rafları karıştırmaya devam etti. Daha sonra içi boş bir kitap bulduğunda aklına gelen fikirle gülümsedi.

Bebek günlüğü.

Evet evet harika olacaktı.

Sağ elinde duran kitapları masaya koyup hemen sandalyeye oturdu. Daha sonra mürekkep bulup bu kitabı doldurabilirdi, omegası için ileride güzel bir anı olacaktı bu.

Keşke fotoğraf makinesi falan olabilseydi, karnının fotoğrafını falan çekip koyabilirdi. Sonra olsa ne olur olmasa ne olur dedi. Nasıl olsa fotoğraflar istediği kadar net ve güzel çıkmıyordu bu yüzden önemli de değildi. Zaten ultrason fotoğrafı ancak hayal olabilirdi şu an, bu yüzden bunu aklından bile geçirmedi.

Yanına aldığı iki kitaptan birincisini karıştırıp okumaya başladı. Ya hani tarihi kaynak? Jimin'e de sürekli aşk, aldatma hikayeleri denk geliyordu. Yine de isyanını kendi içinde bastırıp kitabı okudu. Ehh tabi ne kadar  eleştirse de bunların tam vakit öldürmelik olduğunu inkar edemezdi.

Diğer kitaba geçip Kim Seyoon yazısını okuyup mektup tarzı olan bu kitaba başlayacakken Hoseok geldi.

"Efendim sizi arıyordum."

Hoseok sütü masaya koyarken kitabın üstüne devrilen sütle aniden Jimin ayağa kalktı. Kitabı kurtarıp salladı.

"Özür dilerim efendim."

"Sorun değil. Kaybettiğim kocasını aldatıp başkalarıyla yatan bir kadının hikayesinden başka bir şey değildir nasılsa. Hem çok ıslanmamış."

Anam Cara-[YOONMİN] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin