37

385 49 7
                                    

11.04.2023

Uykusuzum ve gözlerim kapanıyor ama atacağım birkaç bölüm daha. Ve yarın her şeyi öğreneceğiz. 40.bölümdü sanırım gerçeklerin açığa çıktığı yer. 40 değilse bile 41 dir. Tabi şu an üşendiğim için bakamıyorum. Neyse ben uykuya dalmadan bölümü düzenleyeyim.

İyi okumalar

Bazen istemeseniz de bir seçim yapmaya zorlanırsınız. Bu belki de oldukça kolay bir seçim olacak, göz açıp kapayıncaya kadar cevabı bulacaksınız. Ya da yıllarca bir seçim yapamayacaksınız. Ama eninde sonunda doğru da olsa yanlış da olsa bir seçim yapmanız gerekecek. Doğruyu seçtiğinizde o anki durumunuz ya da hayatınız güzelleşebilir, yanlışı seçerseniz de tam tersi dibe batabilirsiniz. Tabi hayatın cilvesi de budur. Oyunun sonucunu bilerek oynamak insana ne kadar zevk verebilir ki?

Yoongi de bu sefer kendisini bir seçim yapmaya zorluyordu. Elinde bir siyah bir de beyaz vardı. Kurdu cevabı bağırıyordu ama o bu cevaba kulak tıkıyordu. Bunun yerine cevabı kendi bulmaya çalışıyor, bu süreçte canı yanıyor ve aklı bulanıyordu.

Aslında onunki sadece kendini zorlamaktı. Yapması gereken tek şey kurdunu dinlemekti. Bunu da biliyordu ama hayır yine yapmadı. Onun yerine elindeki viski bardağını bir kenara koyup başını elleri arasına alırken düşündü.

Yapacağı seçim onu değil, herkesi etkileyecekti ve eğer bir hata yaparsa bundan dönemeyebilirdi. İçi yeniden sıkıntıyla dolduğunda ayakları Jimin'e gitmek istedi ama kendisini durdurdu. Cevabı kendisi bulmak istiyordu.

Cevabı düşünüyordu, aslında doğruları geç de olsa yavaş yavaş görmeye başlıyordu ama inkar etme aşamasına geçmişti. O eski doğrularını silip yerine yenilerini koymaktan korktuğu için başlarda en iyisinin görmezden gelmek olduğunu düşünmüştü ama yanılıyordu.

Doğruyu görmemek için onca çaba sarf ederken aklına her şey doluşuyor, yapması gerekeni de kurdu durmadan bağırıyordu. Artık kurdunun sesini bile kesememeye başlamıştı, kesmek de istemiyor gibiydi. Kurdu onun için doğruları söylerken o niye kendisini yoruyordu ki?

Tam bir hafta boyunca bu şekilde karnına kramplar, başına ağrılar girerek düşündü; bu süreçte de abisini türlü bahanelerle sarayda tutmaya çalıştı.

O artık cevapları biraz kendi sayesinde biraz da kurdunun sesleriyle bulmuştu. Ne yapacağını biliyordu ve yapması gereken artık harekete geçmekti. Tabi önce gönlünü alması gereken biri vardı.

O bir hafta boyunca türlü düşüncelerle boğuşurken özür dilemediği omeganın yanına adımladı hızlıca. Onu hemen görmek, tüm sıkıntılarından biraz olsun uzaklaşmak ve omeganın gönlünü almak istiyordu.

Araları bu aralar biraz limoniydi ve Yoongi de çok meşgul olduğundan adım atmamıştı ama şimdi tam zamanıydı.

Yine kitaplara sarılan eşini fark ettiğinde gülümseyip "Merhaba." diyerek kendisine seslendi. Nötr ifadesini bozmayan eşiyle kurdu üzgünce ulumaya başlamıştı. Şu an kurdu hemen eşinin dizinin dibinde yatmak istiyordu. Tarihin en beyci kurduna da o sahip olmuştu sanırım. Bunun üst modelini de hayal edemiyordu.

"Hadi biraz dolaşalım." dediğinde hareketlenmeyen omeganın şevkini kırmasına izin vermeden devam etti.

"Hekime sordum yürümek iyi gelirmiş. Hem sen de buraya tıkılmayı sevmiyorsun."

Alfaya kızgın bir şekilde baktı omega ve ters bir şekilde cevap verdi.

"Kitap okuyacaktım."

"Ben okurum sana. Hem omegam için doğmadan pratik yapmış olurum."

"Pratik mi?"

"Pratik tabi. Ona masallar okuyacağım."

Jimin o an düşündü, içinden biraz süründürmek geldi ama alfanın da çok iyi görünmediğini fark etti. Alfa bir haftadır türlü türlü sıkıntılarla boğuşuyordu ve Jimin bunu bağları sayesinde hissetse de başta kızgınlığı geçmemişti ama şimdi tamamen o sıkıntıları Yoongi'nin yüzünde görmek yumuşamasına neden olmuştu.

"İyi bari geleyim. Sonra nasıl olsa sen bana okuyacakmışsın."

"Elbette okuyacağım."

Yoongi kalktı, omega da yerinden kalkıp kitabını dolabın üstüne koyduktan sonra alfanın koluna girdi. Bir de başını diğer tarafa çevirip hıh sesi çıkarması alfanın kahkahalar atarak gülme isteğini tetikliyordu.

Halkın yakında isyan çıkarma ihtimalinin farkındayken de alfanın iyi hissetmesi omegası sayesindeydi. Şöyle yan yana küçücük yürüyüşler bile iyi geliyordu. Ruhunun beslendiğini hissetmişti.

Bahçeye doğru ilerlediklerinde Yoongi yerdeki kırmızı karanfili yavaşça yaprağından koparıp yapraklarının birkaçını kopardıktan sonra hafifçe üfledi çiçeğe. Parmak uçaklarıyla çok hafif okşadıktan sonra Jimin'in sol kulağının üstüne taktı küçük tutamları da kulağının arkasına sıkıştırmayı unutmadan.

Jimin eskisi gibi olmayan bu naif adamı izlerken içinde yayılan huzura engel olamadı, engel olmak da istemedi. İyilerdi böyle bahçenin ortasında birbirlerini izlerken.

Geri dönecekleri zaman ise Jimin alfanın koluna girmeyip etrafı izlemeye devam etti.

Yoongi Jimin'in elini tutmak istediğini fark ettiğinde tombul ellere elini yaklaştırsa da cesaret edemeyip geri çekti. Bu durum üç kez tekrar ettikten sonra Jimin tam Yoongi elini geri çekecekken eli tutup yürümeye devam etti. Şu an tam olarak bir kdramanın  içinde belki 8 belki 9.bölümünde en feels geçirten anlardan birini yaşıyorlardı, Jimin bunun farkındalığıyla kıkırdadı, Yoongi ise hep bu sesi duymak için içinden yüzlerce kez dua etti.

***

--Kırmızı karanfiller aşk ve sevgi anlamına gelir. Güllere alternatif olarak sevgililerin tercih ettiği çiçeklerdendir.

Garibanın yüzünü güldürme bölümü olmuş resmen. Kaoslardan önce bir nefes alma bölümüyle gelmişim. Ben de bölümü düzenlerken fark ettim. İşte o kadar geç sahalara dönünce böyle oluyor. Neyse diğer bölüm ne var bakayım da ona göre yayınlayayım. Diğer bölümde çok eksik varsa bu bölüm günün son bölümü olacak.

04.01.2024

Anam Cara-[YOONMİN] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin