6.Bölüm

2.8K 110 3
                                    

                   İYİ OKUMALAR  







   Sıradan bir mekanın önünde durduğumuzda arabadan indim hızlıca. İçeri girdiğimizde camın kenarındaki bir masaya geçtik. Normal sıradan bir mekandı. Anne eli değmiş gibiydi her yere ve yemeklerinin de öyle olduğunu tahmin edebiliyordum. Çok geçmeden yanımıza garson geldi. 

''Hoş geldiniz. ne alırsınız?'' emin değildim.  Menüdeki her şey çok güzel görünüyordu.

''Bana mantı lütfen. Eren seçebildin mi?''

''Hayır komutanım. Hepsi çok güzel duruyor emin değilim.'' dudağım kenarını ısırdım. Dudak yeme alışkanlığım vardı. 

''İstediğini al Bekliyoruz.''

''Izgara köfte ve pilav.'' iştahlı iştahlı gözlerine bakıyordum. Bu heyecanım onu gülümsetmişti. Ama gülümsemesini saklamak ister gibi kafasını eğdi. 

''Tamam efendim . En kısa sürede siparişiniz hazır olur.''

''Teşekkürler'' gülümseyip yanımızdan ayrılan garsonu izledim. 

Bir süre sonra siparişlerimiz geldi. Hızlıca yemeğe başladım çünkü uzun zamandır böyle güzel ve lezzetli yemekler yemeyeli uzun zaman olmuştu. O benim aksime yavaş yiyordu. Yemek sırasında ikimizde konuşmadık. Yemeğimiz bitince hesabı ödeyip hızla arabaya geçtik. Çiçekçiye geri döndüğümüzde siparişler çoktan hazırlanmış bir şekilde dizilmişti. 

''Eren yardım et arkaya yerleştirelim.'' 

''Emredersiniz komutanım.''

Yanına koşup çiçekleri arabaya yerleştirmesine yardım ettim. İşimizi halledip arabaya bindik. Kışlaya sürmeye başladığında sessizce yolu izlemeye başladım. Yorgundum ve araba sessiz olduğu için uykumu daha çok getiriyordu. Sesli olsa da bir şey fark etmezdi aslında, sesli olsa da uyurdum. Radyoyu açtı. Çalan şarkı ile bilincimi daha çok kaybettim. 



                                                                     *





''Eren. '' art arda gelen tok sesle gözlerimi araladığımda çoktan kışlada olduğumuzu fark ettim. Arabadan inmiş, benim kapımın önünde beni uyandırmaya çalışan alaza döndüm. Kendime geldiğimde doğrulup gözlerimi ovuşturdum.

''Özür dilerim komutanım. Uykum biraz ağırdır.'' eski ciddiliği her zamanki gibi yüzüne yerleşmişti.

''İn hadi işimiz var.'' 

''Emredersiniz komutanım.''

Arabadan inip onu takip etim. Kasaları çiçeklerin dikilmesi gerektiği yere doğru taşımıştık. Hava iyice kararmış olduğu için bu gün diktirmeyeceğini tahmin etmiştim. Ama o benim tersime diğerlerini de çağırmamı isteyip yarına kadar tamamlamamızı istedi. 

Cidden yeter. Ölüyorum yorgunluktan diye bağırmak istesem de bunu yapacak götüm yoktu. Diğerlerinin yanına koğuşa doğru ilerledim. İçeri girdiğimde herkes ölü gibi yayılmıştı. 

''Arkadaşlar astsubay iş verdi. Kalkmanız lazım.''

''Hadi be oradan yeme bizi. Bu saatte ne  işi verecek?'' 

''Alaz komutan oğlum o. Sana iş verir yaparsın. Saatin kaç olduğuna bakmaz o.'' bir türlü askerliğini bitirememiş olan demire baktım. Haklıydı hem de çok haklıydı.

Herkes söylene söylene yerinden kalkıp üstünü düzeltti. Çağtay beni görür görmez yanıma ışınlandı. Kolumdan tutup kenara çekti.

''Eren bir şey soracaktım ben sana.''

''Sor çağtay.''

''Şey bu gün alaz komutanın odasından çıkan çocuk kimdi?  tanıyor musun? hani sende odadaydın ya.'' gülümsedim.

''Ne yapacaksın kim olduğunu çağtay kral?'' 

''Bir şey yapmayacağım canım. Merek ettim sadece.''

''Çağtay açık açık konuş benimle. Hadi ne oldu?'' heyecanlı heyecanlı yüzüne bakarken bir şeyleri saklayamayacağını anlamış gibi derin nefes verdi.

''Bu gün kantine geldi. Kimseyi tanımadığı için yanıma oturdu bir anda. Sohbet falan ettik biraz. Kim olduğunu soramadım veya ne için geldiğini. Seni tanıdığını söyledi. Dökül bildiğin şeyleri çabuk.'' kahkaha atmaya başladım cümlelerini art arda sıralarken.

''Çocuk hoşuna mı gitti yoksa?'' kolumda hissettiğim acıya daha çok gülmeye başladım.

''Eren sana bir kafayı gömerim şimdi neye uğradığını şaşarsın.''

''Tamam tamam.''

''Anlat hadi.''

''Şimdi olmaz. İşimizi bitirince devam ederiz.''

''tamam. öyle olsun.''

Bahçeye çıkıp çiçeklere yöneldik. Herkes çiçekleri ve tohumları dikmeğe başladı hemen. Bitmesini o kadar istedikleri çok belliydi ki, hepsi yarıştalarmış gibiydi.

Hızlıca çiçekleri bitirmiştik. Temizlenip yatağa yattığımda vücudumun ağır mayan kısmı yoktu. Uykumun bir kısmını gelirken arabada almış olmam, yarına daha dinç kalmama yardımcı olacaktı. Çok oyalanmadan hemen uykuya dalmaya çalıştım. Aklımda bu gün olanlar dolanırken uyumakta zorluk çekiyorum ama. olanların daha fazlası olması için her şeyi yaparım. Yeter ki bu günkü gibi yakın, samimi davranması yeterdi bana.

.

.

.

.

.



                                       Bu bölümü  Çok uzun yazamadım ama gelecek bölümde telafi edeceğim.  Farklı şeyler var aklımda. Biraz zaman atlayacağım yeni bölümde.






Kara Kalp  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin