Kontrol etmeden attım. Hatalar olabilir.
🦋iyi okumlar canlarım🦋
Bu gün alazın ilk iş günüydü. Onca gün sonra tekrar sevdiği işine dönebilecekti. Dile getirmese bile özlediğini çok iyi biliyordum. Arada eski fotoğraflarına bakıyor bazen de asker konusu açılınca gözleri parlıyordu. İşine aşık bir komutandı alaz, bende ona.
Sabah erkenden kalkıp gitmişti. Aynı bölüğün başında olacağını duymuştum. Bende evde yapmam gereken işlerimi halledip oturmuştum. Canım sıkılıyor ve aklım durmadan alaza kayıyordu.
Telefonumla zaman geçireyim diyordum, olmuyordu. Televizyon izleyip vakit geçireyim diyordum, olmuyordu. Saate baktığımda daha yeni 2 olmuştu. Yukarı çıkıp üstümü değiştirdikten sonra telefonumu da alıp evden çıktım.
Alazı görmeye gitsem sorun olmazdı. Hatta buna sevinirdi. Tanıdığım kişiler hala oradaysa onlarla da görüşürdüm. Taksiye binip askeriyeye gelene kadar kafamı arkaya yaslayıp dışarıyı izledim.
Askeriyeye geldiğimde tanıdığım kimseyi görememiştim. Belki de vardı ama görünürde kimse yoktu. Alazın odasına çıkıp kapıyı tıkladım. O her zamanki sert sesi kulaklarıma doğunca istemsizce sırıttım. Bir kay önceki buradaki anılarım gelmişti aklıma. Alazın beni eşek gibi çalıştırması, her sabah eziyetleri, beni odasına durup durmadan çağırmaları. Hepsini çok özlemiştim.
İçeri girdiğimde dosyalardan kafasını kaldırıp eridiğim yeşil gözlerini bana çevirdi. Gülümseyerek ayağa kalkıp yanıma geldiğinde sımsıkı belimi sarıp yanağımdan ve boynumdan öptü. Onu o kadar özlemiştim ki üniformanın içinde. Şuan çok yakışıklıydı, eskisi gibi.
"Geleceğini haber verseydin keşke."
"Baskın yapayım dedim. Bakalım yeni komutan neler yapıyormuş." Kıkırdayıp burnumu sıktı.
Şuan o kadar mutlu ve huzurlu olduğunu görebiliyordum ki şu bir kaç haftaki durgun, sessiz, bunalmış alazdan eser kalmamıştı. Benim yanımda kalmak onu elbet mutlu ediyordu ama alaz burada da mutluydu.
"Kahve getirmelerini söyleyeyim gel otur."
"He yok etrafı gezmek istiyorum. Bana gezdirir misin? Özledim."
"İyi gidelim bakalım. Düş önüme." Gülümseyip odadan çıktığımda oda arkamdan benimle birlikte çıktı.
Bahçede biraz dolaştıktan sonra kantine gidip su aldık. Hem oraya da bakmış oldum. Sonra eski kaldığım koğuşa çıktık. İçeride tektik kişi vardı. Aralarından birini gözüm hiç tutmamıştı. Bana sert bakışlarını yolarken yanımdaki adamda o bakışlar kayboluyordu. Korktuğunuz başınıza gelir ya. Heh benimde geldi.
Korkum alazın beni adatması değildi. Benim gibi birinin çıkmasıydı. Yatağıma bakıp eskileri gözümün önünden geçirdim. Çağatay ve diğerleriyle burada çok anımız vardı. Hepsini çok özlemiştim.
"Özledin mi?" Ona bakıp gülümsedim.
"Çok."
Saçlarımı karıştırıp içerideki askerlere döndü. "Sizin işiniz yok mu? Niye buradasınız?" Her zamanki baskın sert sesi değişmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kalp BxB
Teen Fictionsevgiye aç biri olmak benim suçum değildi ama kalpsiz bir komutana aşık olmak benim suçumdu. bxb Kurgudur.