9. Bölüm

2.4K 87 1
                                    


Keyifli okumalar. 



           Yarın çıkış günümdü ve buradaki her şey bitmişti. En son görüştüğümüz günden beri hiç bir şekilde bana haber göndermemiş, iletişime geçmeyi bile denememişti. Gelip beni almasını beklemeyecektim yarın,  gelmezse uçağa binip İstanbul'a geri dönecektim. Eğer verdiği sözü tutamayıp gelmezse burada tek başıma kalamazdım. 

Her şeyimi çoktan hazırlamış kenara koymuştum. Yarın bana söz verdiği gibi almaya gelecek mi?  bilmiyorum. Gelmezse de gitmekten başka çarem yok. Sözünü tutan adam bunu da tutardı elbet. Her verdiği sözü yerine getiren bir adamdı alaz ama ya bunu tutamazsa diye ödüm kopuyordu. 

''Ne oldu ero? gitmek bu kadar mı üzüyor seni? senin yerinde olsam şuan halay çekiyor olurdum. Üzülme lan.'' denize gülümseyip yatağımda doğruldum.

''Niye üzüleyim ya? sizden kurtuluyorum işte var mı daha güzel bir şey?'' denizin bana 'götüme bak ' der gibi bakışlarına gülmeye başladığımda bir kaç kişi daha eşlik etti bana.

Hepsini seviyordum. Hiç birinin bana kötülüğü olmamıştı. Cağtay gitmeme üzülse de oda gidecekti benden bir kaç gün sonra. Ne kadar birbirimizden uzakta olsak da  iletişimi kesmeyecektik.

''Yatın zıbarın hadi yarın erken kalkılacak. Ayrıca eren sende uyu yarın artık yarın yeterince yorulacaksın.''

''Tamamdır reis.'' kadire gülümseyip tekrar yerime uzandım.

Işıklar sönmüş herkes uyumuştu. Aklımdaki düşünceler ve korkular yüzünden bir sağa, bir sola dönüp dursam da uyuyamıyordum. Bütün gece dua etmiş ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Kafamı yorganın altına sokup gözlerimi sımsıkı yumduktan sonra başka şeyler düşünerek uyumaya çalıştım.


***

Sabah uyandığımda herkes kalkmış hazırlanıyordu. Bende yatakta çok oyalanmadan işlerimi halledip komutanın yanına çıkış işlemleri için gittim. Komutanın yanından çıktığımda her şey bitmişti. Askerliğimi bitirmiş kurtulmuştum. Ne kadar zor ve yorucu olsa da buraya gelmeseydim  alaz gibi bir adamı tanıyamayacak, kalbimde yer açamayacaktım. İyi kilerimden biri olarak kalacaktı burası. Alaz yanımda olsa da, olmasa da burası benim iyi kim olarak kalacaktı.

Koğuşa girip eşyalarımı almıştım. Herkesle vedalaşıp çıkışa doğru yöneldim. Etrafta siyah bir araba dışında hiç kimse yoktu. Kenara oturup beklemeye başladım. Belki de geç kalmıştı. Uçak biletini iptal etmedim hala bekleyebileceğim kadar bekleyecektim onu. 

Siyah arabadan uzan boylu sakallı birinin bana doğru yaklaştığını fark ettim. Kaşlarımı çatıp adamı izlemeye başladım. Nihayet yanıma ulaşıp konuşmaya başladığında dikkatimi ona verdim.

''Merhaba siz eren beysiniz galiba?''

''Evet, benim.''

''Beni alaz bey gönderdi sizi almam için.'' Alaz beni alması için adam göndermezdi. Alazın adamları yoktu ki hem. Bizzat beni kendisi alırdı. Kaşlarım çatık bir şekilde yüzüne bakmaya devam ettim.

''Eren!'' ekinin sesi ile askeriyenin kapısına çevirdim bakışlarımı. Kan ter içinde,  nefes nefese gelen ekini görünce yanına ilerledim.

''Ne oldu? neden bu kadar koştun?''

Bana bakıp soluklandıktan sonra adama baktı bir süre. 

''Hadi uçağı kaçıracaksın hadi.''

''uçak?''  koluma baskı yapan parmaklarına baktım ekinin.

Kara Kalp  BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin