Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -

- 0.8 -

Selamünaleykümm yeni bölüme hoş geldiniz 🎀

Buyurun, keyifli okumalar 🖇️

•••

Telefonumun zil sesini işittiğimde yüzümü buruşturdum. Gözlerim dijital saatimi buldu. Bir de ne görseydim! Saat 6.50 olmuştu! Ve namaza gecikmek üzereydim!

Telefonumu elime aldım ve arayan numaraya baktım.

İsimsiz.

Beni sabah namazına mı kaldırıyordu?

Aramayı yanıtlamadan doğrudan lavaboya gittim ve abdest aldım. İsimsizle uğraşırsam namazı kaçıracaktım.

Sabah namazını kıldıktan sonra İsimsiz veya Anonim, her neyse onun için de beni kaldırdığından ötürü hayır duasında bulundum. Allah'ın yolundan ayrılmamasını ve kendisi için hayırlı olan her şeyin onu bulması için dua ettim.

Namazı bitirdikten sonra telefonumu elime aldım ve WhatsApp'a girdim.

Ruhan: Merhaba... Hayırlı sabahlar. Kısa keseceğim, harama bulaşmak gibi bir niyetim yok... Bugün az daha namaza geç kalıyordum. Şey diyecektim... Aradığın için teşekkür ederim.

Cidden mi? Anonim aradığı için teşekkür edeceğim kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi!

Ondan cevap gecikmedi.

05** ***: Asıl ben teşekkür ederim Ruhan. Sayende namaza başladım ve seni kaldırmak vesilesiyle ben de kalkıyorum... Çok çalışıp Allah'a iyi bir kul olacağım.

Mesajı yüzümde tebessüm oluşmasına sebep oldu. Fazlası uygun olmadığından görüldü atmakla yetinip uygulamadan çıktım.

...

"Yaa, şapşik!" Ayden'in incelttiği sesiyle sarf ettiği cümle yüzümü buruşturmama sebep oldu. "Senin vesilenle namaza başladım ne demek ya? Ne kadar da tatlı, maşallah!"

Ters bir bakış attım. "Oğluna kız almak isteyen teyze moduna girdin hemen Ayden, pes vallahi! Ne mutlu işte, benim de çorbada tuzum bulunmuş."

Ayden yanağımdan bir makas aldı ve "Aman bir de mütevazı!" diye dalga geçti. Ben göz devirmekle yetinirken Ayden'in sırıtışının yavaş yavaş solduğunu gördüm.

Ve sonraysa sebebini.

Eso...

"Eso?" diye fısıldadı Ayden şaşkınlıkla. Kolundan dürttüm. "Ayden, Eso diyip durma şu çocuğa! Küçükken yaptığımız oyuncaklar vardı ya, Tasolar. Soda kapağından yapardık? Aklıma o geliyor!"

Eso bize yaklaşmaya başladığında Ayden'in ağzı bir karış açık kaldı ve mırıldandı. "Ruhan... Üzüm üzüme baka baka kararmış cidden de. Sen iyice bana döndün ha! Boş yapıyorsun..."

Söylediği şeyin doğruluğu aydınlanmama sebep olurken Eso yanımıza ulaşmıştı. Boğazını temizledi. "Merhaba Ayo- Yani Ayden." Kirpiklerimi kırpıştırdım.

Ne bu sizdeki ismin ilk harflerinden sonra "o" harfi ekleme merakı...

Ayden bana yandan bir bakış attı ve sorarcasına "Merhaba?" dedi.

"Konuşabilir miyiz?"

Ayden şaşırmıştı. Ben de aynı şekilde! Ne konuşacaktı ki bu taso kılıklı, arkadaşımla?