Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -

- 1.8 -

Selamünaleykümm yeni bölüme hoş geldiniz 🌸

Bu bölümde geçmişe dönüş yapacağız :)

Yazar anlatımıyla 💪🏻

Keyifli okumalar 🤍

•••

1.5 sene önce

Genç adam her tarafa bakıyordu fakat gözleri prensesini bulamamıştı.

Güzel kokulusu neredeydi?

Ders beden eğitimiydi ve bahçedelerdi. Kızların çoğunluğu voleybol oynuyordu, Ayden okula gelmemişti. O hâlde Ruh'u neredeydi?

Aklına gelen fikir oldukça cazipti. "Mescidde olabilir."

Gözleri mescidin penceresini buldu.

Bunu yapması ne kadar doğru olurdu?

Orası kadınlar mescidiydi.

Kendine hakim olamamıştı genç adam. Ağır ağır yaklaştı pencereye. İşte, oradaydı.

Çok sevdiği kız orada, huşu ile namaz kılıyordu.

Gülümsedi genç adam. Ne kadar da güzeldi...

Nazar değdirmemek adına Maşallah dedi hemen içinden. Kız son oturuştan sonra selam vermişti. Genç adamsa hâlâ onu izliyordu.

Kız ayaklandı, seccadesini katladı ve kenara bıraktı. Tesbihini alıp mescidin köşesine oturdu ve çekmeye başladı.

Kızın gözleri cama ilişti. Perde biraz açıktı. Kapatmak üzere ayaklandı. Genç adam panikle geriye çekildi. "Ulan Talha, yakalanacaksın." dedi kendi kendine. Kız perdeyi çekmiş, yeniden içeriye geçmişti. Genç adam son kez cama göz attı, artık güzel kokulusunu göremiyordu. Gülümsedi ve arkadaşlarının yanına döndü.

...

Bir başka beden dersiydi, gözleri yine bulamamıştı sevdiğini Talha'nın. Nerede olduğunu biliyordu.

Mescidin camına geldi, küçük açıktan içeriye göz attı. Arkadaşı Ayden ile oturuyor, sohbet edip gülüşüyorlardı.

Ne kadar güzel gülüyordu.

İçinden "Acaba bana da böyle güler mi?" demekten kendini alamadı genç adam. Tam o sırada Ruhan onu fark etmişti. Talha ani bir refleksle geri çekildi ama kısacık da olsa görmüştü onu sevdiği.

Ruhan camı açıp etrafa göz attı fakat kimseyi göremedi. "Ne oldu?" diye sordu Ayden. Omuz silkti genç kız. "Biri bakıyor gibi gelmişti de..."

Sevdiğinin sesini duyan genç adam derin bir nefes verdi. Ardından rahatsız ettiğinin farkına vardı de bir daha mescidin camından genç kıza bakmadı.

...

Günlerden bir gün, dersleri boştu ve genç adam yine sevdiğini arıyordu. Esat gülerek omzuna vurdu. "Yengeye mi bakıyorsun gene kardeşim?"

Talha da güldü. "Evet ama bulamıyorum." Esat kütüphaneyi gösterdi. "Kütüphaneye girerken gördüm, bir bak istersen."

Genç adam onu onayladı ve aralık olan kütüphane kapısından içeriye baktı sessizce.

Gördüğü manzara kalbinin ritmini değiştirmişti.

Ruhan elinde fırça, suluboya yapıyordu. Ölesiye merak etmişti ne çizdiğini.

İçeriye girdi. Genç kız istifini bozmamış, bakmamıştı kendisine. Bakmayacağını bildiğinden rahatlıkla girmişti zaten genç adam.

Kitaplara bakarak oyalandı bir süre. Daha sonra kıza seslendi. "Sormamın sakıncası yoksa... Ne çiziyorsun acaba?"

Genç kız "Kubbetüs Sahra." demekle yetindi. Genç adam bu ismi duymuştu, Mescid-i Aksa'daki Kubbetüs Sahra'ydı bu. "Bitirmene çok kaldı mı?"

"Yeni başladım." diye mırıldandı. "Anladım." dedim. Ayden içeriye girdiğinde ben çıkmak için yönelmiştim. Allah'a samimi bir dua ettim. "Allah'ım, bana o resmi görmek nasip olsun ne olur..."

•••

Bu bölüm bayağı kısaydı, ara bölüm gibi bir şeydi zaten 🌱 Biraz geçmişe gidelim dedim, fakat günümüze de etki edecek bir bölümdü bu :)

Bölüm kısa olduğu için bir bölüm daha yayınlıyorum 🌸 Bir günde iki bölüm, yine iyisiniz :)