- 1.9 -

525 50 22
                                    


Bugünün ikinci bölümü ✨

Keyifli okumalar 🌼

•••

Döndüğümüzde herkes toplanmıştı ve oy birliği ile çiğköfteciye gitmeye karar kılmıştık. Hem uygundu hem de lezzetliydi.

Kutay Hoca ve Ayşegül Hoca sayımız çok olduğu için iki ayrı yere gitmeye karar kılmışlardı. Ayşegül hoca bizimle, Kutay hoca eşit ağırlık grubu ile gitmişti.

Çiğköfteciye geldiğimizde müsaade alarak masaları birleştirmiş ve yerleşmiştik.

Yalnız beni terleten ve geren bir durum vardı, Talha karşımda oturuyordu.

Solumda Selma, sağımda Ayden vardı. Selma kulağıma eğildi. "Tevafuk bu ya, ben de Selim ile karşı karşıyayım..." dediğinde başımı salladım. Ayden'e döndüğünde onun da bizden farkı yoktu, karşısına Esat oturuyordu.

Talha'nın başını eğerek tebessüm ettiğini görmüştüm bu hâlime. Bu beni daha da utandırdı. Beni geren başka bir şey ise şuanda iki senedir beni seven kişinin önünde çiğköfte dürüm gömecek olmamdı.

İnşallah bu hâlimi de severdi.

Ne?

NE?

"Tövbe estağfurullah ya." dedim kendi kendime. Ayden hemen yakaladı. "Neye tövbe ediyorsun Ruhan'ım?"

Boğazımı temizledim. "Hiç..."

Hoca pratik bir çözüm olması adına bize kağıt verdi ve hepimiz istediğimiz şekilde yazdık dürümleri. Kağıt dolaşması bitince hoca kağıdı aldı. "Çocuklar, fazla kişi olduğumuz için biraz geç alacağız büyük ihtimalle çiğköfteleri. O zamana kadar ne yapalım kararlaştırın."

Hoca kağıdı vermeye gidince herkes birbirine baktı. Sonunda sınıftan bir çocuk olan Mete konuştu. "Doğruluk cesaretlik oynayalım mı?"

Vildan reddetti. "O çok klasik. Ayrıca şuan cesaretlik yapamayız."

Pınar atıldı. "Masada yapılacak şeyleri seçebiliriz ama?"

Vildan yine kabul etmedi. "Aşırı klasik olur, başka bir şey bulun."

Selma çekingen bir tavırla "Biz hep oynarız, iki doğru bir yalan oynayalım mı?" dediğinde herkesin ilgilisini çekmiş ve kabul görmüştü.

Ata söz aldı. "Ben bilmiyorum, nasıl oynayacağız?"

Selma açıkladı. "İki tane kendiniz hakkında doğru olan şeyleri söyleyeceksiniz. Bir tane de yalan. Yalan olan şey hangisi, bulmaya çalışacağız."

Pınar "Eğlenceli gözüküyor, nasıl başlayacağız?" dediğinde Selma "Gönüllü varsa öyle yapalım, yoksa da şişe falan çevirerek seçelim." dedi.

Mete elini kaldırdı. "Ben gönüllüyüm."

Herkes ona döndü. Bir süre düşündü. "Futbolu severim." dedi. Ardından "Islak kekten nefret ederim." dedi ve son olarak "Üç kilo aldım." diyerek tamamladı sözlerini. "Şimdi ne yapacağız?" dedi. "Sana sorular sorarak hangisi yalan tahmin etmeye çalışacağız." dedi Selma. Talha konuştu. "Islak kekten nefret etme sebebin var mı?"

Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin