Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -

- 3.0 -

Selamınaleykümmm 🦋

Yeni bölüme hoşgeldiniz 💗

Bölüme geçmeden önce belirtmek istiyorum: Dini nikahın resmi nikahtan sonra olması gerektiğini düşünüyorum fakat bunu uygulamadım kitabımda. Çünkü mezun olmalarına birkaç ay var ve eğer resmi nikah kıyılırsa açığa geçmek zorunda kalırlar ve üniversite sınavına hazırlanıyorlar. Önceki bölümde de yazdığım gibi okulları bitince resmi nikâh da kıyılacak zaten. Ama maksat bu birkaç aylık süre zarfında, haram işlemeden birbirlerine bakabilmeleri, dokunabilmeleri vs.
Umarım kendimi anlatabilmişimdir 🌺

Keyifli okumalar...🌿

•••

"Ayden, dur, bırak!"

Ayden iştahla elindeki malzemeleri kahvenin içine döküyordu. "Talha zehirlenecek, delirdin mi?!"

"Âşık adama hiçbir şey olmaz!" diyerek dökme girişimlerini tekrarladı.

Annem mutfağa girdi ve öfkeyle bize baktı. "Ne oluyor burada? Ne yapıyorsunuz siz? Sesiniz ta içeriye geliyor!"

"Anne, Ayden kahveye..."

Cümlemi tamamlayamadan Ayden bastı narayı: "Döktüm! Döktüm! Başardım!"

Annem hızla gelip Ayden'in kolunu cimcikledi. "Kız ne bağırıyorsun?!" dedi dehşetle. Ardından babamın sesi duyuldu. "Nalan! Nerde kaldınız?"

"Bittik biz!" dedim dehşetle. "Talha bunu içerse zehirlenir!"

"Aman abartma be." dedi Ayden yüzünü buruşturarak. "Tamam en seven sensin tamam Ruhan anladık."

Melek ve Selma kikirdiyordu, ben kahveye dehşetle bakıyordum, Ayden'de zerre suçluluk duygusu yoktu, annemse Ayden'e öfkeyle bakıyordu. "Alın şu kahveleri de içeri gelin."

Allah'ım, nolur Talha'ya bu kahve yüzünden birşey olmasın...

Tepsiyi kucakladım ve salona girdim. Talha ile bakışlarımız buluştu, ardından tepsiye baktı ve tebessüm etti.  Ben de tebessüm ettim ve hanımlara kahvelerini dağıtmaya başladım. Erkeklere de Talha dağıtım yapıyordu. İslam'da kadın hizmetçi değildi ve olması gereken; kadının kadınlara, erkeğin de erkeklere servis yapmasıydı.

Talha merakla tepsiye baktı. "Hangisi benimki?"

"Şu yanında şekerler olan." dedim onun kahvesini işaret ederken. "Senin için özel aldım o şekerleri."

Öyle güzel gülümsedi ki, o an oraya eriyip akmadığıma şaşırdım. "Teşekkür ederim Ruh'um." dedi ve kahveyi aldı.

Kendi yerine geçti ve önce notumu okudu. Yüzünde sahici bir gülümseme parladı, bana baktı. Ardından besmele çekerek bir yudum kahve içti. Herkes nefesini tutmuş, ne yapacağını bekliyordu. Şahsen ben direkt öleceğini bile düşünüyordum.

Talha yüz ifadesini sabit tutmaya çalıştı, bir iki kez öksürdü. Esat "Ne oldu kardeşim?" diyerek elini Talha'nın omzuna koydu ve eğlendi. Talha derin bir nefes aldı ve bir dikişte kahveyi bitirdi. Dehşetle kızlarla birbirimize baktık.

Tamam, artık garantilenmişti.

Ölecekti.

Talha daha çok öksürmeye başladı ve suyu da kafasına dikti. Ama anlaşılan bu onu daha da beter etti ve öksürmekten kıpkırmızı oldu. Öksürüklerinin içinde yarım yamalak bir özürlü tuvalete koştu. Ayden'e baktım. Dalgın dalgın tavana bakar gibi yapıyordu. "Ayden!" dedim ona. Şaşkınlıkla bana baktı. "Hı, ne?"