Selamünaleyküm, yeni bölüme hoş geldiniz 🌟Keyifli okumalar 🌷
•••Şalıma taktığım aparatı düzeltmeye çalışırken Selma'nın sesini işittim. "Ben hiçbir şey anlamadım."
Aynadan Ayden'e baktım. Omuz silkti. "Baştan mı alayım şimdi?"
Şalımı dolayıp iğneyi geçirdim. "Ben de anlamadım Ayden, baştan al." diyerek Selma'ya katıldım.
Ayden "Peki madem..." diyerek sözü aldı ve anlattı yeniden. Esasen benim tekrar anlatmasını istememin sebebi anlamamam değildi.
Yalan söylediğini sezmiş olmamdı.
"Bu Eso çağırdı beni, yine zırvaladı boş beleş. Biraz tartıştık işte."
Selma düşünceli bir şekilde mırıldandı. "Niye sana gelmeni kibarca rica edip sonra kavga ediyor ki? Dengesiz mi bu?"
Hayır. Yalnızca Ayden hikâyeyi değiştiriyor.
Ayden dudağını büzdü. "Bilmiyorum ya! Çocuk sıkıntılı resmen." Ardından sırıttı ve "Doktor kendi hâline bırakın dedi." dedi.
Eh, kendini kurtarmak için espri de yaptığına göre yalan söylediğini garanti etmişti. Onu iyi tanırdım.
Üzerine gittim. "Ne hakkında kavga ettiniz?"
Ayden bakışlarını kaçırırken dudaklarını yaladı. "İsimsiz... İsimsizi tanıyıp tanımadığını sordum."
'İsimsiz' dediği anda kalbime bir şeyler olmuş, ağrı çökmüştü.
Esat denilen çocuk, İsimsiz'in yakını olabilir miydi?
Bu ihtimali daha önce de anlamıştık fakat Ayden resmen garanti edebilecekti!
Selma atıldı. "Ne dedi?"
Evet, sayın okurlar... Selma da yavaş yavaş bizden olmuştu. Saf ve temiz biriydi ve onu sevmiştik.
"Tanımadığını söyledi fakat tanıdığına eminim, ağzıyla söyledi daha önce! Ben de yalan söylediğini, doğruyu söylemesini söyledim. Tartıştık."
Ayden tartıştıkları konusunda doğruyu söylüyor gibiydi... Peki ya tartışmanın konusu gerçekten Esat'ın anonimi tanıyıp tanımaması mıydı? Ayden sebepsizce geriliyordu ve bu beden diline yansıyordu.
Selma olanlardan bir haber bir şekilde "Bu Eso'nun davranışları bir tuhaf. Eğer İsimsiz'i bulmak istiyorsak üstüne gitmeliyiz."
Biz konuşurken tuvalete giren üç kız konuşmamızı böldü. Uzun süre ayna karşısında makyaj yaptıklarında Ayden dayanamadı ve konuştu. "Yahu ne istiyorsunuz zavallı makyaj malzemelerinden? Duvar boyar gibi boyadın dudağını, bitirdin ruju resmen! Sakin olun, güzelsiniz. Oldu mu? Çıkın artık ya! Acil bir mesela var!"
Ayden'in sitem ettiği kız ağzındaki sakızı patlattı ve yanındaki iki kıza seslendi. "Gidelim haydi."
Onlar çıktıklarında son kez şalımın düzgün durup durmadığına ve saçımın çıkıp çıkmadığına baktım ve geri çekildim. Aynadaki aksime gülümsedim ve kızlara seslendim. "Hazırlanın... İsimsiz'i bulma operasyonu part bir başlıyor!"
...
"Yüce Allah'ım, sen nelere kadirsin!"
Ayden hâlâ şaşkındı. "Ruhan bir isimsizi bulmaya çalışacak, ben de bu günleri göreceğim... Hey yavrum hey!"
Selma şaşkınlıkla Ayden'i dürttü. "Ayden bağırmasana! Bir duyan olacak!"
Onlara son kez baktıktan sonra oturduğum bankta önüme döndüm ve operasyonu resmen başlattım.
Part Bir: Ağlama Operasyonu!
Ve bu partta İsimsiz'i bulabileceğimizi umuyordum.
Evet, ben iki sene evvel ağlarken birisi gelip bana bir peçete bırakmış ve "Eğer bir daha biri gözlerinden yaş akmasına sebep olursa... Olmayacak, izin vermeyeceğim. Bundan böyle o güzel gözlerinden yalnızca mutluluk gözyaşı akacak Ruh'um, güzel kokulum..." demişti. O gün ve o sözler aklıma mıh gibi kazılıydı.
Ve bir ortak nokta, sevgili okurlar... Anonimin bana yazdığı ikinci gün de aynı hitabı kullandığını görüyoruz!
Güzel kokulum.
O yüzden bu iki kişi muhtemelen aynı kişi.
Ayden, Esat'ı konuşmak istediği bahanesiyle buraya çağırmıştı ve arkadaşlarının gelmesinde bir sakınca olmayacağını söylemişti.
Kulağımdaki Bluetooth kulak içi kulaklık sayesinde Ayden ve Selma ile iletişimdeydik.
Ayden'in sesi kulağımı tırmaladı. "İşte, geliyorlar! Esogil geliyor!"
İstifimi bozmadım ve bu kez içli içli değil, sesli bir şekilde ağlamaya başladım.
Ayden'in sesi bir kez daha kulağımı buldu. "Plan tıkırında... Hah! Baktı yanındaki bir çocuk!"
Ve ardından Selma'nın hayal kırıklığına uğramış sesini işittim. "Ve diğer çocuk da..."
Ben de şaşırmıştım ama belli etmemek adına ağlamayı sürdürdüm. Ve ardından önümde iki kişinin dikildiğini hissettim. "İyi misin?"
Aynı anda söyledikleri cümle benim kadar onları da şaşırttı.
Çocuklardan teki beni iki sene önce kafede tutan çocuktu. Hani koridorda karşılaşmıştık ya... Diğeriyse Esat'ın yanında gezen diğer çocuktu ve onunla bir münasebetimiz yoktu.
Sanki diğeriyle vardı!
Neyse...
Selma'nın sesini işittim yeniden. "Ay bu ikisi de mi seviyor yoksa seni? Yoksa teki anonim olarak mesaj atan, teki de sana mendil veren isimsiz mi?"
Ayden düşünceli bir şekilde mırıldandı. "Ya da ikisinden biri... Ama kim?"
Karşımdaki iki çocuk da birbirine şaşkınca bakıyordu.
Ve evet, anlaşılan İsimsiz'i Bulma Operasyonu: Part Bir başarısızlık ve daha çok soru işaretiyle sonlanmıştı!
•••
Bölümü nasıl buldunuzz? ❄️
Bunlar da az değil ha LWBXLSNCLW 🌝
Destek olmak için oy verebilirsiniz ve yorum yapabilirsiniz, düşünceleriniz benim için çok kıymetli, bir kelime bile olsa 🍂
Resûl-i Kibriyâ (s.a.v) buyururlar: “Kim dünyada, bir müslüman kardeşinin kalbine neşe ve sevinç sokarsa, Allah Teâlâ ondan (müslüman kardeşine verdiği neşe ve sevinçten) bir melek yaratır. O melek, o kulun başına gelebilecek belâ ve musibetleri defeder. 💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -
Teen Fiction05** ***: Nasıl bu kadar etkilenebildim senden? 05** ***: Kimseye şans vermeyen senden... 05** ***: Şansı da geçtim; sınıfta oturduğun yer kızların arasında, erkeklerle mecbur kalmadıkça konuşmuyor hatta göz teması bile kurmuyorsun. Tek bir şans tan...