Bir Şans Verir Misin? - Yarı Texting -

- 2.9 -

Selamınaleykümmm 🌟

Yeni bölüme hoşgeldiniz 💗

Umarım beğenirsiniz, dilerseniz bölüme geçelim 🧚🏻‍♀️

•••

"Dikkat et Melek!" dedim dehşetle kuzenime bakarken. Ayden hemen sıçradı ve Melek'in düşürmek üzere olduğu vazoyu kaptı. "Ah, özür dilerim Ruhan abla!" dedi bana mahcubiyetle bakarken. "Daha dikkatli olurum."

Melek, teyzemin kızıydı ve on beş yaşındaydı. Kız isteme günüm için teyzemler gelmişti, doğal olarak o da gelmişti.

Dokuz yaşındaki erkek kuzenim Miraç, salonda yanımıza süzüldü. "Ruhan ablaammm!" diyerek kollarını belime dolayınca gülerek eğildim ve ona sarıldım. "Seni çok özledim!" dedi kollarımın arasındayken. "Ben de seni özledim, Miraç." dedim onun kokusunu içime çekerken. Ardından Miraç, Miraç'lığını yaptı ve dişlerini koluma geçirdi. İnleyerek gerilediğimde Ayden, Selma ve Melek gülmeye başladı. Onlara ters ters baktım. Ardından Miraç'a döndüm. "Beni ısırmaktan ne zaman vazgeçeceksin?"

Sırıttı. "Bu kadar tatlı olmayı bıraktığın zaman."

Selma aydınlık bir gülümseme ile Miraç'ın yanına eğildi ve yanağını hafifçe sıktı. "Ne kadar da güzel sözler söylüyor bu beyefendi." dedi tebessüm ederken. Miraç göğsünü kabarttı. "Öyleyimdir."

"Ruhoş, Meloş, haydi oyalanmayın!" diye bağırdı teyzem. Yüzümü buruşturdum, haklıydı. "Hadi gidelim, geç kalacağız." dedim kızlara.

Her şey tamamdı, salon tertemizdi ve birkaç balon ile süslenmişti. Sadece benim elbisemi giymem kalmıştı.

Heyecandan terleyen avuç içimi pantolonumun dizlerine sildim. Evde sadece kadınlar vardık, bir de Miraç. O yüzden tesettürsüzdük, yeni hazırlanacaktık. Talhagilin gelmesine iki saat kalmıştı.

Odama gittim ve askılıkta asılı duran mor elbiseyi elime aldım. Tesettüre uygun bolluktaydı, bileklerinde dantel detayları vardı. Oldukça sade ve hoştu. Elbiseyle aynı renk büyük boyutlu şalım da elbisenin yanında duruyordu.

Kısa süre sonra odaya Selma, Ayden ve Melek de geldi. Elbiseyi giydim ve şalımı özenle yaptım. Normalden pek de farklı olmamıştı, ufak tefek değişiklikler yapmıştım. Yine göğüs, omuz ve sırt kısımlarımı örtüyordu. Aynada kendime baktım, her zamanki bendim ama bugün biraz daha mutluydum.

Selma yaşlı gözlerle bana bakarken, Ayden'in gözleri dolmuştu. "Güzel arkadaşıma bakın!"  dedi kızlara beni işaret ederek. Utangaç bir gülümsemeyle ben de kendime baktım. Derin bir nefes aldım, çok heyecanlıydım. "Hadi artık kızlar, siz de giyinin!" dedim onları kapıya doğru iterken. "Yetişemeyeceğiz."

"Tamam, tamam!" diyerek çıktıklarında tebessüm ettim. Yatağıma oturdum ve biraz kitap okudum. Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı ve bir erkek sesi duyuldu. "Gidebilir miyim?"

Şaşkınlıkla kapıya baktım. "Elbette."

Babam içeriye girdi, kapıyı ardından kapattı. Yatağıma, yanıma oturdu ve bir elini bacağımın üstüne koydu. "Ruhan'ım; güzel kızım, ben senin babanım ve senin her zaman iyiliğini isterim, bunu biliyorsun değil mi?"

Başımı salladım. "Tabiki biliyorum babam. Allah senden de annemden de razı olsun."

Bakışlarını kaçırdı, gergin olduğu belliydi. "Sorun ne baba?" dedim şefkatle elinin üzerine elimi koyarken. "Ruhan'ım, emin misin?" dedi babam bana bakarken. "Henüz çok gençsin, on sekiz yaşındasın. Pişman olmandan korkuyorum. Talha'nın doğru kişi olduğundan emin misin?"