"233. Oda"

1.6K 115 108
                                    

İyi okumalar, oy ve yorum atmayı unutmayın.


"Ben doktorun Aydan Doğan, sen de Zemheri olmalısın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben doktorun Aydan Doğan, sen de Zemheri olmalısın." dedi karşımda ki doktor sakince gülümseyerek.

"Evet, albay beni buraya yönlendirdi galiba tedavi için burada yatılı olacakmışım." dedim nazik bir sesle.

Hatırlayamadığım anıları mı kazandıracak mıydı?

"Evet, durumundan haberdarım Zemheri ve inanıyorum ki hafızanı geri kazanmanı sağlayacağız." dedi kumral saçlarını geriye atarak.

Gözlerim ise beyaz önlüğündeydi, anneme çok yakışırdı bu önlük.

"Şimdilik daha ilk gün o yüzden seni fazla sıkmayalım, hemşire hanım size odayı gösterecek." dediğinde kafamı salladım ve elimde ki valizi sürüklüyerek odadan çıktım.

Burası özel bir psikolojik destek kliniğiydi, özenle araştırılmıştı ve burada belli bir süre yatılı kalacaktım.

Hemşireyi sakince takip ettim, odanın önüne geldiğimde odanın numarasını okudum.

233. Oda

Kendimi geri kazanacağım ya da sonsuza kadar kayıp olacağım odaya baktım, rahat ve ferahtı.

Çalışma masası, dolap ve yatağın bulunduğu normal bir odaydı. O an pencere dikkatimi çekti, içeriye yavaş adımlarla girip pencerenin önüne geldim.

Pencereden yansımama baktım tiksinerek, bir yalana inanmış ruhuma baktım iğrenircesine.

Masmavi gökyüzü şimdi önüme serilmişti pencereden ama ben tutsaktım.

Pencerenin o odayı hatırlatması ile yumruklarımı sıktım ve derin bir nefes aldım.

Tim ile vedalaşamamıştım çünkü operasyon için çağırılmıştı yani bu hastane odasında yanlızdım.

Pencereyi açtım ve yüzüme vuran meltem ile gözlerimi kapattım, hastane odasının yanlızlığı içime oturmuştu aniden.

"Söylesene Zemheri? Kimsesiz olmak nasıl bir duygu?" diye fısıldadı zihnim bana alayla.

Dişlerimi sıktım ve pencerenin önünden ayrılarak valizimi açtım, içindekileri yavaş yavaş boşaltım.

Kafamı dağıtmak için belki dolaba eşyalarımı koymakla başlamalıydım.

Elime gelen kırmızı kazak ile duraksadım, bu kazak anneme aitti.

Kırmızı örme kazağı iki tarafından tuttup havaya kaldırdım, hafifçe dolan gözlerimi kırpıştırdım.

"Anne.." diye fısıldadım boğazımda ki yumru canımı öyle yaktı ki yutkunamadım bir süre.

Ellerimi sıkmaktan kazak hafifçe kırışırken kazağı burnuma yaklaştırdım, hissettiğim tarçın kokusu ile kazağa yüzümü gömdüm.

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin