İyi okumalar dilerim, oy ve yorum atmayı unutmayın.
İntikam isteğim beni uyutmuyordu, içimde hissettiğim öfke ve kin kanımla birlikte damarlarımda dolaşıyordu.
Kanlanmış olduğunu düşündüğüm gözlerimi kırptım, saatlerdir gördüğüm kabus yüzünden uyuyamıyordum.
Eve taşınmanın üzerinden bir hafta geçmişti, hâlâ Yavra ailesi hakkında bir şey söylenmemişti.
Boş boş baktığım tavandan gözlerimi ayırıp ayağa kalktım ve banyoya gittim, yüzümü yıkadıktan sonra aynaya bakarak derin bir nefes aldım.
Yansımama daha fazla bakmadan içeriye geçtim ve hızlıca giyindim, gerekli eşyalarımı da aldıktan sonrasında postallarımı giydim.
İlk olarak hızlıca aşağıya inerek pastaneye girdim, bu son bir haftadır olan bir alışkanlığımdı.
Her sabah askeriye'ye gitmeden önce Anka'nın sevdiği pastane tatlılarından ya da kahvaltılıklardan alıyordum.
Bir haftadır arada sırada konuşsakta uzun bir muhabbet edememiştik, hem benim işlerim vardı hem de onun.
Sessizce geri dönerken hâlâ dalgınlıkla yere bakıyordum, kapısına astığım torbadan sonra kapıyı ufak bir şekilde tıklattım ve merdivenlerin oraya geri döndüm.
Askeriye'ye ev yakın olduğu için rahatça ellerim cebimde ilerlemeye başladım, kapıya geldiğimde gördüğüm teyze ve asker ile duraksadım.
"Vallahi alamam içeriye teyze." dedi asker tam o sırada beni fark etti ve hızla pozisyon aldı.
"Pardon, problem nedir acaba?" dedim yanımda ki teyzeye, elinde tuttuğu torba ile gülümsedim büyük ihtimalle çocuğuna erzak getirmişti.
Gözleri yaşlı bir şekilde bana baktı "Bizim oğlan askerlik yapıyor burada, ona biraz yemek getireyim demiştim." dedi.
"Anlıyorum, o zaman sizi ben ziyaretçi salonuna alayım." dedim elimi 'buyrun' şeklinde öne doğru koyarken.
"Komutanım.." diye mırıldanan askere gözlerimi çevirdiğimde yutkundu.
"Allah senden razı olsun oğlum." dedi teyze gözlerini silerek gülümsedi, utangaç bir şekilde başımı salladım.
Koskoca adamdım ama hâlâ yaşlılar konusunda çekingendim, teyze'ye eşlik etmek için yavaş yavaş yürüdüm yanında.
Teyze'nin ayağında gördüğüm aksaklık ile sakince kolumu uzattım "İsterseniz koluma girebilirsiniz ya da torbanızı tutayım."
Mahçup gözlerle bana bakarak koluma girdi ve diğer elimle de torbayı aldım "Ah bu yaşlılık var ya bitiriyor beni, sen benim gençliğimi görecektin." dedi sonrasında devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri | Tamamlandı
Ficção AdolescenteYüzbaşı Zemheri Göktürk. Bir gün birileri bebeklerin karıştığını iddia ederse nolur?