ŞÜPHENİN SANCILARI

151 12 152
                                    

İyi Okumalar!

Bol bol yorum yapmayı unutmayın :)

Bölüm Şarkıları:

Those Eyes - New West
Orhan Gencebay - Akşam Güneşi
Dedublüman - Sakladığın Bir Şeyler Var



| Şüphenin Sancıları|


5 yıl önce... 14/06/2017

Buruk bir his vardı göğsünde. Geçmek bilmeyen bir hüzün. Bulutlar ona ağlıyordu sanki bugün. Büyük bir kasvet vardı gökyüzünde. Dışarı çıkmak istiyor ama yağmur yağdığından dolayı çıkamıyordu. Oysa ki ıslanmayı çok severdi. Gözlerinin dolmaması için kendini sıkıyor ama başaramıyordu. Yapamıyordu. Okulun sessizliğine tezat düşen bir gürültü vardı zihninde. Kollarını göğsünde bağlamış koridorda tek başına gezinirken tek düşündüğü oydu. Yapabileceği hiçbir şey yoktu, elinden hiçbir şey gelmezdi. Canı fazlasıyla yanıyordu, son bir haftada farkına vardığı her şey canını çok acıtıyordu.

Aslında o gün, Ozan ile konuştuğu günün gecesi bitirmeye karar vermişti. Vazgeçmeyi çok istemişti. Kafasında bitirmişti ama kalbi için aynı şey söylenilemezdi. Yalnızca birkaç gün kalmıştı gitmesine. Sınavına da öyle. Dersi boştu ve son hafta olduğu için okula çoğu öğrenci gelmemişti. Alev'in okula gelmesinin tek bir sebebi vardı; Ozan. Gidecek, gidecek diye sayıklayan bir ses vardı kafasının içinde. Gidecek ve sen bir daha görmeyeceksin. İzleyemeyeceksin. Yanından geçip gidemeyeceksin. Koridorlarda gezinmene gerek kalmayacak. Kantine ineceksin, olmayacak. Bahçeye çıkacaksın, olmayacak. Koridorlarda bir oraya bir buraya dolaşacaksın, olmayacak. Kütüphaneye ineceksin, olmayacak. Artık onun sınıfının olduğu koridordan her geçtiğinde ve sınıfının kapısı her açıldığında içinden çıkan bir o olmayacak. Gidecek ve gram umrunda olmayacak. Hislerim, duygularım.. Gerçekten son bir hafta içinde öyle kırgın hissediyordu ki bunu dile getiremiyordu bile.

Alev'i görmezden geliyordu. Hiçbir şey olmamış gibi yapıyordu. Göz göze geldiklerinde öyle boş bakıyordu ki Alev ister istemez kırılıyordu. Çünkü bir insan bu kadar vurdumduymaz olamazdı. Yine görmezden gelinmenin verdiği hissi tadıyordu ve bu çok acı bir tattı. Dilini zehirleyen, kalbini ağrıtan bir tattı bu.

Elinde Özdemir Asaf'ın şiir kitaplarından biri vardı ve kütüphaneye inmek için sınıftan çıkmıştı. Aslında asıl amacı onu görmekti ama o sınıftan çıkmıyordu.

Bazen hiç beklemediği bir anda karşısına çıktığında şaşırıyor ve çekiniyordu ama bilmiyordu; Ozan gram ilgilenmiyordu, takmıyordu bile. Alev içten içe ümitlenmeye devam etse de bunun aptalca olduğunu çok iyi biliyordu. Ozan öyle güzel görmezden geliyordu ki Alev'in kalbinde gözlerini sımsıkı yummasına sebep olacak bir ağrı oluşuyordu.

Merdivenlerden inmeye başladığı sırada arka taraftan bir kapı çarpma sesi duydu ama dönüp de bakmadı. Arka tarafında tek bir sınıf vardı ve o dönüp de bakmak istemiyordu. Gözlerinin dolmasına engel olamadı. Göğsünde öyle büyük bir boşluk vardı ki tüm duygularını yutmuştu sanki. Kafasının içinde zehirli düşünceler vardı ve bunların hepsi nefes almasını zorlaştırıyordu. Kesik bir nefes verdiğinde tam arkasında merdivenlerden inen biri vardı. Adım seslerini duyabiliyordu. Kim olduğunu hissetti. Kalp ritmi bir anda değişirken göz yaşlarının süzülmesine engel olamadı.

Göğüs Kafesindeki Ceset Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin