Hizmetçi (Papatya)

Papatya 1

Sabahın ilk saatlerinde soğuk kendini fazlasıyla belli ediyordu genç kadın yeni uyanmış sıcak yatağından kalkıp titreye titreye dolaptan kıyafetlerini çıkarmıştı oyalanmadan hızlıca giyindi ama hala uykuluydu duvarın kenarındaki yatağı onu cezbetsede yapacak işleri olduğunu hatırlayıp odadan çıktı mutfağa girdiğinde annesinin elleri başında düşünceli şekilde oturduğunu görünce endişeyle yanına gidip boş sandalyeye oturdu annesinin neden düşünceli olduğunu az çok anlayabiliyordu ama annesiyle konuşmak istiyordu 

''Anne ne oldu yine neden bu kadar düşüncelisin?''

kızının geldiğini duymayan  kadın aynı şekilde önüne bakmaya devam etti genç kadın annesinin dikkatini dağıtmak için ayağını masaya vurup sonrada acımış gibi bağırınca annesinin dikkati dağılmıştı 

''ne oldu kuzum bir yerin mi acıdı yoksa kötü mü vurdun?''

''ah hayır anne geçer birazdan onu bırak sen neden daldın böyle ne oldu biri bir şey mi dedi yoksa büyük hanım yine... annesi konuşmasınını araya girerek kesmişti

''hayır kızım kimse bir şey demedi bir şey yok dalmışım öyle işte'''

''emin misin anne?

''bir şey yok dedim ya kuzum hem bak hava iyice aydınladı konak uyanır şimdi 4 koldan çalışalım da laf yemeyelim sabah sabah''

''bizim laf yemediğimiz gün mü var Allah aşkına anne ne yapsak yaranamıyoruz bunlara''

''öyle deme kızım en azından kalacak yerimiz var karnımız doyuyor para kazanıyoruz bak bunları duyarlarsa nankör derler''

''iyi ya anne hem evden atarlar bende daha iyi bir iş bulurum hem de eğitimime istediğim gibi devam ederim bir taşla iki kuş''

''ah çiçeğim vazgeçsen artık şu eğitim işinden bak büyükhanım geçen kızdı biliyorsun''

''sen ne dersin anne büyükhanım kim oluyor? benim  neyim ki hayatıma burnunu sokuyor? anne biz bu konakta sadece çalışıyoruz köle değiliz onlardan değiliz kendi ailesiyle ilgilensin''

''kızım sus bir duyan olacak''

''duysunlar anne ben kimseden çekinmiyorum''

''tamam kuzum tamam şu sofrayı hazırlayalım''

Büyük bir tepsiye kahvaltılıkları yerleştirip terasa çıkmışlardı iki kadın sofraya yiyecekleri koyuyorlardı genç kadın aceleci davranıyor bir an önce işini  bitirip ayak altından çekilmek istiyordu lakin istediği olmadı ana kız sofrayı hazırlarken büyükhanım olağanca kibiriyle yanlarına gellp baş köşeye oturmuştu 

''işiniz bittiyse ayak altından çekilin ikinizde 

genç kadın terastan inerken annesi daha gelmemişti belli ki  büyük hanımla konuşuyordu dakikalar sonra ağlayarak merdivenden indiğini görünce içinden bir kez daha lanet etti 

''Ah abi ne işler açtın başımıza''

Papatya'nın abisi Ali  İbrahimoğullarının kızı Dilan'a öteden beri aşıktı Dilan'da ona karşı boş değildi iki aşığın önündeki tek engel sınıf farkıydı büyük hanıma göre bir hizmetçinin oğluyla ağa kızı evlenemezdi bu şehirdeki saygınlığına gölge düşürürdü Dilan Ali'ye olan aşkının büyüklüğünü Papatya'ya anlatırdı hep genç kadın onların büyük sevdasına hayran olsa da töreler canını sıkıyordu 

düşünceleri telefonunun çalınmasıyla kesildi gizli numaradan biri arıyordu kimin aradığını anladığından telefonu tamamen kapatıp mutfağa doğru gitti 

Konak sahipleri terasta yemek yiyip sohbet ederken söz bir anda Papatya'dan açılmıştı büyük hanım iki kadından da hiç haz etmiyor eline geçen her fırsatta aşağılıyordu en çokta Papatya'yı sevmiyordu