Papatya 13

1.3K 35 4
                                    

Eskiden gülün rengi kırmızı değil, beyazmış. Bu beyaz gonca gül kendisi için yanıp tutuşan bülbüle hiç yüz vermiyormuş ve her türlü cefayı reva gördüğü deli divane âşık bülbüle, o dillere destan yüzünü göstermekte direniyormuş. Bütün bir kışı sevgilisinin açtığı, ona yüzünü gösterdiği anı görebilmek ümidiyle geçiren bülbül, baharda gülün en üst dalına konup onun açacağı zamanı beklemeye başlamış. Ama gül inat edip, bir türlü açılmıyormuş. En sonunda zavallı bülbülü ağır bir uyku bastırmış. Dalıp da gülün açışını kaçırmamak için günlerce ve gecelerce büyük uğraşlar veren bülbül, daha fazla engel olamayıp dalın üzerinde uykuya dalıvermiş. Bir süre sonra uykusundan uyanıp gözünü açtığında gülün açıldığını, o dilleri kenetleyen, gözleri mühürleyen güzelliğini başka bir âşıkla paylaşmakta olduğunu görmüş. Öyle üzülmüş, öyle perişan olmuş ki, konduğu daldan kendini bırakıp büyük bir hızla düşmeye başlamış. Düşerken gülün dikenleri yırtmış, parçalamış tüm vücudunu ve kan revan içinde gülün dibine ulaşıp, oracıkta can vermiş. İşte rivayet odur ki; o günden sonra bütün güller bülbülün kanı nedeniyle kıpkırmızı açmaya başlamış."

5 ay sonra 

''sana gösterdiğim gibi Aysema benim yazdığım kelimeleri yazacaksın sonra bunları birleştirip cümleler kuracağız zaten harflerin nasıl yazıldığını öğretmiştim sende yazıyordun şimdi yapman gereken o harfleri birleştirerek yeni kelimeler yazman sonrada onlardan cümle kurup yazmayı göstereceğim

''anladım'' anlamında gözlerini kapatıp açmıştı Aysema bir keresinde Papatyanın odasına yanlışlıkla girdiğinde dolapta duran kitaplara gözü kaymıştı okumak istiyordu zavallı kız ama onu destekleyen tek bir kişi yoktu Papatya onun kitaplarına hevesle baktığını gördüğünde aklına okuma yazma öğretme fikri gelmişti Raziye bu duruma pek sevinmese de Papatya onun düşüncelerini umursamadı yapacağı tek şey teyzesinden korkan Aysema'yı ikna etmekti ve bu onun için oldukça zor olmuştu

kağıda kelimeleri tek tek yazdı daha aynılarını Aysema'dan yazmasını istedi kız kelimeleri yazarken Papatya pencereden bakıyordu kocasının geldiğini görünce yüzü gülmüştü hızla sandalyeden kalkıp dışarıya çıktı Barlasa sarıldı adamda ona karşılık vermişti ama zoraki şekilde artık intikam oyununda son sahnelerini oynuyordu asıl final ise 2 gün sonraydı kendisine yapılan oyundan habersiz olan Papatya Barlasa hala sevinçle sarılıyordu 

''sabah öyle bir şey demeden çekip gitmişsin sana bir şey diyecektim iki gün sonra ki düğünümüzle ilgili''

''hmm neymiş o söylemek istediğin şey''

''hani tekrar evlenip buralardan gidip yeni hayatlar kuracağız ya''

''ee ne olmuş?''

''geri dönecek miyiz peki özlemeyecek miyiz kimseyi?''

''sen istersen geri dönebilirsin''

''bu ne demek şimdi?

''yani demek istediğim sen aileni özlediğin zaman gidip onları görebilirsin''

''peki ya sen?''

''beni merak etme bakarım bir çaresine''

''tama o zaman hadi üzerini değiş sana yemek getireyim''

''olur bir tanem''

...

Zaman geçmek bilmiyordu Papatya için tek derdi bir an önce Barlasla evlenmek yeni hayatlarını kurmaktı çok garipti daha 5 ay öncesine kadar asla sevemem dediği adama aşık olmuştu bu duruma başta kendisi bile şaşırsada alışmıştı artık çevresi de bu duruma alışmıştı tıpkı Papatya gibi intikam oyunundan habersiz olan aile üyeleri bir gün mutlu haberin gelmesini dört gözle bekliyodu 

Hizmetçi (Papatya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin