Papatya 47

403 16 0
                                    

''Seni sevdim,
Seni birdenbire değil usul usul sevdim.
'Uyandım bir sabah' gibi değil,
Öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara...
Seni sevdim...
Artık tek mümkünüm sensin...


Dağhan konağında artık her şey farklıydı ailenin  yeni üyesi konağa neşe getirmişti Papatya  yataklarının yanı başında duran pembe beşikte uyuyan kızını hayranlıkla izliyordu babasını andıran gözlerine siyah küçük saçlarına küçük burnuna yanaklarının pembeliğine kısacası her şeyine aşık olmuştu odaya giren Kartal'ı fark etmemişti bile Kartal Papatya'ya arkadan sarılarak başını omzuna koyuvermişti 

''Ne düşünüyorsun çiçeğim?''

''Düşünüyordum da kızımızın ilk kelimesi acaba ne olacak baba mı diyecek anne mi?

''Öyle mi (boynuna öpücük kondurarak) farkındaysan çiçeğim kızımız daha bir haftalık sen şimdiden ne diyecek diye merak ediyorsun bu arada ya başka bir şey derse?''

''Kızımıza ne isim buldun bu arada ağam var mı aklında bir şeyler adını ben koyacağım demiştin ya avluda''

''Var çiçeğim aklımda bir isim umarım duyunca hoşuna gider''

''Abimlerde kızlarına ismi geç koydular sanırım bu bizde huy olmuş bu geç isim koyma özelliği yalnız ben hala Dilan'ın doğum yapmasına şaşırıyorum yani gizli hamileliği duymuştum biliyordum da Dilan'ın başına geleceğini bilmiyordum''

''Allahın işi işte  her şey mümkün neyse mevlüt için gelecekler yardımcılardan yapmalarını istediğin bir şey varsa çekinmeden söyle yapsınlar tamam mı?

''Yok Reyhan annemle Kevser babaanne her şeyi halletmiş zaten ben sadece meleğimle vakit geçirmek istiyorum bu arada mevlüt için erken değil mi yani 40 gün falan diyorlar ya hani kırkı çıktıktan sonra mı okutsaydık''

''İstersen öyle yapalım ben gidip annemlere söyle-

Kartal geri çeklince Papatya koluna dokunarak ''Hayır hayır gerek yok o kadar masraf yapıldı ziyan olmasın şimdi''

''Sen nasıl istersen çiçeğim 

...

Bu arada İbrahimoğullarına Papatya'nın doğum yaptığı haberi gitmişti Nurjin hanım (o kadar gereksiz birisin ki adını bile karıştırıyorum artık) haliyle Papatya'nın hamileliğinin sır gibi saklanmasına şaşırmıştı 

''Demek bu hizmetçi'nin sesi soluğu 9 aydır bu yüzden çıkmıyordu''

Bebeğin kız olduğu aklına gelince somurttu 

''Hiç değilse bir erkek evlat verebilseydi onu bile becerememiş haspam''

Öte yandan Barlas'ta Papatya'nın doğum yaptığını duyduğunda şaşırmış ancak bir şey diyememişti Asu ise Kartal ağanın bebeğinin ne kadar şanslı olduğunu düşündükçe sinirden çıldıracak gibi oluyordu onunda doğumuna çok az kalmıştı  ne yapıp edip Barlasa ait olan mal varlığını kendi üstüne geçirmesi gerektiğine karar vermişti ama Raşit İbrahimoğlu gibi bir etkeni ve üzerine geçirmeyi kafasına koyduğu malın mülkün asıl sahibini o olduğunu Raşit ağanın öz torunu sandığı kocasının aslında öz olmadığını akıl edememişti işte 

Ferhat ve Aysema'da uzun süren tedavinin iyi sonucunu yavaş yavaş almaya başlamıştı Aysema az da olsa konuşabiliyordu tedavi devam ettikçe iyi sonuçlar almaya devam edeceklerdi ama yine de birbirleriyle anlaşmak için kaleme deftere ihtiyaç duyuyorlardı ikili yanlarına Yusufu da alarak  bir geziye çıkmıştı daha sonra Dağhan konağına gideceklerdi sessiz sakşn geçen gezide sessizliği bozan Yusuf olmuştu 

Hizmetçi (Papatya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin