Hizmetçi (Papatya)

Papatya 12

Afrodit'in oğlu olan aşk ve arzu tanrısı Eros, bir gün annesinin emri ile güzelliği dillere destan bir fani olan Psykhe'i çok çirkin bir adama aşık etmek için yola çıkar. Psykhe o kadar güzeldir ki Afrodit zaten onun bu güzelliğini çok kıskanmaktadır. Bu güzel kadın kimseye aşık olmamakla hep övünmüştür. Eros, onun yanına vardığında güzelliği karşında büyülenir ve aşık olur. Kızı ormanda gizli bir saraya kaçırır. Geceleri orada buluşurlar fakat Eros tek bir şart koşmuştur o da hiç bir ışık yakılmayacak ve yüzü görülmeyecektir. Genç kız sevdiği adamı görmek ister hatta çirkinliğinden şüphe duyar, bir akşam vazonun altına yanan mum gizler, sevgilisi uyuyunca mumu alır ve onu görür. Eros çok yakışıklıdır, kız onu öpmek için eğildiğinde Eros'un koluna mum damlar ve anında oradan ayrılır. Genç kız Eros'u aramak için her yeri gezer, en sonunda Afrodit'in sarayına bile gider, Afrodit onu köle olarak çalıştırır. Eros omzundaki yara iyileşince Zeus'a yalvarmış ve sonunda Zeus evlenmelerine izin vermiş ve mutlu bir hayat sürmüşler.

(Bu hikaye iyi bitmiş en azından)

Genç kız oldukça şaşkındı daha dün kendisinden nefret eden adam şimdi gelmiş ona sevdiğini söylüyordu şaka yapıyor olmalı diye düşündü 

" bu konaktaki herkes duysun ben karımı seviyorum nasıl oldu bilmiyorum ama seviyorum 

sadece Papatya değil Zulal,Selim Ayşen bile şaşkındı Barlas hızla Papatyanın yanına gelip elini tutup önünde diz çökmüştü 

''sana yaptığımın affı yoktur ama bugün senden beni affetmeni ve herşeyi unutmanı istiyorum''

Papatya şaşkındı ve o durumda konuşamazdı biraz cesaretini topladıktan sonra geriye adım attı kızın gitmesi bu sefer Barlas ağayı şaşırtmıştı 

''sen ne ederin torun sabah sabah bu ettiğin iş nedir?''

''bir şey etmem dedem sadece hatamı düzeltmek karımla yeni bir hayata başlamak isterim''

''ne halt karıştırdığını bilmiyorum ama ayağını denk al''

''sen hiç merak etme dedem ben ne yaptığımın farkındayım (bok farkındasın)

''yine neyin peşindesin abi''(Selim iç ses)

''Barlas abiye ne oldu birden anlamadım''

''bilmiyorum gülüm dünden bu sabaha ne döndü bilmiyorum ama bu vardır bunda bir iş çıkar kokusu yakında''

Papatya odasında telaşlı şekilde dönüp dolaşırken bir yandan söyleniyordu 

''daha dün ne diyordu bugün ne diyor yeminlen hasta bu adam''

''seviyormuş ama eksik olsun senin sevgin be Allah bilir yine ne haltlar peşindesin''

''aptal''

''vicdansız,kibirli ağa bozuntusu senden nefret ediyorum nefret ediyırum nefret ediyorum nefret edi...

Zulal'e çarpan kız kendini yatağa atmış endişeli gözlerle bakıyordu 

''ya abla dünden sabaha ne değiştide bu herif gelmiş beni sevdiğini söylüyor''

''orasını bilemeyiz ablacım hepimiz şaşkınız''

''şey abla doğru söylüyor olabilir mi?''

''konuşmadan bilemezsin ki''

''nasıl yani gidip konuşayım mı?''

''sen de hele bana sen,n gönlün var mı?

''şey ben bilmem ki abla o şeyi nasıl olur''