Hizmetçi (Papatya)

Papatya 44

Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.

Papatya'nın kaleminden

 bu bölüm Papatya'nın günlüğüne yazdıklarıyla ilgili özel bir bölüm

''nasıl bu duruma geldiğimi bilmiyorum bildiğim tek şey artık onsuz olamayacağım  abimden ayrı beni bu hayatta gerçekten seven saygı gösteren tek insan o belkide ona hemen teslim olmamın nedeni gözlerinde bana olan derin aşkını görebilmemdi ama korkuyorum tam mutluluğu yakalamışken bir anda ellerimden kayıp gitmesinden korkuyorum''

Papatya deftere bir şeyler yazıyordu bir çeşit günlük gibi bir şeydi ama gün içinde ne yaptığını değil de hislerini kimseye anlatamadığı durumları yazdığı bir defterdi zamanı gelince Kartala okuması için verecekti içine yaşamak isteyip yaşayamadığı bir çok hayalide yazmıştı 

''hayatım boyunca hiç özgür bırakılmadım hep çalıştım çocuktum tarlalarda çalıştım arta kalan zamanlarımı ders çalışarak geçirdim büyüdüm bu sefer büyük bir konağa hizmetçi oldum  o iki kıymet bilmezin muamelesine sessiz kalmadım alttan almadım ama içimde hep bir burukluk vardı insanın gücünü sahip olduğu servet mi belirler? bugün Kartal Dağhan ile evliyim Mardin'in en güçlü ağası ile gerçi hoş o koskoca Mardin'e ağa olmasaydı bile onu seçerdim insan hayatı gerçekten sürprizlerle dolu kader karşımıza ne getiriyor hiç bilemiyoruz ama bildiğim şey kader bize şans veriyorsa o şansı doğru kullanmamız gerektiği''

''hayallerimin arasında evlenmek yada çocuk sahibi olmak yoktu ben okulumu bitirip güzel bir mesleğe sahip olup annemi İbrahimoğlu konağından kurtarmak istedim hem kendim için hem de ailem için yeni bir hayat kurmak istedim ama kaderin benim için farklı planları varmış ama yine de hayallerim birer birer gerçekleşiyor annem artık o konakta çalışmıyor abim ve Dilanı'n o konakla artık bir bağlantısı kalmadı hatta Raşit dede bile artık o konağa gitmez olmuş insanın onca sene evim dediği anılarını yaşadığı yerden ayrılması ne demek bilirim''

''bebeğim artık 7 aylık oldu hala cinsiyetini öğrenmedik daha doğrusu Kartal istemedi sürpriz olmasını istiyormuş bebek doğana kadar hiçbir şekilde cinsiyetini öğrenemeyeceğiz Kevser babaanne oğlan diyor Ceylan ve annem kız diye geçiriyorlarmış içinden Sırma bile kız olacak diyor doğduğunda birlikte oynayacaklarmış öyle söylüyor babaannem bir gün bana demişti ki ben bu konağa neşe getirmişim hamileliğim haneye mutluluk getirmiş inşallah bu hep devam eder sorunlarımız olacak elbet ama cesaret ve inançla hepsinin üstesinden geleceğiz''

''aşk nedir diye sorsalar her halde cevap veremezdim ama şimdi neyin ne olduğunu daha iyi anlıyorum aşk ve sahip olmak arasında dağları aşan bir fark var söylenen her cümle verilen her sözün arasında çok fark var  insan gerçekten sevdiğinde karşısındaki fark etmese bile bunu bir şekilde hissedebiliyor Kartal'ın bana duyduğu derin aşkı ve tutkuyu iliklerime kadar hissediyorum''