𝙲𝚊𝚗 𝚢𝚘𝚞 𝚕𝚘𝚟𝚎 𝚖𝚎 𝚖𝚘𝚜𝚝?

112 10 8
                                    

Flashback

''Daha iyisini yapabilirsin Seungmin.''

''Boğazım biraz acıyor.'' 

''Bu bir bahane değil. Günün birinde pişman olmak için geç olacak.'' Kapıyı çarpıp giden bedenin arkasından baktı bir süre Küçük çocuk. Yakında gidecek olduğu okul gösterisi için hazırlanmaya çalışıyordu fakat babası ile birlikte performans sergileyeceği için gerginlikten zaman zaman başı dönse de ona en az kendisi kadar iyi bir şarkıcı olduğuna inandırmak istiyordu. Babası ise kendi gerginliğini çocuğunun üstünden attığı için Seungmin bazenleri keşke bu okula geçmeseydim diye düşünüp duruyordu. 2 saat daha çalıştıktan sonra yarın ki  doğum günü için kendine kek seçmek istediğinden evinden koşturarak çıkıp bir iki sokak ötedeki fırına uğradı. Fırının sahibi kendisini tanıdığından Küçük çocuğun heyecanlı heyecanlı kekleri açıp bakmasına izin verdi. 

''Kaç yaşına giriyorsun bakalım?''

''Bu sefer 7 yaşıma giriyorum.''

Adam çocuğun yanına gidip eğildi ve beraber önlerindeki keklere baktılar. ''Doğum günün için pasta alman gerekmez mi evlat?'' 

Seungmin yanındaki adama baktı. ''Babam pasta yememi yasakladı.'' 

''Küçücük çocuksun canın pasta kek çekmeyip ne çekecek? Gel ben sana kek yerine pasta vereyim. Hem babana söylemeyiz olur mu?'' Seungmin yaşlı adama bakıp güldü. Tadını unuttuğu tatlının ağzına verdiği şekerli hissi özlemişti küçük çocuk. Keşke arada bir yiyebilseydi diğer çocuklar gibi. Babasının oğlu olmak kendisi için zorlayıcı olsa bile bunca zaman ve bundan sonrasında da göğüs germek zorundaydı.

''SeonJun Amca!''

Kapının açılmasıyla dükkanı dolduran zil sesine çevirdi kafasını hem adam hem de Seungmin. ''Annem pasta ayırtmış onu almaya geldim.'' 

''Tamam bekle bakalım neredeymiş.'' Adam arkasındaki raflara giderken Seungmin oturduğu masanın karşısındaki aynadan sesini bildiği oğlanın yansımasını izledi. Taşındıklarından beri onu ilk defa buralarda görüyordu. Biraz da kıskanmıştı onu, annesi onun için pasta ayırtmış ancak kendi babası yüzünden sanki ilk defa tadıyormuş gibiydi. Orada pastadan daha fazla yemek istese de fırındaki adama gözükmeden çıktı dışarıya. Kremalı ekmeğini bile alamadı. İki ısırıklık pastanın tadıyla oradan ayrıldı.

flashback end

''Hey Hyunjin''

''Hı?''

Kolunu uzun saçlı çocuğun omzuna attı Minho kendisinde yine gevşek karakterlik mevcuttu, dışarıdan tatlı yakışıklı biraz da soğuk görünümlü ancak iş sevdiği şeyler gelince 5 yaşındaki mızmız çocuk. ''Seungmin'in doğum günü ne zaman biliyor musun?''

''Hayır. Noldu?''

''Napabilirim sence mantık çerçevesinde düşünürsek eğer?''

Hyunjin alayla ağzını yüzünü kıvırtıp okul çıkışına doğru yürümeye devam etti. ''Doğum günü sürprizi yapmak istiyordum. Belki hep beraber olabiliriz'' Düşünür gibi yapıp ona döndü. 

''Belki geçti doğum günü bu kadar heveslenme hemen.'' Minho yolun yarısında durup bağırdı önündekine. ''Heveslenmiyorum tamam mı? Sadece fark etsin istiyorum aptal.''

''Anladık orasını zaten. Jisung bile sordu geçen gün. İlk gözüne kestirmişti seni.'' Minho patır patır Hyunjin'in yanına geri gitti merakla eğildi. ''Gerçekten mi?'' 

Someone to Stay / Seungjin, HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin