𝙲𝚊𝚗 𝚢𝚘𝚞 𝚔𝚎𝚎𝚙 𝚖𝚎 𝚌𝚕𝚘𝚜𝚎?

92 10 11
                                    


Yıldızların kayışında göz gezdirdim biraz. Gökyüzü oturduğumuz zamanki kadar parlak değil ama yıldızlar onu süslüyor. Dilek diledim üçüncü belki dördüncü kez. Yaz akşamlarının hafif esintisinde arkadaşlarımın arasındaki kalabalıkta dinlendim, nefeslendim. İleride yanan kızıl ateşin yanında sen ve arkadaşım birbirinize iki insanın birbirine ne kadar aşık bakabilirse öyle baktınız. Bir şey söylemek gelmiyor veya canım yapmak istemiyor. Ne güzel olurdu sonsuza dek böylece uzanabilsem, yıldızların parladığı gökyüzünün altında.  

O itirafından beri haftalar geçti Hyunjin. Jeongin'in seni kabul edeceği aklıma bile gelmezdi oysaki. Yine de şaşırmadım, sana aşık olmamak ancak bir aptalın hissedebileceği duyguydu zaten. Jeongin ile arada kıkırdaşmalarınıza şahit oluyorum, ona verdiğin güzel gülümsemeni kıskanıyordum bunu bilsen bile bir şeyi değiştiremeyecek sonuçta, bu yüzden senin için sakıncası yoktur umarım? Beraber dikeceğimiz lavantalar da artık verimliliğini yitirmiş olmalıdır zaten. Olsun başka bir zamanda en güzellerini dikeriz hem. Değil mi? Yarın ki sınavında başarılar Hyunjin umarım mezuniyetini etkilemez. Bugün ellerimi birbirine kavuşturarak dua edeceğim.  Sıcak havalarda okula gitmek daha zorlayıcı oluyor ama sınıfımızdaki klimayı görünce istemsizce mayışıyorum. Jeongin dondurma yemek için ısrar ediyor fakat zaten yiyemediğimi bildiği için zil çalar çalmaz seninle yemek için yanına koşturacak. Bana bu kadar nazik olduğu için onu arada yemek istiyorum. Sende böyle hissediyor musun?

''Hadi ama Seungmiin. Bir kerecik yesen nolur?''

''Boğazım acıyor Jeongin elimde değil hem uyuyacağım ben.'' 

Jeongin'in oflayıp poflamasını duyuyordum, ancak sen geldikten sonra durdu. Ona dondurma almışsın konuşmalarınızı yaslandığım sıradan duyabiliyordum. Gerçekten birbiriniz için yaratıldığınızı düşünüyorum artık. Arkadaşımın mutlu mutlu paket açarken şarkı mırıldanmasına odaklandım fakat kolumda hissettiğim soğuk hisle kafamı kaldırdım. ''Senin içinde aldım Seung neyli sevdiğini bilmediğimden kakaolu almıştım. Umarım sakıncası yoktur.''

''Teşekkürler afiyetle yiyeceğim.''

Aldığım dondurmaya bakıp bir süre gülümsedim birazcık da kırıldım Hyunjin. Jeongin in kakaolu sevdiğini bildiğinden benim ne sevip sevdiğimi düşünmeden almıştın. Yine de senden fazlasını beklemek kabalık olurdu. Sorun değil. Bu bir hata değil. 

''Hyunjin malı çekil şuradan.'' Minho Hyunjin'in oturduğu sıranın arasından geçip benim önüme oturduğunda elimde tuttuğum dondurmaya baktı bir süre. Sonra da eline alıp alayla güldü ve Hyunjin'in eline geri verdi. ''O dondurmayı bırak sıcak olan bir şeyi yiyip içemeyecek kadar hassas. Bunu bilmiyor muydun?''

Hyunjin elindeki dondurmaya  bakıp sonra bana döndü. ''Bunu bilmiyordum. Üzgünüm.''

Minho cebindeki çilekli sütü önüme koyup saçımı okşarken tekrar Minho ya laf yetiştirdi. ''Bilemezsin zaten, bilsen kakaolu değil çilekli şeyleri sevdiğini bile anlardın.'' 

''Bunu nereden biliyorsun sen?'' Minho ona baktığımda bana dik dik bakarak konuştu. ''Her cuma gitmeden önce bir çanta dolusu çilekli süt aldığını görmüştüm. Ve senin gibi birinin boğazını dikkat etmesi kadar normal bir durum yok. Birilerinin aksine.'' Jeongin tekrar cazgır haline bürünürken, Hyunjin'e dikkat ettiğim kadar, Minho'nun da beni dikkat etmesine şaşırmıştım. Gözlerim sen odaklı olduğundan mıdır etrafımdaki olan biten şeylere pek ilgi vermediğim doğruydu Hyunjin. 

''Haklısın, hiç fark etmedim.'' Nereden bilebilirdin ki Sarışınım, kendimi sana gölge olarak tanıtan bendim oysa. ''Bu yüzden bana aşık olmak iyi bir fikir değil gibi Jeongin. Eğer üzersem seni söyle lütfen.'' 

''Aptal mısın sen? Benim hakkımdaki her şey ezberinde değil miydi?''

''Ya şimdi şöyl-''

''Bu yüzden Seungmin bana aşık olman için iyi bir sebep ha?'' Minho hyung bana gülümserken Jeongin'in Hyunjin'in ensesine bir şaplak yapıştırması hepimizin ummadığı bir şeydi. '' İtiraf ederken az daha Mecnuna dönecektin şimdi bi havan söndü. Soğudum senden ayrılalım.''

Hyunjin ile Jeongin birbirleriyle tartışırken onları umursamak yerine bütün ilgisinin bana olduğunu hissettiğim Minho hyung'a döndüm. 

''Sen nereden biliyorsun?''

''Bakışlar Min. Bakışlar her şeyi anlatır. Eğer sende bakış açını değiştirirsen birkaç şeyi anlayabilirsin.''

Ona karşı mahçup hissedip kafamı pencereden dışarı çevirdim. Gün sonuna kadar bu pencereden dışarıya bakmak beni daha çok düşündürmüştü. Sana hissettiklerimin yoğunluğu altında o kadar ezilmiştim ki çevremdeki çoğu şeye karşı perde çektim Hyunjin. Bunu bilerek ve isteyerek kendime yapan bendim.  Değişmek istiyorum Sarışınım. Ama senin yanında değil. Bir başıma. O zaman gelene kadar beni yanında tut olur mu?


Kim Seungmin'den not:

Seni bulamadığım gibi aşkımın da karşılık bulamayacağına emin oldum.

Someone to Stay / Seungjin, HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin