cinquante-un

164 9 252
                                    

of dostlar! valla geciktik ya...

ama bakın! hikayede ileriye atlıyoruz, yani ben de sizi beklettim ki hani o geçişi hep beraber yaşayalım diye, anladınız mı?

(inanmış gibi yapar mısınız? hayır, ben kendimi öyle kandırdım da)

bizi özlediniz mi ya? biz çok özledik çünkü :,]]

hem gecikmemizin özrü olarak normalden 1000 kelime daha uzun bir bölümle geldik!

ayrıca christmas olduğu için yukarıya onunla ilgili bi cover koydum, harrynin sonda fısıldayışını duyan tek ben miyim? ilk kez haziran ayında harryi çizerken fark etmiştim coverın sonunda fısıldadığını... sonra da bunu nasıl aylarca duymam diye zırlamıştım. neyse bunun bi alakası yok

şimdilik gidiyorum... ama sonda beni yine bulabilirsiniz!

iyi okumalar dandelion and burdocklarım, postmix lemonadelerim.

-⤝♆*♆*♆⤞-

"Odette..."

Odette merakla etrafına bakındı. Sesin nereden geldiğini anlayamamıştı.

"Odette..."

Geceydi. Yataklarında tek başına uzanıyordu, Harold yoktu. Üstündeki örtüyü hafifçe sıyırdı, yataktan kalktı. Ağır ağır yürüyerek pencereye değin geldi.

Usulca perdeyi araladı. Baktı. Korkunç bir fırtına vardı camda. İrkilerek birkaç adım geriledi. Camı önüne katıp odaya doluverecekti sanki tüm yağmur bir anda.

"Odette..."

Odada tek başındaydı. Ona kim seslenmişti anlamamıştı.

"Harold, sen misin?"

Usulca kapıya ilerledi. Açtı.

Köyündeydi, Odette. Anlamayarak arkasına baktı, Buckingham Sarayındaki odası kaybolmuştu. Üşüdü, üstünde yalnızca geceliği vardı.

"Baba..." dedi Odette anlamayarak. Evlerinde ışık vardı. O evde değilse, onun evinde kim vardı?

Kaşlarını çatarak eve ilerledi. Fırtına korkunçtu, önünü dahi güç görüyordu ancak evi, pencerelerden dışarı vuran ışık... gecenin karanlığında seçilmeyecek gibi değildi.

"Baba... sen misin?"

Odette yaklaştıkça bir sıcaklık hissedebiliyordu sanki, ne tuhaftı, oysa fırtına kopuyordu.

"Baba!" dedi Odette, "Geri mi döndün?"

Adımları hızlandı. Hevesle yürümeye devam ederken pencerelerden dışarı vuran ışık biçim değiştirdi. Odette ne olduğunu anlayamadı.

Evi...

Evi yanıyordu.

"Baba!" diye bağırdı Odette, içerde birinin olup olmadığını bilmiyordu oysa, ancak düşüncesi dahi onu paramparça etmeye yetmişti, "Baba! Yardım edin! Baba..."

Göz yaşları fırtınaya bürünüp yüzünün çıplaklığına yansırken çaresizce haykırdı Odette, "Kimse yok mu? Yardım edin! Ne olur..."

Evin üstüne her geçen saniye kovadan boşalırcasına yağmur yağıyordu, ancak ateş sönmüyordu. Odette ne yapması gerektiğini bilemedi... çaresizdi.

mon chéri | harry stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin